6. dancing to electro-pop like a robot from 1984

646 66 154
                                    

şarkı önerisi: eugnot - grailz beni

dazai kazdığı kuyuya düşmüştü.

chuuya'ya yalandan ibaret olsa dahi sanki onu kullanmış izlenimi vermesi, içini sızlatmıştı.

o gece evi utanç ve pişmanlıkla terk etmişti.
chuuya'ya karşı tekrardan yenilmenin utancı, onun mavilerinde gördüğü acının da pişmanlığıydı bu.

ama gel gör ki günler sonra kendini yine o barda bulmuştu.

chuuya'dan ayrı kalamıyordu.

bir de bunun yanında akutagawa'nın sözleri de buraya gelmesini sağlamıştı.

" dazai-san... dövme- "

" akutagawa dediğinde haklı çıktın. evet, dövmesi varmış."

" peki neden onunla ilgilenmeyi bıraktınız, hâlâ o bara elini kolunu sallayarak girip çıkıyor."

" hâlâ bara gidiyor mu? "

" evet, eskisinden daha sık. yanında da sürekli birileri oluyor."

bara göğsünü ağrıtan bir hisle girdi.
görünüş olarak belli etmese de çok tedirgindi.

chuuya'yı kesin olarak burada bulacağını biliyordu, yani bu gece görecekti onu mutlaka.
fakat görünce ne yapacaktı? ne söyleyebilirdi chuuya'ya?

ona geçmişini mi anlatacaktı ki dazai bunu istemiyordu.

zayıf görünmek, ona kendini acındırmak istemiyordu.

dazai bar taburesine içme gibi bir düşüncesi olmasa da oturdu.
ayık bir kafayla, chuuya ile konuşmayı planlıyordu.

dakikalar içerisinde bara o aradığı kişi girdi.

yanında akutagawa'nın da dediği gibi biri bulunuyordu.

bu kişi dazai'yi rahatsız ettirecek kadar chuuya'ya yakın davranıyordu.

o kişinin bir eli hep chuuya'nın belindeydi.
ince beli, kaba büyük eliyle kavramıştı.

bu kavrayışın sonu hemen hemen nereye gideceği ön görülebilirdi.

dazai'nin bakışları az öncekinden daha keskin ve bir o kadar da kötü bakıyordu.

bar taburesinden kalktı, chuuya ve yanında duran kişinin karşısına geçti. dimdik durdu.

chuuya başını kaldırdı.

dazai'yi görünce buz kesilmişti bedeni.

onu karşısında görmeyi geç, hiç yüz yüze görüşmeyeceklerini sanıyordu. taa ki şimdi onun korkunç aurasını üstünde hissedene kadar.

dazai chuuya'nın şaşkınlığından yararlanıp onu o adamın yanından hızlıca çekip uzaklaştırmıştı.

fakat chuuya bu hareketiyle köpürmüştü.

" dazai bırak kolumu!"

dazai chuuya'nın yükselen sesine kulak asmamış, onu bu bardan çıkarmaya yeminliymişcesine peşinde sürüklediği bedenle barın çıkışına doğru hızlı hızlı adımlar atıyordu.

chuuya ne zaman ikisi bardan dışarıya adım attı o sırada kolunu sertçe çekerek dazai'den kurtardı.

ikisi de durdu.

that's a lie  (𝓉𝒶𝓂𝒶𝓂𝓁𝒶𝓃𝒹𝚤)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin