2.because you're sending me to despair

831 77 202
                                    


dazai aynı bara ertesi gün tekrardan uğramıştı.

barın kapısından içeriye adım attığından beri içi kıpır kıpırdı.

her gördüğü turuncumsu saça sahip kişiyi chuuya zannediyor, o olmadığını fark edince de surat asıyordu.

" ben hiçbir zaman intihar etmeyi düşünmedim."

chuuya'nın dün söylediği cümle aklına geldi.

normalde sıradan, herhangi biri bunu söyleseydi kesinlikle ondan uzaklaşır, kendisine verilen görevi reddederdi.
ona olan ilgisini kaybeder, kısacası yaşama bu denli bağlı insanları anlamak yerine onların olmadığına inanmak dazai'ye daha cazip gelirdi.

fakat chuuya'da bir gariplik sezmişti.

o hayatta kalmaktan hoşnut görünmüyordu, dazai'ye göre depresyonda olan biri gibiydi.

sanki kendini sokmaya çalıştığı bir rol vardı.
ya güçlüyü oynuyordu ama aslında zayıftı.
ya da duygusaldı ama serti oynuyordu.

dazai düşüncelerini durduramıyordu, bar taburesine oturdu.

chuuya'nın sarhoş ve tamamen kontrolü kaybetmişken ona attığı bakışı hatırladı.

mavi gözlerinin altında ezilmişti dazai.

intihardan nefret eden, kendisine bu kadar zıt olan birine ilk bakışta nasıl yenildi dazai?
belki de bu yenilgiyi hazmedemeyişinden şu an burada, onu aramaktaydı ve görevi devam etmekteydi.

dazai kahverengi kıvırcık saçlarını elleriyle karıştırdı.

o sırada bar tezgahına bırakılan bardak sesiyle düşüncelerinden koptu.

barmen dazai'nin dün içtiği viskinin aynısını içeceğini tahmin ettiğinden, önüne bir viski bırakmıştı.

dazai barmenin verdiği viskiden çok kendisiyle ilgilenmişti.
belki de chuuya'yı barda bir yerlerde görmüştür.

" hayır hayır onu görmedim. zaten pek de meraklısı değilim, tam bir baş ağrısı."

dazai hafif gülümsedi.

'gerçekten de öyle' diye içinden geçirdi.

bar taburesinden ayağa kalktı.

yaşadıkları yer küçüktü, onunla eninde sonunda tekrar karşılaşacaklardı, emindi.

dazai bardan ayrılmadan ona ikram edilen viskiyi içti, ardından kapıya yöneldi.

bardan dışarı adım attığında o aradığı kişiyi, chuuya'yı gördü.

yanında başka tanımadığı biri vardı. chuuya yine ona haykırarak bir şey anlatmaktaydı.

anlattığı konu arasında o da dazai'yi fark etti, gözleriyle baştan aşağı süzdü.

kaşları çatıldı, anlattığı konudan saptı.
konudan iyice uzaklaştığında anlatmayı bıraktı.

yanındaki kişiden ayrılıp dazai'ye emin adımlarla yaklaştı, karşısında dimdik durdu.

" beni takip ediyorsan sana söyleyeyim. senden şimdiden sinir oldum, yumruğu yersin. "

dazai kıkırdadı.

" beni hatırlamanı beklemiyordum. "

" senin gibi intihar manyakları çok karşıma çıkmıyor."

that's a lie  (𝓉𝒶𝓂𝒶𝓂𝓁𝒶𝓃𝒹𝚤)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin