Elifle Yasemin en iyi arkadaşlar ilkokuldan beri. Bu iyi arkadaşlıkları lisedede sürüyor.Elif; Arkadaş canlısı, herkese çabuk güvenen, affedici, arkadaşlarıyla çok iyi vakit geçiren deli dolu bir kız. Ayrıca gözleri tapılası. Boyu kısa ama basletbolu seven, yiyip yiyip kilo almayan birisi. Akrep burcu
Yasemin; Arkadaş canlısı aynı elif gibi. Tek ayrıcalıkları Elif daha maceracı. Herşeyi anında yaşayan biri elif. Yaseminde öyle. Yasemin herşeye rağmen yufka yürekli ve çok iyi birisi.
Keyifli okumalaar :)
Elif'ten:
Daha okulun ilk gününde sabah dolabın karşısına geçmiş mal mal kıyafetlerime bakıyodum. Annem de bi taraftan "Yemek hazır çabuk ilk günden okula geç kalma!" diye bağırıyodu. Ben hala ne giycem diye bakıyorum dolaba sjsjsj. Birden telefonum çaldı. 'Yasemin arıyor...' Ah! Hay aksi! Biz konuşmuştuk dün gece ,birlikte okula gidicez diye. Onu tamamen unutmuşum ben. Annem de endişeli bir şekilde yanıma geldi "Kızım kapının önünde sinirli bi kız seni sordu bak bakayım kimmiş" dedi. Ben de o sıra kim olduğunu anladım. Üstümde bugs bunny li takımımla aşağı indim. Bi baktım! Ama bu Yasemin değil ki?! Kapının önünde duran kızın kim olduğumu biliyorum. Maalesef en sevmediğim kız. Okulda hep kavga ettiğim kız. Adı 'Büşra'. Beni görünce alayla beni süzdü. Bende ona dil çıkarıp üstüme uzun bi hırka aldım. Kapıyı tam kapatmadan bahçeye doğru ilerledik. Ben hemen "Ne var? Ne istiyorsun?!" dediğimde direk "Atarlanma cınıım" dedi. Şimdi ben bu kızı napayım?! "Kızım bak ne istiyorsan söyle zorluk çıkarma bana!". Büşre hemen " Kes zırvalamayıda şu kağıdı al. Bunu okuduktan sonra sen sağ ben selamet canım." dedi. Tam açıyodum "Hayır burda değil odana gidince aç" dedi. Ben de "Hodo conom booy"dedikten sonra bana dil çıkarıp bahçeden çıkıp okulun yolunu tuttu. Mal kız bigün elimde kalacak haberi yok malın. Yani kavga derken laf dalaşı gibi birşey. Ama yakında daha da büyür bu. Odaya çıkınca hemen üstümü hızla giyip saçımı düzleştirdim. Aşağı inip kahvaltı yaptım yukarı yine odama çıkıp çantamı aldım Büşra'nın bana verdiği kağıdı da çantama atıp hızlıca ayakkabılarımı giyip okula yürümeye başladım. Okulun giriş kapısında Yasemini görünce şok oldum. Oha kız evrim geçirmiş lan. Boyu uzamış saçları baya uzamış yüzüne bi güzellik gelmiş kızın. Onu görünce şaşırdığım için bana da yapmacık gülümsedi . Anladı kız. Valla gözlerimden anladı kız. İşte BFF olmak bunu gerektirir. Yanına gelince " Naber lan sümüklü ne ara evrim geçirdin lan sen böyle. Vallaha bah şu gıza nasıl da güzel olmuş benim aşkım " dedim. " Hiç kanka ya öyle seni bekliyodum." dedi yumuşacık ses tonuyla. Ama birden kaşlarını çatıp"Abartısız 1 saattir seni bekliyorum burda lan. Nerdesin sen niye geç kaldın?!" dedi. Ben de "Sınıfta anlatırım brocum" dedim. Sonra hızlı adımlarla okulda sıra olduk. Tabiki Yaseminin yanına geçtim. Büşrayı aradı gözüm bi an. Tam da arkama geçmiş mal. Neyse biz İstiklal Marşını okuduktan sonra her zamanki gibi müdürün on saat konuşmasını dinledik. Sınıflara sırayla gitmeye başladık. Tabi biz lise son olduğumuz için en son girdik. Bizim okulda tayfamız var. Hepimiz en arkada cam kenarı party hard sjsjsjs. Yaseminle ben en arkadan 3 sıra önde oturuyoruz. Arkamızda Baharla İrem. Onların arkasında da Keremle Tayfun oturuyo. İlk ders ne bilmiyorum ama bi tane defter getirdim. Zaten çantam omzumdan dizimim aczıcık yukarısına geliyo. Hee bide şu Büşranın verdiği kağıt vardı. Onu aldım tam açıyodum bizim matematikçi necmi geldi. Necmiciğim çok disiplinli bir o kadarda yufka yürekli. Genelde albert derler ona. Albert Einstein e çok benziyor. "Evet arkadaşlar, bugün sizlerle konuşma yapacağım. Ders işlemeyeceğiz." dedi sesli bir şekilde. İki ders boyunca neler yaptınız tatilde falan muhabbet. Ben yani biz ailemle 3 ay boyunca İzmirde kaldık. Orda yazlığımız var. Ben tabi denizden sıkılınca wattpad okudum hep. 2 ders bunları konuştuktan sonra bütün giren hocalar da aynı şeyler konuştu. Okulun çıkışına doğru yürüyoduk Yasminle. Çıkışta beyaz bir ferrari gördük. Ben direk oha falan oldum. İçinden müdürün karısı çıktı. Kadın bizden genç manken mübarek fıstık gibi maşallah snsnns. Neyse onu takmadan bizim eve gittik yaseminle. Yemek yedik içtik falan. Sıkıldığımız için sahile indik. Sahilde boş bank yok lan. Hepsi dolu. En sonunda yanlız oturan bi tane erkek gördük. Ucuna oturmuş. Ben tam geldim otuyorken "Oturabilirmiyiz tek boş bank bu kalmış" dedim.Bişey demedi. Bizde oturduk. Çocuk kafasını çevirince OHA! O NE LAN OYLE?! Bildiğin taş kaya meteor. "Size oturabilirsiniz demedim" dedi soğuk bir sesle."Pardon siz cevap vermeyince bizde oturduk" diye atıldı yasemin. Tam kalktık bir tane adım attım yere kapaklandım.
şort olduğu için dizlerim kanadı. Çocuğa baktığımda hala bana sırıtıyordu. Bende direk dil çıkardım. Yasemin beni yerden kaldırıp eve doğru sendeleyerek yürüdük. Eve geldiğimde annem koltuğa oturmuş televizyon izliyodu. Beni görünce "Noldu kızım sana? Yinemi sakarlığın tuttu?" dedi. Ben direk " Anne sonra anlaticam şuraya pansuman yapar mısın?" dedim. Pansumanı yaptıktan sonra yasemin gitti bende erkenden uyudum...