Bu dünya tanrının bize bir hediyesi olsa gerek,bir nevi noel gecesi gibi.Ağaçların altında doluşan hediyeler ya da yağan karın altında verilen kötü veya iyi hediyeler,sanırım tanrı bize dünyayı noel gecesi verdi,hediye olarak ama hediye ne kötü ne de iyi...
Çıktığım Jeju oteli'nin çatısından aşağıda birbirlerine hediyeler veren insanları izledim bir süre.Yağan kar ile hafif esen rüzgar üşümeme sebep olsa da, buradan koca şehri izlemek..eğlenceliydi.Ellerimi cebime atıp etrafa baktım ve kendi kendime gülümseyip kafamı bir sağa bir sola hafifçe salladım,aşağıda ağlayan çocuk sesleri,araba kornaları,havai fişek sesleri,kahkaha atan insanlar..cidden berbat bir noel gecesi.
'ahh..cidden,küçük aptal insanlar'
kendi kendime söylenirken arkadan gelen ses dikkatimi dağıtmıştı.
'salak mısın orada ne bok yiyorsun?'
Çatının diğer duvarına dayanmış bir şekilde sigarasını içen ve dik dik bana bakan çocuğa baktım ve kaşlarımı çatark konuştum.
'Ağzını toplayarak konuşsan çok iyi edersin'
Ukalaca bir sırıtış atıp bitmiş olan sigarasını yere attıp ayağı ile ezdi,bu ukalaca davranışları beni sinir etse de belli etmemeye çalıştım,kollarını birbirine kenetleyip bana doğru gelmeye başladığında çatının kenarlarından inip ona doğru ilerledim,yanına gittiğimde burnuma dolan sigara kokusu midemi bulandırmıştı.
'her gün hastaneden böyle kaçacak mısın? her yerde polisler seni arıyorlar'
kolumda ki saate bakmıştım,saatin 11 (onbir) geçtiğini görüp mırıltılı bir şekilde ağzımdan küfür çıkmıştı.
'sen de kaçmışsın ona bakılırsa,senide aramaları gerek'
'kameranın kör noktası diye bir şey var jeon jungkook'
Büyük ihtimalle kameralara yakalanmıştım,böyle bir aptallık yapmış olamam,lanet olsun polislere yakanmadan gitmem gerek acil bir şekilde.
'eğer seni yakalarlarsa neler olacağını biliyorsun değil mi?'.'
'Daha ağır ilaçlar ve serumlar.'
'Bingo!'
taehyung kısa süreli bir kahkaha atmıştı ve gülüşü inanın gecenizi aydınlatabilirdi.
'Bana yardım et taehyung,polisler beni bulmadan hastaneye götür'
'peki ama bu sana ilk ve son iyiliğim'
'tamam,çok teşekkür ederim'
tae kolumu tutup yavaş adımlarla çatı kapısına götürdü,olabildiğince sessiz bir şekilde çatıdan indik ve otel girişine vardık,etrafı inceleyip hızlı bir şekilde otelden çıktık.bir sokak ilerlediğimizde elinde telsiz ile ilerleyen bir kaç kişi bizi farkettiğinde endeşeli bir şekilde tae'ye baktım,oda kafasını bana çevirip dudaklarını araladı.
'Özür dilerim kook..'
'ne,ne demek is-'
ben sözümü bitirmeden tae benim kolumu bırakmış ve ters yöne doğru koşmaya başlamıştı,ben arkama bakakalırken polisler çoktan gelmişti bile,iki polis kollarımı sıkıca tutup arabaya götürmeye başlamışlardı.
'BIRAKIN BENİ!TAE ODA VAR ONU DA YAKALAYIN,BIRAKIN DEDİM!'
Ne kadar zorlasam da beni arabaya bindirmeyi başarmışlardı,dayanamayıp hıçkırarak ağlamaya başlamıştım bir yandan da arka camdan tae geliyor mu diye bakmıştım,ama yoktu,beni kandırdı ondan nefret ediyorum.Hastaneye nasıl vardığımı anlamazken polisler beni zorla indirip hastaneye sokmuşlardı,kendi odama götürmeye başlamışlardı.
'BIRAKIN BENİ!İSTEMİYORUM!
Beni dinlemeyip odama götürmüşlerdi,bir görevli gelip vücudumu yatağa bağlamıştı,kapıdan koşarak bir hemşire gelip koluma sakinleştirici iğne yapıp bir tane dah iğne yapıp gitmişti.
'İSTEMİYORUM BURADA OLMAK BANA İNANMALISINIZ ONU YAKALAYIN ODA KAÇTI BURADAN'
Görevliler beni duymamazlıktan gelip odadan çıktılar,yan odadan duvarı yumruklama sesi geldiğinde kafamı o tarafa çevirdim,yavaş yavaş iğnenin etkisi başladığında zorla bağırabilmiştim.
'SENDEN NEFRET EDİYOTRUM TAE,SENİN YÜZÜNDEN BU DURUMDAYIM!'
'Özür dilerim kook,yapmak zorundaydım'
Görüş alanım bulanıklaşmaya başladığında sesler uğultulu gelmeye başlamıştı.Yavaş yavaş göz kapaklarımın ağırlığını kaldıramayıp kendimi uykuya teslim etmiştim.
Herkese selam asklar^^ bu hesabımda ki ilk bölüm içinde hikayenin sonlarına doğru olan bir kaç ip ucu var, her neyse ilk bölümü değerlendirirseniz çok mutlu olurum şimdiden teşekkürlerr.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sonsuz mektuplar-Taekook
Teen Fiction'SENDEN NEHRET EDİYORUM TAEHYUNG!' 'Özür dilerim kook,bunu yapmak zorundaydım'