Sürgünler adlı öyküm Oz, Tarzan ve Alice kitaplarının tipleriyle ve Hawthorne ile Poe'nun yazdıkları garip öykülerdeki tiplerle ilgiliydi. Birer birer Mars'a sürülürler ve Dünya'daki son kitap yakıldığı zaman, burada nihai ölümden önce, hayaletleri erir, dumanlaşır ve uçar gider.
Usher II'de kahramanım, dünyadaki bütün entelektüel kitap yakıcılarını, düşlemin akıl için zararlı olduğuna inanan o kötü ruhları toplar, onlarla Kızıl Ölüm maskeli balosunda dans eder ve onları, ikinci Usher'ın Evi[1] ölçülemez derinliklerde gözden kaybolunca, küçük bir gölde batırıp boğar.
Şimdi, büyük atlamadan önceki beşinci sıçrama.
Kırk iki yıl kadar önce, bir yıl önce veya sonra olabilir, Los Angeles'ta orta Wilshire'de bir yazar arkadaşla yürüyerek konuşuy- ordum. Bir polis arabası durdu ve bir polis memuru çıkarak ne yaptığımızı sordu.
Ben, ukala dümbeleği, "Ayaklarımızın birini diğerinin önüne koy- uyoruz," diye yanıtladım.
Bu, doğru yanıt değildi.
Polis memuru sorusunu tekrarladı.
Boyumdan büyük bir yanıt verdim, "Havayı soluyoruz, konuşuyor-
uz, tartışıyoruz, yürüyoruz."
Polis memuru kaşlarını çattı. Açıkladım.
"Bizi durdurmanız mantıksız. Eğer bar soymak veya bir dükkandan
bir şey çalmak isteseydik, araba kullanıyor olmamız gerekirdi. Soymuş, çalmış, uzaklaşıyor olurduk. Gördüğünüz gibi, arabamız yok, sadece ayaklarımız var."
"Demek yürüyorsunuz?" dedi polis memuru, "Sadece yürüyor musunuz?"
Başımla onaylayarak açık gerçeği hazmetmesini bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAHRENheit -451-
Science FictionFahrenheit -451- bilim kurgu alt yapılı bir Kitabıdır