Bu bölümü Yasemin yazacak. Öbür bölümleri ben yazmıştım. Birde yaseminden okuyunn :))
Keyifli okumalaar :)
Yasemin'den;
Sabah okula gittiğimde Elif henüz okula gelmemişti. Öküz yine geç kalmış. Ahaa! Ders zili çaldı. 5 dakika geçti hala yok. Uykucu pislik kesin ayıcıklı takımıyla uyumuştur. Albert Necmi yine teorilerine başladı. Ders sıkınca koydum sıraya kafamı. Elif'e telefondan mesaj attım.
"Lan kafir nerdesin Necmi yine seni yok yazdı. Çabuk gel sıkılıyorum bu lanet giresi okulda :D "
Mesajıma geri dönmeyince bende uyumaya çalıştım. 5 dakika sonra kulağımı sıkan elleri fark ettim. Bu albert necminin ta kendisiydi. Kafamda bağırıp bağırıp duruyordu. " Benim dersimde uyumak ha? Sen kimsin?!"
Bende uyku sersemliğimle "Ben kimim?" dedim. Necmi bunu duyunca sinirlendi ve "Birde dalga geçmek ha?! Çıkışta cezalısın.Müzik odası temizlenecekti, sen temizleyeceksin ona göre bir daha olmasın." dedi ve alaycı sırıtışını yüzüne yerleştirip sınıftan çıktı. Bende mal mal arkasından bakakaldım. Yani, normalde lafı anında çakardım ama hocalara birşey demiyorum.Sonuçta son senem,notlar önemli skskdkks.
Çıkış zili çaldı ve çantamı alıp müzik odasının yolunu tuttum. Tabiki de ailem merak etmiyordu. Ölsem haberleri bile olmaz. Ne de olsa kardeşim öldüğünden beri beni umursamıyorlar. Bu yüzden telefonuma bakma gereği bile duymadım.
Odanın kapısı birden açılınca bir anlık korku içimi sardı. İçeri tanımadığım taş gibi bir çocuk geldi. Direk gözleri benimkileri buldu. Benim yüzümde şaşırmış bir ifade vardı.
"Senin ne işin var burada?" dedi."Cezalıyım, asıl senin ne işin var burada?" diye anında cevabı yapıştırdım. Çocuk alayla bana baktı ve "Ne tesadüf bende cezalıyım." diyerek güldü. 5-10 dakika sonra aklıma gelen soruyla ona dönüp " Buradaki herhangi bir enstrüman çalabiliyor musun?" bana dönüp "Gitar çalabiliyorum prenses" diyip güldü. Ben tek kaşım havada - evet ben tek kaşımı kaldırabiliyorum skskskks- " Sen ne çalıyorsun prenses?" diye sordu. " Ben piyano çalıyorum. " dedim soğuk bir sesle. Ben piyanonun başına geçip Ah Bu Ben şarkısını çalmaya başladığımda arkadan gitar sesi gelince arkama dönüp ona baktım. -devam et- bakışlarını bana yolladı. Bende geri dönüp piyanoyu çalmaya devam ettim. Beraber uyum sağlayarak bende kendimi tutamayıp sözlere başladım.Zor olsada galiba,
Dönüyorum sana.
Gel dersen hemen,
Çağırmazsın geçerken.
Yerle gök arasında biryerde...Sen beni tanımazsın,
Severimde söylemem.Sen beni uzak sanırsın,
Bilirim söz dinlemem.Ah bu ben, kendimi
Nerelere koşsam ?
Saklansam bir yerlerde,
Gizlice ağlasam.Ah bu ben, kendimi
Nerelerde bulsam?
Çekilsem sahillere,
Hayaller mi kursam?Şarkı bittiğinde oturduğum yerden kalktım ve ona döndüm. O ise bana büyülenmişcesine bakınca gözlermi kaçırdım. Birden gözüm oturduğu yerin yanına kayınca telefonun ışığının açık bir şekilde durduğunu gördüm. Telefona baktığımı görünce hızlı bir şekilde telefonu kavrayıp kapattı. O an onun videoya aldığını anladım. Flaşı açık unutmuş salak sjsjsjsjs. Hemen yanına gidip "Sen videoya mı aldın salak?" diyince birden şaşırdı.
"Evet prenses çok güzel söyledik." deyip güldü.
"Bana prenses deme bak sonu kötü olur. Ne sanıyorsun kendini?"
Eğlenerek bana birdaha güldü. "Imm.Bilmem." dedi. Bende göz devirerek oturdum yine. O sıra koridordan sesler gelmeye başladı. Ama bu Elif'in sesi??!
Elif'ten
Benim ağzımı kapatıp tuvalete kitleyen kişiyi tanımıyordum.
Cırlayarak "Sen kimsin be? Gerizekalı sen ne hakla benim ağzımı kapatıp buraya kitleyebiliyorsun? Ne sanıyorsun sen kendini be?!" diyince kulaklarını kapattığını gördüm.
"Ben Timuçin. Büşra'nın kuzeni."
"Neden böyle birşey yapıyorsun mal mısın?"
"Çünkü Seni Seviyorum. Benim ol istiyorum. Bana ait ol istiyorum. Kokunu tek ben alayım istiyorum."
"Ben seni tanımıyorum. Sen galiba sevmeyi insanların dış görünüşüne bakmak sanıyorsun. Belki ben kötü biriyim? Nerden biliyorsun?" diye cırladım yine sksjdjs.
"Bana Büşra seni anlattı. Ve resimlerini gösterdi. Tam aradığım kız sensin. Seni kaybetmek istemiyorum. Sevmek bir yana ben galiba sana aşık oldum Elif." son kelimesini kulağıma eğilerek söylemişti.
"Sevmek tek taraflıdır. Ama aşk iki taraflıdır. Haddini bil de konuş gerizekalı." diye sinirlendim. "Beni burda tutamazsın. Buna hakkın yok. Birdaha böyle birşey yaparsan bu okulu başına yıkarım. Anlatabildim mi?"
deyip elindeki anahtarı alıp dışarı çıktım. Arkamdan bakakaldığını biliyordum. Çünkü ağzı kocaman açılmıştı. Kapıyı açtıktan sonra koridoru inlettim. Tam müzik odasının yanından geçiyordum. Birde ne göreyim? Yasemin karşımda şaşırmış bir şekilde bana baktı. Gözlerinden "Neler oluyor burada?" dediği anlaşılıyordu. Bende de aynı surat ifadesi vardı. Çünkü Yasemin'in çoktan evde olması lazımdı. Ben Yasemin'in kolundan tutup gitmeye çalıştım ama işaret parmağıyla 1dakika demeye çalışıyordu. Çantasını alıp geldi. Arkasından bir tane erkek çıktı "Ben sizi bırakayım. Hava kararmış. Kız başınıza gitmeyin." dediğini duydum. Kim ki bu?. Sonra Yasemin sessizce başını olumlu anlamda salladı. Bizi eve bırakınca Yasemin teşekkür ettikten sonra yanınızdan ayrıldı. Eve geçip yatağa girdim. Yasemin olayları anlatmamı istiyordu. Yalvar yakar ikna edemedi. Bense çoktan derin derin uykuya karışmış kabüslar görmeyi ümit ederek huzursuz bir uykuya gözlerimi kapattım...