Antrenman

96 8 2
                                    

"Boraaaaa!"diye başımda dönen kuzenlerim Sena ve Selehattin beni bu günkü ilk antrenman için uyandırmaya çalışıyorlardı.İlk antrenman yani bizmim kabilelimizden her 16 yaşına gelenler için hayatta kalma eğitimi gibi birşey.Yani burda arenada savaşıyor ağaçlara tırmanıyor değişik meslekler hakkında bilgi ediniyoruz.Ama benim en çok öğrenmek istediğim meslek avcılık.Avcılıkta görevlere çıkıp dünyayı dolaşa biliyorsunuz.Bizim ailemiz de avcı oldundan dolayı biz de gelenek devam etmesi için avcı olmak istiyoruz.

"Lütfen 5 dk daha uyuyayım."diye haykırdığımda kafama dökülen(boşalan)kocaman bir bardak dolusu soğuk su ile uyanmak zorunda kaldım.Birlikte kahvaltı yaparken hiçbirimiz konuşmadık.Ama herkezin ne düşündüğünü biliyordum.

"Acaba Tarklar ve buyolar nasıl antrenman yapıyorlar?"Ve bir anda arkamdan gelen bir sesle irkildim.

"Gençler ilk antrenman gününe hazırmısınız?"bu ses anneme aitti.İçimden"HAYIRRRRRR" demek geçiyordu ama Selehattin"evet"demesi ile içim rahatlamıştı.

"Neyse anne biz artık gidelim ilk günden geç kalmak istemiyoruz"diyerek hemen olaya müdahale ettim.Dışarıda yeşil çimenler ve çınar ağaçlarının gürüntüsü altında yürürken yeşillerin arasında olan arenaya gelmiştik bile.İçeride Büyük Usta ve birkaç buyo kılıçları bileyliyorlardı.Büyük Usta arkası bize dönükken

"Birer kılıç alıp bileylemeye başlayın!"diye seslenince birbirimize bakakaldık.Hemen birer kılıç alıp buyo ların yaptığını yapmaya başladık.Bir aşağıya bir yukarıya kolay gibi görüne bilir ama aslında bu hareket çoook zor. Bir süre sonra tarklar da geldiklerinde hepimiz antrenman sahasının ortasında yuvarlak olmuştuk.Büyük Usta 

"Şimdi sizinle bir oyun oynıcaz."dediğinde herkez bir anda konuşmaya başlamıştı.

"Oyunumuz iki bölümden oluşuyor .Bir ok atma ve koşu.İki kılıç kullanma ve at binme."Herkez bir anda kendisinin neyde iyi olduğunu söylemeye başladı.

"Ben iyi kılıç kullanıyorum."

"Ben iyi ata binerim."

"Kimse bireysel yarışmıyacak!Herkezi takımlara ayırıcam!"ve herkezin koptuğu cümle geldi.Herkez etrafına bakıp yanındakini tanımaya çalışıyor.Tam bir kaos ortamı vardı.Büyük usta herkez i gruplara ayırıyordu. Tabi biz kuzenler kimseyi tanımadığımız için bir arada duruyorduk.Ama Büyük Usta bizi ayırdı zaten tek tera biz vardık ve bizi farklı gruplara koydu.Herkez kendi takımındaki kişilerle tanışmaya çalışıyordu.Bizim takımda 1 tera 2 tark ve 2 buyo vardı.Adları;tarklar:Yücel ve Ece bunlar kardeşler buyolar:Defne ve Demiralp bunlar da kardeşler.

"Oyunumuz çook basit ilk herez oklarını hedefe atacak ve koşacak.Önce bitirene 1 puan eklenecek.Sorusu olan?"kimse birşey sormadı ama herkezin heyecanı yüzünden okunuyordu.İlk sıra bendeydi.Başla komutuyla sadağımdan bir ok çekti ve yayıma yeleştirdim.Yayımı gerdim ve biraz bekledim.Rüzgarın hafif ama kuvvetli etkisini hissediyordum.Bu yüzden yayımı hedeften biraz daha yana çevirdim ve bıraktım.Okum havada süzülürken herkez ban bakım gülüyordu.Hepsi hedefi kaçırdığımı sanıyordu ama ben aldırış etmiyordum.Büyük ustanın "KOŞ"emri ile koşmaya başladım.Yaklaşık 100 metreyi 14 saniyede koşarak takımımıza 1 puan ekledim.Sıra diğer takımlarda idi.Ama hiçbiri benim yaptığımı geçemiyordu.Tabiki hakkını vermeliyim takım arkadaşlarım da biraz etkisi oldu tabi ama şaka şaka bu başarıda sadece benim etkim yok.Biz bir takımız ve her şeyin üstesinden geliriz...

KıyametHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin