~V~

10 2 0
                                    

"Gözlerini aç, bebeğim." diyen sesi tanıyordum. Aniden gözlerimi açıp sesin sahibine sarıldığımda gözyaşlarım akmaya devam ediyordu. "Geçti, yanındayım." gibi güven vermek isteyen sözler kulağıma ilişip beni rahatlatırken aynı zamanda bağırış sesleri beni etkisi altına alıyordu. Bedenim daha da titremeye başlamıştı.

"Bağırma artık, canımı sıkıyorsun." sesini duymazdan gelip boğazım ağrıyana kadar bağırmaya devam ettim. Acıyan boğazım ve yüzümde hissettiğim acı ile bağırmayı kesip öksürdüm. Kafam sağa yatmıştı. "Eğer bir daha bağırırsan bu sefer bir tokatla kurtulamazsın." sesiyle elimden gelen hiçbir şey olmadığını anlayıp yukarı doğru asılı olan ellerimi kendime çekmeye çalışıp hıçkırarak ağlamaya devam ettim.

"Kesin artık!" diye bağırmamla sesler aniden kesildi. "Seni sikeceğim," sesini duyduğumda bunun kime ait olduğunu anlamam uzun sürmedi. "Duydun mu beni!" diyen ses bir kaç saniye sonra yanımdaydı, "Ari, iyi misin?" diyen sese döndüğümde titreyen vücudumu tutmaya çalışıyordum. Başımı onaylar şekilde salladım. Demi'den ayrılıp dizilerimi tekrar kendime çektim. "Benim yüzümden." diyen Zayn'in sesiyle duran göz yaşlarım tekrar akmaya başladı.

"Seni koruyamadım, iyi bir anne olamadım." Kafamı sağa sola sallayıp, "Sen benim dünyada başıma gelmiş en güzel şeysin." dedim. Karşımda ağlayan kadın annemden başkası değildi. Dediklerini tekrarladı, "Koruyamadım."

"Su getirdim." diyen Allisona zorlukla gülümseyip suyu aldım. Suyu içip ellerimi tekrar dizlerime doladım. Demi ve Allison içerden eşyaları almaya gittiler. Shawn ve Niall'da seslerden anladığım kadarıyla adamı evin önüne götürmüş hırpalıyorlardı. Demi ve Allison görüş açıma girdiğinde Zayn, "Arabaya binin." diye uyardı. Demi ve Allison kafalarını sallayıp yönlerini değiştirdi. Zayn hala bana bakıyordu ama kafamı çevirecek gücüm kalmamıştı. "Su." diyebildim fısıltıyla. Yere bakarken önüme uzanan suyu alıp bir yudum daha içtiğimde bedenim artık titremiyor, hıçkırmıyordum. "Sikeyim," sesiyle kafamı Zayn'e çevirdim. Aniden gelen baş ağrısıyla yüzümü buruşturdum. "Senin suçun yok, kimsenin suçu yok." dedim. Hıçkırmanın ve bağırmanın etkisiyle yanan boğazımı tuttum.

"Boğazım acıyor lütfen ellerimi aç, boğazımı tutmak istiyorum."

"Gece gece seni buraya göndermemeliydim, benim suçum." dedi Zayn. Güçlükle, "Beni ayağa kaldırabilir misin?" diye sorduğumda hızlıca ayağa kalkıp ellerimi tuttu ve güçlü kollarıyla beni hemen kaldırdı. Kullandığı güç adama vuruşunun yanında narin bir dokunuş olarak kalırdı. Adım atmaya çalışınca aniden kalkmanın etkisiyle sendeledim. Kolları vücuduma sarıldığında ayaklarım çoktan havalanmıştı. "Yürüyebilirim." dediğimde beni duymazdan gelip kendi arabasına bindirdi. Klimayı sonuna kadar açtığında üşümüş bedenim yavaşça gevşemişti. "Daha iyi misin?" diye sorduğunda sadece "İyiyim." diyebilmiştim. Konuşabilecek gücüm olsaydı onun bir suçu olmadığını, böyle olacağını kimsenin bilmediğini söylemek isterdim. Zayn arabayı çalıştırdığında gözlerim yavaşça kapanıyordu. "Klimayı açın, 10 dakikaya evdeyim evin sıcak olmasını istiyorum." diyip telefonu kapattı. Gözlerim kapalıyken tek duyabildiğim Zayn'nin sayıklamalarıydı.

Benim yüzümden,

Seni göndermemeliydim,

Aklımı sikeyim,

Ona bir şey yapabilirdi.

Sanki yeni uyumuş gibi hissederken aniden vücudum tekrar havalandı. Kollarım savrulmuştu ve onları kendime çekecek gücü kendimde bulamıyordum. Uykuyla karışık bir kaç adımdan sonra kapının açılış sesini duydum. "Gidin." dedi Zayn. Bu görevlisi olmalıydı. Bir kadın sesi kulağıma iliştiğinde bunu doğrulamış oldum, "Tamam efendim." adımlar biraz daha devam ettikten sonra vücudum yumuşaklıkla titrediğinde bunun yatak olduğunu anladım. Zayn saçlarımı okşayıp, "Sikeyim." diye tekrarladı. Vücudum yüz üstü döndüğünde bile gözlerimi açacak gücü kendimde bulamamıştım elbisenin fermuarını açıyordu.

narcotic// zarianaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin