'Hellboy' adlı kişiden aldığım mesajın ardından, ne yapacağımı şaşırmıştım. Elim ayağım birbirine dolanmış, tek yapabildiğim ise onu engellemek olmuştu.
İlk gün belki biri beni işletiyordur diye düşünüp umursamasamda, söyledikleri gittikçe ciddi bir hal almaya başlıyordu.
Tek umut ettiğim, bu kişinin hoseok olması ve bana şaka yapıyor olmasıydı. Kim durduk yere mesaj atarak, sevgilim derdi ki? Bunun en tuhaf yanı ise bunları kimliğini gizli tutarak yapmasıydı.
Belki de en iyisi bu konuyu hoseok'a da danışmaktı?
Aklıma gelen bu fikir ile üzerimdeki eşofmanları umursamadan ayakkabılarımı giyinmiştim.
Seri adımlarla evde çıkarken, hoseok'un hemen 2-3 bina yanımda oturmasına şükrediyordum.
Bir kaç dakikalık yürümemin ardından kapının önüne gelmiş ve kendimi kontrol edemeyerek kapıya sertçe vurmuştum.
İlk çalışımda açılmadığın da zile basmış tekrardan beklemeye başlamıştım.
Yine zile basacağım sırada kapının açılmasıyla havada kalan elimi indirmiştim.
"Ne oluyor amına koyayım? Ne bu heyecan?"
"Seninle önemli bir konu hakkında konuşmam lazım hoseok, küfürlerini sonraya saklarsın."
Karşımdaki bedenin bir şey demesine izin vermeden ayakkabılarımı çıkartarak eve girmiş, bedenimi salondaki büyük 'L' koltuğa bırakmıştım.
Hoseok ise arkamda kapıyı kapatmış ve çatık kaşları ile yanıma gelerek konuşmuştu.
"Alacaklı gibi geldiğine göre baya önemli bir konu olmalı senin için?"
"Otur da anlatayım hoseok." Dememle itiraz etmeden karşımdaki koltuğa oturmuş, sağ bacağını sol bacağının üzerine atmıştı. Ardından konuşmam amaçlı 'anlat' dermişcesine başını öne doğru itmişti.
"Şimdi şöyle ki; bana tanımadığım gizli bir hesap yazıyor."
"Ee ne var bunda?"
"Ne mi var? Adamın konuşmaları hiç normal değil hoseok. Şifreli konuşmalar, daha ilk günden sevgilim diyerek saçma sapan hayal kuran birinden bahsediyorum?"
"Bilmiyorum, belki biri seninle dalga da geçiyor olabilir?"
"Sanmıyorum, herif gayet ciddi konuşuyor."
"Peki madem, konuşmaları gösterebilir misin bana Yoongi?"
Hoseok'un bunu demesiyle birlikte başımı olumlu anlamda sallamış ve cebimdeki telefonu çıkartarak, konuşmalarımıza girmiştim.
Hoseok telefonu almak adına elini bana doğru uzattığında telefonu avuçlarının içerisine bırakmış, dirseklerimi dizlerime yaslayarak karşımdaki bedeni izlemiştim.
Kaşlarını çatmış, her mesaj da mimikleri değişirken oldukça şirin gelmişti gözüme.
Mesajları okumasıyla telefonu bana uzatmış, tahminimce ensesinde ki küçük saç tutamlarını çekiştirmişti.
"Eh, tamam sözlerimi geri alıyorum. Bu adam cidden psikopatın teki. Ama neden onu başta engellemek yerine şimdi engelledin ki sen?"
Hoseok'un bu dediğiyle afallamıştım.
Haklıydı, neden engellememiştim ki?"Bilmiyorum ben de başta ciddi olmadığını benimle dalga geçtiğini düşünüyordum attığı son mesajlara kadar."
"O zaman engelini kaldır ve onun kim olduğunu veya mümkünse adını öğrenmeye çalış."
"Kolay kolay söyleyeceğini sanmıyorum. Sen de okudun, zamanı gelince kim olduğumu öğreneceksin diyor."
"Bunu dediğine göre çevrenden birinin olma olasılığı çok yüksek, yoongi."
Ben geldiim.🧚
Normalde bugün yb atmayacaktım üşenmiştim ama okulun açılmasına az bir süre kaldı o zamana kadar her gün 1-2 bölüm atayım dedim.
Kısa olmuş olabilir fakat beğendim, hoşuma gitti ehe-
Herneyse, umarım siz de beğenmişsinizdir.
Hepinize iyi gecelerr!🤸