Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Odan dağınıktır, tütün kokuyordur Okusan da dilsizdir kitaplar Bir fotoğraf düşer ansızın Cam kesiği gülüşlerdir kanayan Pencerende solgun bir ayışığı Mahçup bir duruşla bakarsın Susarsın. Sükût iyi gelir belki."
[ Biten Bir Aşktan Sonra - Ahmet Telli ] ______
Hayatın yükünü omuzlarında taşır bazı insanlar, bazıları ise bileklerinde. Bazıları acıyı kalplerinde hisseder, bazıları bileğinde damlayan kanı izler.
Omuzlarındaki yükü taşıyanlar gün gelip silkelenip kurtulur acılarından. Bileğinde izleri taşıyanlar; konuşmak istemez, öylece uzanıp televizyonu izler bir süre. Ölmeye cesaret edemez, yaşadığını kendini boğarak hisseder. Terk edişleri izleyemez, bu yüzden uyurlar. Uyuyunca kaçmak isterler ama gözlerini açtıklarında gerçekle yüzleşirler.
Her şeyi atlatmaya çalışırken yerle bir olur.
Zihnimde çözemediğim bulanık bir şeyler vardı, görebilmek istesem de asla derinine inip onu çıkaramıyordum oradan. Sahi o da çıkmak istiyor muydu oradan, bilmem. Belki benliğimin en derinlerinde toz tutmuş, örümcek ağlarıyla örülmüştü. İçime atıp biriktirdiğim saçma düşünceler, çaresizlikler ve en önemlisi bende olmayı hak etmeyen insanların sayesinde tozlaşmıştı içim. İçimde bir mahzen kurmuştum kendimden habersiz.
Soğuk su vücudumun her çehresine öpücükler bırakırken bir kolumu karnıma sarmıştım. Diğer elimde tuttuğum sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirip ciğerlerimi boğan havayı içime çekmiştim. Kendime yapabileceğim her kötülüğü yapıyordum ve bu bana zevk veriyordu.
Hayatta birçok arkadaş edinmiştim, onları benliğimi mutlu etmek için kullanmış bazı kayıplar vermiştim. Günler geçmiş, güneş ayı terk etmiş, yine de ondan ışığını esirgememişti. Kimsesiz kalmış ruhum bir aşkın ıstırabına tutulmuştu. Öyle sevmişti ki...düşünmeye vakit bulamamış, her şeyi unutmuş, dünyanın en mutlu rolüne bürünmüştü. Şimdi geriye bakınca tek dediği: sadece aşıktın işte!
