Herkes kafasında ki dünyayı yaşasa,bu tanrının bize bir hediyesi olurdu sanırım.Yaptığımız iyiliklerden dolayı,ama kafamızda ki hayatı yaşamıyoruz ve iyilikte yapmıyoruz.
Bugün müzik günüydü,herkese istediği şarkı'nın bir plağı verilirdi,ama sadece uyumadan 1 saat önce dinliyoruz..Kapıdan gelen kilit sesiyle duvara diktiğim bakışlarımı kapıya çevirdim,gelen hemşireyi gördüğümde yatağımda doğrulup sol kolumu açmıştım,artık bu her gün aynı saat rutin haline gelmişti.Hemşire iğneyi çıkartıp koluma bir damar yolu açmıştı,yanında getirdiği serum askılığına serumu takıp,kolumda ki iğneye serum ucunu takmıştı,serum seviyesini ayarlayıp,bana bakmıştı,hafif tebessüm edip gülümsedi ve konuşmaya başladı.
'Kahvaltı saati geldi bahçeye gidebilirsin'
Hemşireyi kafamla onaylayıp ayağa kalktım.Dün akşam yakalanmam sonucu ilaçlar daha da ağır verilmeye başladı,sol kolumda ki serum yeri artık mosmor olmuş,ilaçların etkisi neredeyse gün boyu sürüyordu.
Bir yandan serum askılığını sürüklerken bir yandan önüne bakarak yürüyordum,bir süre sonra yanımda beliren beden ile onun tae olduğunu anlamıştım,bir süre sessiz kalsakta sessizliği bozan o olmuştu.
'Benimle cidden konuşmayacak mısın?'
Mimiksiz bir şekilde ilerlemeye devam etmiştim,bahçe merdivenlerine geldiğimde yavaş adımlarla inip boş bir masaya oturdum.
'Kook cidden özür dilerim,yapmak zorundaydım'
Önümde ki sandalyeye oturup bana bakmaya devam etmişti,ister istemez gözlerim doluyordu.
'Kook..eğer yakalansaydım ağır ilaçlar vereceklerdi'
Söylediği cümle ile bakışlarımı ona çevirdim,cidden nasıl böyle bir bencillik yapabilirdi.
'Bencilin tekisin'
Masaya gelen kahvaltı tabağı ile konuşmayı kesim tabağımda ki kahvaltılıkları yemeye başladım.
'Nerden çıkarttın bunu şimdi'
Onu dinlemeyerekten kahvaltımı yapmıştım,tae zamanını bana laf anlatmaya çalışırken tabağını bitirmemişti bile.Tae konuşmayı kestiğinde ayağa kalkıp tabağımı yemekhaneye götürmüştüm,daha sonra yavaş adımlarla kasetlerin olduğu odaya ilerledim,bir yandan ise tae arkamdan söylenerek geliyordu.Odaya girip istediğim şarkının plağını alıp çıktım,tae hala söylenmeye devam ederken onu duymamazlıktan geliyordum.Koridorları hızla geçip odama vardığımda plağı takıp yatağıma oturmuştum,tae odama girip yanıma oturduğunda hala söyleniyordu.
'YETER ARTIK TAE!'
Ani çıkışım onu korkutmuş olsada bir süre sonra toparlanmıştı.
'Hergün verilen ilaçlar yetmiyormuş gibi bir de bu içinde ne olduğunu bilmediğim ağır ilaçlar vücudum da geziyor,ruhsuz gibiyim resmen,her an uykum geliyor,senden yardım istemek hayatımın hatasıydı tae,şimdi izin verirsen uyuyacağım'
Tae kafasını onaylar anlamında sallayıp tebessüm etti ve saçımı okşadı.
'İyi uykular kook'İkinci bölümde bitti hikaye sonlara doğru biraz karmaşık hale gelecek ama aklımda bir final var öpüldünüz iyi geceler<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sonsuz mektuplar-Taekook
Teen Fiction'SENDEN NEHRET EDİYORUM TAEHYUNG!' 'Özür dilerim kook,bunu yapmak zorundaydım'