UA Akademi'de oldukça sıradan bir gündü. Herkes erkenden sınıftaki yerlerini aldı. "Aizawa Sensei gelmeden herkes yerine otursun! Kahraman olmak disiplinli olmaktır!" Iida Tenya, klasik robotik kol hareketlerini yaparak sınıftaki herkesin yerlerine oturmasını sağladı. "Ayakta olan bir tek sensin Iida." Herkes, Sero'nun bu sözleri üzerine gülmeye başladı. Aradan on dakika geçmesine rağmen, bir türlü gelmeyen Aizawa ile öğrenciler endişelenmeye başladı. "Hey, Midoriya sence Aizawa Sensei nerede?" Ellerini çenesine koydu. "Bilmiyorum ama umarım iyidir Mineta." "Tch." Bakışlarını çocukluk arkadaşına çeviren, Midoriya derin bir nefes aldı. Etraftaki alarmlar bir anda ötmeye başlarken, sınıfın içindeki dolap açılmaya başladı. Herkesin kahraman kostümlerinin olduğu dolabın açılması ile öğrenciler bir şeylerin ters gittiğinden artık emindi. Herkes kendi numarasına ait olan çantayı alarak hızlıca soyunma odasına gitti. "Dakikalar hatta saniyeler, eğer bu işteyseniz önemlidir." Aizawa'nın sözleri birçok öğrencinin aklına gelirken bunun basit bir tatbikat olmasını diliyorlardı. Uzun zamandır Kötüler Ligi ortalarda görünmediği için, onların yeni bir saldırısı da olabilirdi. Herkes kostümlerini giyerken Midoriya'nın gözü Bakugou'ya takıldı. "Kacchan. Dikkatli ol." Bu sözler üzerine sinirlenen sarışın "HAH! Sen beni küçümsüyor musun lan? Ben senin gibi ezik değilim! ANLADIN MI?" Kırmızı keskin gözler, zümrüt yeşili gözlere öfkeyle bakıyordu. "Tch." Herkes soyunma odasından çıkarken, bahçeye vardıklarında bunun bir tatbikat olmadığı gerçeği yüzlerine vurulmuştu anında. Aizawa, önündeki birkaç kötünün özgünlüğünü silmeye çalışarak dövüşüyordu. Midnight, birkaç kötüyü özgünlüğü ile çoktan etkisiz hale getirmişti. Bir diğer köşede ise Ectoplasm ve Hound Dog, kötüler birliğinden Twice ve Spinner ile dövüşüyordu. Bakugou çoktan harekete geçti. "GEBERİN!" İkonik sözü ile sarışın kötünün üzerine atladı. Üzerine doğru gelen bıçaklara aldırış etmeden elinden çıkan patlayıcıları Toga'nın üzerine doğru gönderiyordu. "Izu-kun! Tek istediğimiz o! Tomura ve ben onu kanlar içinde görmek istiyoruz!" Kıkırdayan kıza nefretle bakan Bakugou, her ne kadar duygularını belli etmese de Midoriya için endişeleniyordu. Onun en büyük sırrını, OFA'yı biliyordu ve ligin onu neden istediğini de biliyordu. Eğer Deku yakalanırsa, canlı olarak kurtulması çok azdı. "Tch." Yanına gelen Kirishima ile kötüleri uzaklaştırmaya çalışırken çok geçmeden 1-B sınıfı da aralarına katılmıştı.
Dakikalar birbirini kovalarken çok geçmeden ligin yanında gelen birçok kötü etkisiz hale gelmişti. Geriye sadece Kurogiri, Twice, Spinner, Toga ve Dabi kalmıştı. "Bitti artık teslim olun." Aizawa her zaman ki monoton sesi ile konuşurken, özgünlüğünü aktifleştirdi. "Tek istediğimiz Midoriya." Dabi'nin ağzından çıkan sözler üzerine Midoriya arkadaşlarının etrafını sarması ile gözleri doldu. OFA, onun lanetiydi ve arkadaşlarının bu yüzden tehlikeye girmesinden nefret ediyordu. Teslim olursa, belki onlar bu durumdan kurtulabilirdi. Bir adım atarken, kolunu tutan Todoroki'nin öfkeli gri-türkuaz gözleri ile karşılaştı. "Aklından bile geçirme Midoriya. Bunu birlikte kazanabiliriz." Çilli yüzünde hüzünlü bir gülümseme oluştu. Ardından bir adım attı ve gözlerindeki hüznün yerini kararlı bakışlar aldı. "Size teslim olmayacağım ve sizi burada şimdi durduracağım!" One for All'ı aktifleştirirken, etrafını yeşil elektriği andıran ışıklar çıkmaya başladı. Zümrüt yeşili gözleri parıldarken "SMAAAASH!" diye bağırarak Spinner'ın üzerine atladı. Ortalık yeniden karışırken, herkes ligi bu noktada durdurmak istiyordu.
Bakugou ve Kirishima, Kaminarı'yi Twice ve Toga'dan kurtarmışlardı. "Hey, aptal surat ölmedin değil mi?" Bakugou belli etmese de arkadaşı için endişeleniyordu. Ama bunu asla söylemeyecekti tabii. "Hey, Bakubro endişelenme sadece ufak bir yara." Recovery Girl anında Kamineri'yi uzaklaştırmıştı tedavi için. Bakugou arkasından bakarken, bir anlığına gardını düşürmüş ve üzerine düşmekte olan enkazdan habersizdi. "BAKUGOU!" Kirishima'ya dönen sarışın, hala anlamazken bir anda birinin onu ittirdiğini fark etti. "KACCHAN!!!" OFA'yı kullanarak hızını arttırmış ve hem çocukluk arkadaşı hem de çocukluk aşkını enkaz altında kalmaktan kurtarmak için onu ittirmişti. Ancak kendini kurtarmaya vakti olmamıştı. Tüm enkaz onun üstüne devrilirken "Midoriya!" "DEKU-KUN" Sesleri etrafta duyuldu. Bakugou, ittirilme ile düştüğü yerde şaşkınca bakarken "De-ku?" diye mırıldanmıştı kocaman gözlerle. Arkadan gelen kahkaha sesi tabii ki Dabi'ye aitti. "Görünen o ki o enkaz altından canlı çıkması imkansız. Bakugou, sayende işimiz kolaylaştı. Tomura buna sevinecek. Belki de bize gerçekten katılmalıydın." Bu sözler üzerine öfkeyle özgünlüğünü aktifleştirmişti. "Kuragiri. İşimiz bitti, gidelim." Lig, geldiği gibi giderken öğretmenler yakalanan kötüleri tutuklamıştı gelen polislere teslim ederek. Froppy ve Uravity enkaza koşarak, enkazı kaldırmaya ve bir an önce arkadaşlarını enkaz altından çıkarmaya çabalıyordu. Momo koşarak onlara yardım ederken Todoroki ise öfkeyle Bakugou'ya baktı. "Eğer ona bir şey olursa gözüme gözükme Bakugou!" Sarışın ise hala şaşkındı. Aklından onlarca soru geçiyordu. "İşe yaramaz Deku! Neden? Neden beni kurtardın! Yardımına ihtiyacım yok! Neden her seferinde beni kurtaran sen oluyorsun! Özgünlüksüz piç!" Ellerini yumruk yaparken, enkazın kaldırılmasını izliyordu. Midoriya, gözleri kapalı ve her tarafından akan kanlar içinde boylu boyunca uzanıyordu. Recovery Girl anında yanına gitti ve nabzını kontrol etti. "Hala yaşıyor. Nefesi düzensiz. Hayati organları zarar görmüş olabilir. Hastahaneye kaldırılmalı Aizawa ve hem de hemen!" Zümrüt yeşili gözler aralanırken "Ka-c-chan.." diye bir mırıldanma duydu yaşlı kadın. "Midoriya kendini zorlama. Gücünü saklamalısın. "Kacc-han, i-yi mi?" Bir anda öksürürken ağzından gelen kanlarla herkesin gözleri kocaman olmuştu. "Ben iyiyim. Şimdi aptal çeneni kapa ve ölmemeye çalış. Yoksa seni öldürürüm şerefsiz!" Sert olmaya çalışsa da aslında sesi titremişti sarışının. "Kacchan iyi, başardım." Gözleri kapanan genç kahraman ile ambulans sesleri de duyulmuş, gelen ekip kahramanı dikkatlice sedyeye alarak hastaneye doğru yola çıkmışlardı.
Aizawa, ambulansın arkasından baktı. Tüm o dövüşmenin ardından hala yorgundu ama öğrencileri ile ilgilenmesi gerekiyordu. "Hepiniz Midoriya için endişelisiniz. Ancak şuan yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Durumu ile ilgili sizi bilgilendireceğim. Yaralı olanlar doğruca revire diğerleri ise doğruca yurda gitsin. Günün geri kalanı için izinlisiniz. Dinlenin. Kimse izinsiz yurttan ve okuldan ayrılmasın." Öğrenciler yavaş yavaş dağılırken, gözü sarışına takılmıştı. Olduğu yerde hala durması ile gözlerini bir anlığına yumdu. "Bakugou." Yanına giderek elini omzuna koydu. "Senin suçun değil. Kahraman olmak, böyle bir şey ve Midoriya kendini suçlamanı istemezdi. Şimdi git, yaralarını kontrol ettir. Bir haber geldiğinde ilk sana bildireceğim. Ama şimdi annesi ile görüşmem gerek." "Inko... Burada değil. Annem ile birlikte tatil için Amerika'ya gittiler." Başını hala kaldırmazken, Aizawa ise burnunun üzerini gergince kaşıdı. "Deku'nun başka akrabası yok. En yakını biziz. Bu yüzden, hastaneye beni götür." Sadece başıyla onaylamıştı öğretmen. "Git üzerini değiştir. Yine de annesine haber vermeliyiz ama en azından durumunu öğrenene kadar bekleyebilir. Yirmi dakika içinde All Might ile birlikte hastaneye gideceksin. Hazır ol."
Bakugou ise sessizce yurda döndü. Kahraman kostümünü çıkarıp üzerini değiştirdi. Kendi yaraları umurunda değildi. Tek düşündüğü şuanda Deku'ydu. "Eğer ölürsen seni öldürürüm." Dolabının içinde sakladığı fotoğraf çerçevesini eline alırken, ikisinin çocukluk fotoğrafına baktı. Sessizce ağlarken hastaneye gitmek için odadan çıktı sarışın.
############
1009 Kelime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wonder Duo'nun Çocukluk Anıları | BKDK
FanfictionMerhabalar, bu ilk hayran kurgum. Umarım beğenirsiniz. Okunur mu bilmiyorum ama uzun zamandır aklımda olan bir kurgu. Özetlemek gerekirse; Midoriya Izuku ve Bakugou Katsuki çocukluk arkadaşı. Birlikte büyüyük birlikte kahraman olma hayalleri kuran i...