17'liler

Bölüm 4

İlknur ile Şevval kantine kök salmıştı Kamer ile Melih'i bekliyorlardı kantin kapısı bir anda sert açılmıştı, Şevval bu açılmanın kime ait olduğunu bildiği için arkasını döndü Melih agresif bir şekilde geliyordu. Şevval İlknur a dönüp üstüne gidilmiş neden geç geldiniz diye hesap sormayacağım, kantinde bana patlayacak yoksa dedi İlknur da kafasıyla onayladı ve gelmişlerdi, Şevval hayrola delikanlı gene çok agresif ve yakışıklısınız dedi Melih boşa deme yumuşatamazsın dedi. Şevval de benim yumuşatamayacağım biri çok hoş geliyor kulağa ve imkansız anlat hadi dinliyoruz dedi. Melih Kamer e dönerek şununkiyle iddiaya girdik dedi, Kamer atladı oradan nerden benimki oluyor dedi. Şevval bir dakika Kamer devam etsin geleceğiz oraya teneffüs bitiyor dedi ne iddiası diyerek ekledi. Melih bu andaval bana Kamer in yanında artistlik yaptı yok lisanslıyım falan Kamer in seçtiği kurs dallarını seçti bende sinirlendim maça davet ettim demesine kalmadan İlknur sakın çocuğun lisanslı olduğu şeyde iddia ya girdim deme dedi. Melih te gözlerini kaçırdı Şevval de aferin mal diye ekledi neyde lisanslıymış bu çocuk diye ve ne zaman maç yapacaksınız diye sordu. Voleybol dedi Kamer, Şevval de iyi o zaman İlknur da voleybolda lisanslı çalıştırsın seni aşağı parkta dedi. Melih de çok güzel olur valla, daha konuşmadık ne zaman yapacağımızı çıkışta elbet görürüm zaten Kamer in kıçından ayrılmıyor dedi. İlknur da utandı ama Şevval in ağızından bir kere çıkmıştı laf ama hoşuna gitmiyor da değildi Melihle olmak <3

Sonra sınıflara dağıldılar Şevval sınıftan içeri girerken Kamer e konunu unuttum sanma bunlar voleybol çalışırken biz seninle baya muhabbet edeceğiz dedi Kamer de tebessüm etti ve herkes yerlerine oturdu ders başlamıştı...

Çıkış saati gelmişti İlknur ders boyunca Melih i düşündü aşık olmak için yaratılmış olabilirdi... Melih hemen Kamer in yanına gitti ve bul şu Can ı dedi, Kamer sence de abartmıyor musun dedi. Şevval ve Melih aynı anda bul şunu dediler, Kamer de iyi be gidiyorum dedi melih ve şevval el sallayarak yolcu ettikten sonra çantalarını alıp bahçeye çıktılar ve her zamanki yerde İlknur u beklediler... Geliyordu ağızı kulaklarındaydı ama belli etmemeye çalışıyordu Şevval tabi ki anlamıştı ama Melih gene maldı. Şevval boşa İlknur u koyar mıydı melih in yanına, ya da o da oynamaz mıydı onlarla, neden baş başa bıraktı... Bu kız sadece kendine çare bulamıyordu Venüs ile Jüpiter i bile kavuştururdu. İlknur geldi, ee anlatın bakalım ne zaman maç dedi Melih daha kararlaştırmadık dedi. İlknur iyi o zaman ben şimdiden söylüyorum en az 1 hafta lazım Melih, güzel oynayabilirsin ama karşında bir lisanslı var dedi. Melih canım iyi hoş diyorsun da beni korkak zannedecekler boşa kafasını patlatacağım adamın dedi. Şevval oğlum bir dur iki dakika saçmalama kız doğru diyor dedi, İlknur daha kısa sürede bu olayı bitiremez miyiz diye sordu ama İlknur kafası canım kelimesindeydi bir iki kere Şevval 'İlknur' diye seslendikten sonra "hıh?" diye tepki verdi. Şevval gülerek daha erken bitmez mi bu iş diye sordu, İlknur da zannetmiyorum, durun birde karşı tarafın teklifini bekleyelim ona göre rota çizeriz dedi.

Geliyorlardı sonunda. Kamer biz geldik dedi Şevval de görüyoruz ve şükür ediyoruz dedi. Ee ne zaman yapalım maçı dedi Melih, Can bizim taşınma işleri yeni yeni olduğu için 1 hafta sonra olsa iyi olur dedi İlknur içten içe havalara uçuyordu. Melih ekledi yani korkaksın dedi, Şevval Melih i cimcikleyerek güldü korkaklıkla alakası yok sadece işlerimiz var dedi Can. Melih te öyle olsun bakalım dedi el sıkıştılar. Şevval konuşmaya başladı ulan Melih ne şanslı adamsın dedi, Melih de öyleyimdir canısı diye göz kırptı. Kamer rahatlamışsındır umarım Melih dedi. Melih de sen niye bu kadar kastınki alt tarafı maç dedi. Kamer de bu bir maç değil yenilirsen veya yenersen işler hoş devam etmeyecek dedi. Şevval abartıyorsun Kamer şurada birazcık eğleneceğiz hem Melih i hizmet ederek görmek hoş olacak dedi. Melih sen öyle san benim hocam İlknur dedi. İlknur un halini düşünmeyin bile Eros sanki bütün oklarını İlknur a saplamıştı ki içinde öyle bir heyecan ve aşk vardı. Şevval de haklısın İlknur hocan olmasaydı laf yapabilirdim ama susuyorum şu anlık dedi ve gülüştüler:)) Artık hepsi evlerine dağılmıştı