Neden? (Angst)

598 49 78
                                    

"O zaman, seni bırakıp gitmek neden bu kadar kolaydı Chuuya?"

---

Birini özlemek nasıl bir histir bilir misiniz? Boğazınız yanar, göğsünüz biri var gücüyle sıkıyormuş gibi acır, parmak uçlarınız biri iğne sokuyormuş gibi karıncalanır, göz yaşlarınız akmak ister gözlerinizden... İşte bu hissi yaşıyordu genç adam.

Denize doğru ayaklarını uzatmış, belki bu lanet hissi geçirir umudu ile mavinin en güzel tonundaki gözleri ile bakıyordu denize. Dalgalı kızıl saçlarını rüzgar okşuyor, sanki genç adamın taktığı şapkayı da düşürmemeye dikkat ediyordu. Kıpkırmızı akşam güneşi ise saçlarının daha da kızıl ve parlak görünmesini sağlıyordu.

"Neden?" diye düşündü genç adam ve kadehindeki pahalı şaraptan bir yudum aldı. "Neden böyle hissediyorum ki ben?"

Nefret ediyordu bu histen. Nefret ediyordu böyle hissetmekten. Nefret ediyordu ona böyle hissettirenden. Ancak en çok da kendinden nefret ediyordu böyle hissettiği için. Onu yıllar önce bırakıp giden lanet bir herif yüzünden böyle hissetmemeliydi, değil mi? Evet, yılın en nefret ettiği günü gelmişti yine. 11 Ocak. Osamu Dazai'nin Liman Mafyası'ndan ayrıldığı gün.

Hâlâ dün gibi hatırlıyordu genç adam o lanet günü...

---

"Patron, beni çağırmışsınız?" diye sordu merakla genç mafya yöneticisi. Patronunun onu bu saatte çağırması absürt bir olaydı. Elbette ki merak edecekti.

"Evet, Chuuya-kun. Sana vermem gereken bir haber var. Eminim ki sevineceksin." diye cevapladı mafya patronu. Ancak bu cevap sadece Chuuya'nın merakının daha da körüklenmesine sebep olmuştu.

"Sevineceğim bir haber mi?" dedi genç mafya sırıtarak. "İşte bu her gün olan bir şey değil."

"Senin sevineceğin bir haber olsa da mafyanın iyiliği açısından çok da güzel bir olay olduğunu maalesef pek sanmıyorum."

İyice meraklanmıştı genç adam. Ancak daha da merak ettiği şey, neden patronunun haberi bir türlü söylemediği idi. Normalde her şeyi dobra bir şekilde söyleyen patronunun, bu sefer sorunu neydi ki?

"Dazai-kun..." dedi ve derin bir iç çekti mafya patronu. "Dazai-kun mafyadan ayrıldı."

Duyduklarını algılayamadı genç adam. İçinden kahkahalarla gülmek geldi. Ne kadar komik bir şakaydı bu. Dazai asla ayrılmazdı ki mafyadan. Mafya, o herifin yaşamasının tek sebebi değil miydi?

"Emin misiniz patron? O aptal yine intihar girişimlerinden birini deniyor olmasın?" diye sordu mafya yöneticisi. Bir yandan da sesindeki endişeyi gizleyemeye çalışıyordu.

"Üzgünüm, Chuuya-kun. Ondan mafyadan ayrıldığını açıkça belirten bir mektup aldım." dedi elindeki kâğıt parçasını göstererek.

Nasıl yani? O aptal bandaj israfından kurtulmuş muydu şimdi? Bu hep hayal ettiği şey değil miydi? O zaman neden sevinmiyordu?

"Şükürler olsun!" diye bağırdı genç adam, yüzünde kocaman bir gülümseme ile. "O oksijen israfından asla kurtulamayacağımı sanıyordum! Gidip bunu bir güzel şarap ile kutlamalıyım!"

Mafya patronu kıkırdadı. Zaten böyle bir tepki bekliyordu mafya yöneticisinden. Ancak o mafya yöneticisi üç yıldır mafyada, onun yanında, çalışıyordu ve Mori, onun gerçek hislerini bilecek kadar iyi tanıyordu onu.

Red | SoukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin