DABİ +18

1. bölüm

küçük gazinonun kapısından içeri adımladı

gözleri 2 saat kadar önce tomuranın gösterdiği ve toganın "celladın" diye alay ettigi kahramanı arıyordu.

lina japonyaya geleli 2 gün olmuştu. özellikle bu işi istemişti

o korkutucu herifi yakalamayı istemişti. bir nedeni yoktu, sadece anlatıldığı kadarıyla gerçekten zeki bir adamdı. adamın yüzünü henüz görememişti hatta adını bile bilmiyordu. fotoğrafları ona 5 gün sonra, işe başladığı gün diğer bilgiler ile birlikte verilecekti. nasıl gözüktüğü onun için merak konusuydu

o bunları düşünürken kapıdan giren dabi lina'nin dibine kadar gelmiş ve onun tam yanındaki bar tabiresine oturup 2 viski söylemişti

dabi sadistçe gülümsemesini gizleme gereği duymadan dirseklerini mermere yaslamış göz ucuyla lina'ya bakıyordu

lina ise hala 5 gün sonra alacağı işi ve öyle bi adamı nası yakalayabiliceğini düşünüyordu

barista viskileri getirdiğinde dabi oturduğu yerde 180 derece dönüp sırtını ve iki yanındaki dirseklerini mermeye yaslamıştı bu sefer az önce gelen viski ise sağ elindeydi. bir yudum aldı ve lina'ya döndü

"merhaba" dedi alaylı ses tonuyla. lina daldığı dünyadan bir anda sıçrayarak orda olduğunu yeni farkettiği adama şaşkın gözlerle baktı

sol eli ile diğer bardağı lina'ya doğru ittirdi dabinin yüzündeki silik gülümseme hala ordaydı

"ah, teşekkür ederim bunu neye borçluyum??" lina da aynı alaycı ses tonuyla sordu

dabi burnundan bir nefes verdi "tanışırız belki," durdu kafasını tam karşısında duran piyanoya çevirdi ve devam etti "tanışmaz mıyız"

"gecenin bu saatinde burda bana içki ısmarlayan adamı tanımak elbette isterim" dedi lina viskisinden bir yudum aldı

lina daha bu gun gelmişti japonyaya hiç arkadaşı da yoktu.

"kendimi tanıtmayı sevmem" dabi tekrar gözlerini lina'ya çevirdi ve konuşmasını ister gibi baktı

"ah peki ben lina, açıkçası japonyaya bu gün geldim bu yüzden ailem evim vs yok sadece yapmam gerekeni yapıp geri döneceğim"

dabi bunu sanki bilmiyormuş gibi şaşırmış yüz ifadesini takındı

"ne yapman gerekiyor" dedi. sesini tutabildigi kadar meraklı tutmaya çalışıyordu

lina durdu ve düşündü, bunu söylemesinde bir sakınca var mıydı? kafasını geriye attı ve gözlerini kapattı

bir kaç saniye sonra mırıldandı

"daha sonra anlatırım"

"daha sonrası da olacak yani" dedi ve kıkırdadı dabi. sırtını mermerden çekip tekrar önüne döndü ve bardağının altına bir banknot bıraktı ardından hala gözleri kapalı olan lina nin üzerine dikti gözlerini ve baştan aşağı süzdü

o an aklında onu nası öldürebilceğine dair milyon tane plan hazırlamıştı dabi seçenekleri önüne sunduğunda delircek gibi hissediyordu

lina dabinin bakışlarını üzerinde hissedince toparlandı ve o da dabiye döndü

"senin adın ne" dedi uykulu gozlerle dabiye bakarken

"daha sonra öğrenirsin" dedi ve göz kırptı deri ceketinin içinden çıkardığı telefonu lina'ya uzattı

"numarani alabilir miyim, daha sonrası için" imalı şekilde sorduğu soruya lina cevap verme gereği duymadı

telefonu alıp numarasını tuşladı ve çaldırdı. kendi telefonu çaldığında kapatıp dabiye telefonunu gülümseyerek geri verdi.

dabi ellerini cebine sokup dış kapıya dogru yöneldi

"daha sonra burda seninle sohpet etmek isterim bu çok kısa sürdü" dedi dabi, arkasını döndü

ve sadece kendi duyabileceği tonda devam etti "yaşıyor olursan"