Bölüm 1

163 6 2
                                    

Sessizce oturmuş beni izliyordu. Ağlamaktan göz altlarım çıkmış tuhaf bir halde ve buğulu bir şekilde yüzünü seçmeye çalışıyordum. Onu tanımıyordum ve açıkçası utancımdan yerin dibine girmiştim. Kendimi biliyordum. Asla insanların yanında ağlamazdım. Bu benim için bir güçsüzlük belirtisiydi. Gözlerimi hafifçe silip kafamı kaldırdım ne kadar silmiş olsam dahi gözyaşım birer birer yüzümün deltasına akıyordu. Gözlerimi kırptım yatağa attım kendimi. Uyumuştum..

Uyandığımda başımda ciddi bir ağrı hissettim ve lanet olası telefon sesine uyanmıştım. İş yerinden sekreterim arıyordu. "Efendim" dedim. Uyandırdığının farkına vararak sesi düşmüştü biranda. "Eflin hanım kusura bakmayın ama geç kaldınız hastalarınız geliyor, merak edip aramak zorunda kaldım efendim" dedi. "Geliyorum yarım saate" diyerek kapattım telefonu. Normal zamanlarda ciddi bir şey olmadığı müddetçe işimi aksatmam. Hrmrn kalkıp hazırlandım. Ve dışarı çıktım kendimi halsiz hissediyordum bu yüzden yürümeyi tercih ettim biraz açılırım diye. Aniden dün gece gördüğüm rüya geldi aklıma, gerçekten kimdi o kadın? Ben neden ağlıyordum? Düşünürken kliniğe gelmiştim bile. Sekreterim Buse Hanım beni görür görmez iyi olup olmadığımı sordu. "Iyiyim" dedim.
"Efendim, iki hastanız geldi ancak geri gittiler yarın uğrayacaklarmış tekrar. Şuan da Selda hanım var. Onu içeri almamı ister misiniz?" Dedi. "10 dakika sonra gelsin." dedim. Odama geçtim koltuğa oturdum iki dakika sonra Buse hanım kahvemi getirdi. Bu değişmez bir menüydü hayatımda yaklaşık 5 yıldır filtre kahve bağımlısıydım. Teşekkür ettiğimi söyledim ve dışarı çıktı. Kahveden üçüncü yudumu alırken kapı çaldı. Gelen Selda hanımdı. Ailesiyle ve eşiyle problemler yaşayan bir kadındı. Sürekli gelir randevularını asla aksatmazdı. Onu yaklaşık iki yıldır tanıyordum. Biraz sohbet ettikten sonra teşekkür ederek ayrıldı. Bu sırada kahvem bitmişti, kapı çaldı. "Buyrun." Dedim. Iceriye bir kadın girdi. Fazlasıyla mükemmel bir fiziği vardı. Henüz kafamı kaldırmamıştım çünkü Selda hanımın durumunu not ediyordum. Iceriye giren kişiden hiç ses yoktu. Kafamı kaldırdım yavaşça. Bu kadın buğulu gözlerimin altından görmeye çalıştığım kadındı rüyamdaki. "Buyrun lütfen oturun" dedim. Yavaşça oturdu ve gülümsedi. "Isminiz nedir?" dedim. "Mila" dedi gülümseyerek. Gözleri o kadar güzeldi ki güldüğünde güneş ışınları dik açıdan düşüyordu sanki. Baka kalmıştım öylece. Ve ben baktıkça da gülümsemeye devam ediyordu zaten. Yaşınız kaç ne işle meşgulsünüz tarzında muhabbetler döndü ama fazlasıyla büyülenmiştim. Fazla konuşkan birisi değil gibiydi. Onun hakkında bilgi toplamaya çalışıyordum. Biranda hiç ummazken "Zaten beni tanıyorsun Eflin. Dün gece rüyandaydım. Şuan bu kadar soru sormanda benden etkilenmenden dolayı. Bilerek rüyana girdim. Bu söylediklerim ne kadar mantıklı gelecek sana bilmiyorum ama ben farklı bir evrenden geliyorum. Farklı yeteneklerim ve güçlerim var." Dedikten sonra aniden kahve bardağına dokunmadan havaya kaldırdı. Şaşırmıştım ama belli etmemeye çalıştım. "Ne yani Levitasyon yapabiliyorsun diye farklı bir evrenden mi gelmiş oluyorsun, bu ne saçmalık o zaman her levitasyon yapan insan farklı evrenden gelmedir öyle mi?" Dedim. Gözleri cam gibi maviydi. Ve öyle bir bakış attı ki yüzüme. "Bana istemsiz bir inanma gücün var senin. Bunu istemesen dahi bu var. Ve yok edemezsin. Bu var olduğu sürece ben beynini okuyabilirim. Yaptığın her şeyi görüp takip edebilirim. Ve bu benim için çok basit bir olay." Bu dedikleri farklı gelmişti. Bunları dedikten sonra hiçbir şey düşünmemeyi diledim ama olmadı. Ona şuan ne düşündüğümü sorup yalan söylediğini anlayacaktim. "Bana ne düşündüğünü mü soracaksın şimdi de beni deneyecek misin? Emin olabilirsin ki yalan söylemiyorum sana." Dedi. O an şok olmuştum. Ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde koltukta oturuyordum. "Gider misin lütfen burdan" dedim. "Gideceğim zaten çünkü 54 saniye sonra yeni bir hastan girecek içeriye önce telefonun çalacak 25 saniye sonra ve içeri birisi girecek ardından. Giren kişiye kocasının onu aldattığını söyle olur mu?" Öylesine şaşkındım ki. Tam o sırada telefon çaldı gözüm kahve bardağına takılı kaldı gözümü çevirdiğimde Mila yoktu bir dakika bile geçmeden kapı çaldı ve bir hasta geldi. O hasta kocasının onu aldattığından şüphe eden bir genç kadındı. Biraz konuştuktan sonra Buse hanımı çağırıp başka hasta almamasını söyledim. Ve o gün işten çıkıp hızlı hızlı eve yürüdüm.

Bir psikiyatristin ParanormallikleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin