1. i wish you'd stop ignoring me

1.4K 87 237
                                    


başlayalım :)

bölüm bu şarkıyla yazdım, o da,
please tell me how to breathe - i hate myself because

7 yıl öncesi; •

dazai sigarasını yaktığından beri süzdüğü bacakların bir erkeğe ait olduğunu bilmeden gözleriyle takip etmeye devam ediyordu.

siyah dar pantolon giymiş bu kişi, bar taburesinde iki bacağını birbirinin üzerine atarak oturuyordu.

o da dazai kadar fazla içmişti. ama dazai en azından kendini biraz olsun kontrol edebilirken o bar taburesinde bile zor dengesini sağlıyordu.

dazai sigarasının izmaritini boş shot bardağında söndürüp içinde bıraktı.

gözlerini sonunda yere yakın yerlerden çekmiş ve o bacaklara sahip kişinin yüzünü incelemekle ilgilenmeye başlamıştı.

dazai'nin yüzünde minik bir sırıtış belirdi.

bar taburesinden yavaşça indi, gözleriyle yiyip bitirdiği gencin yanına oturdu.

tabi kendisinin bu hareketi henüz fark edilmemişti genç tarafından.

çünkü o barmene çatıyordu. hatta saniyeler içerisinde iyice alevlenmiş, siyah eldiven giydiği elleriyle bar tezgahına vurmaktaydı.

" sen ne cüret benim viskimi başkasına verirsin?!"

dazai bar taburesinden yavaşça kopup bar tezgahına çıkan turuncu saçlı genci, beyaz gömleğinin yakasından tutup geri sandalyesine oturttu.

adeta kavga çıkması için bahane arayan bu gencin hedefi barmenden dazai'ye yönelmişti.

" ne yapıyorsun be ?!"

dazai hâlâ elini gencin yakasından ayırmamıştı. açıkçası sonunda onun ilgisini çekebildiğinden memnundu.

" çok gürültü yapıyorsun... istediğin viski mi? ben ısmarlarım."

turuncu saçlı genç, dazai'nin elini yakasından çekti.
yakasını düzeltti.

dazai bu sekilde ikisini birden sakinleştirmişti.
barmen iki viski bardağını dazai'nin isteği üzerine önüne koydu.

dazai birini eline aldı, yanında oturan gence uzattı.
genç, siyah eldiveniyle bardağı kavradı. kavrar kavramaz kafasına dikti.

bu hareket başını zonklatmaya yetecekken o devam etmiş, dazai'nin içmeye niyetlendiği bardaktaki viskiyi de tek yudumla bitirmişti.

dazai, kıpkırmızı olmuş yüzü görmek istercesine başını gence doğru eğdi.

" iyi misin? "

kaşlarını çattı, ağzını yayarak cevap verdi.

" chuuya'yım ben! bunlar benim için ne ki! "

dazai fısıltıyla;

" chuuya demek~."

dedi.

chuuya git gide bulanan görüntüsüne rağmen o yüksek sandalyeden inebildi.

üstünden çıkardığı uzun siyah ceketini gözleriyle aramış ama bir türlü bulamamıştı.
oysa ceket bar taburesinin üzerinde duruyordu.
-ceketinin üzerine oturmuştu.-

that's a lie  (𝓉𝒶𝓂𝒶𝓂𝓁𝒶𝓃𝒹𝚤)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin