(medya,en sevdiğim mha fan artlarındandır)
dabi kapıyı ayağıyla kapattı. bıkkınca bir nefes verdi ve elindeki anahtarı gelişi güzel fırlattı
salona doğru ilerleyip uyuya kalmış olan linayı koltuğun üstüne nazikçe bırakıp yatak odasına gitti
buldugu bir yastığı yn nin başının altına tıkıştırıp iç geçirdi
kahretsin, seni öldürmek zorunda olmak en başta heycan vericiydi. şimdi neden böyle hissediyorum, sen ölürsen aptal ve boğucu hayatıma geri dönücek gibi. oysa sadece bir gündür hayatımdasın
flash back
motordan indiklerinde saat çoktan 5 olmuştu şehirden uzak bu mekan biraz zaman geçirmek için idealdi
lina dabiye doğru yürüdü
"burda ne işimiz var? eve gidiyoruz demiştin.. sapık olduğnu düşünmeye başlıyorum" dedi alayla.
aslında gayet ciddiydi ama bunu sesine yansıtmaması gerektiğini düşünmüştü
"4 gün sonra yeterince sıkılıcaksın zaten son günlerini eğlenceli geçirmeni istiyorum"
dabi ve lina büyük bir otele benzer yerin kapısından içeri girdiklerinde linanın gözleri fal taşı gibi açılmıştı
burası kesinlikle bir otel değildi.
etrafta birsürü insan yarın yok gibi dans ediyor şampanyalar patlıyor ve yüksek sesli müzikte kayboluyorlardı
dabi elini linanın omuzuna attı ve kulağına eğilip konuştu
"sakın yanımdan ayrılma, kaybolmanı istemiyorum"
lina konuşsada duyamayacağını bildiği için başını sallamakla yetindi
dabi ilerdeki rahat gözüken ve kalabalıktan az da olsa uzak masaya doğru yürüdü
karşılıklı oturduklarında gelen garsona dabi bir şeyler söylemiş, büyük ihtimalle içki sipariş etmişti
"çabuk sarhoş olur musun lina?"
"pek değil"
dabi kafasını yukarı aşağı 'anladım' anlamında salladı
garson tekrar geldiğinde dabi ve linaya birer bardak uzatmıştı
"bana hala adını söylemedin bay bilinmezlik" dedive gülümsedi
"bunu daha çok sevdim belki de? adımı öğrenirsen bu muhteşem lakabın bir anlamı kalmaz değil mi" dabi de gülümsemişti
lina bir cevap vermeden başını kalabalığa çevirdi uzun zamandır böyle bir yerde bulunmamıştı
"sever misin dans etmeyi" normalde olduğundan daha konuşkandı bu gün
dabinin sorduğu soruyla lina tekrar ona dönmüş ve bardaktan bir yudum almıştı
"çok severim" şimdi elindeki bardakla oynuyor ve dabiye bakmıyordu
dabi ayağa kalkıp linaya elini uzattı ve yüzüne sıcak bir gülümseme kondurdu
lina içkisini fondipleyip dabinin uzattığı eli tuttu
"sarhoş olursan uğraşamam cidden kendine dikkat et lina"
"pfft hiçbişi olmaz" lina da ayaklandığında birlikte piste doğru yürüdüler
müziğin ve kalabalığın tavan yaptığı bu yerde dabi ve lina diğerlerine ayak uydurmaya çalışıyordu
lina kıvama geldiğinde ellerini dabinin boynuna atıp kahkaha attı
"çok korkutucu gözüküyorsun!!" diye bağırdı lina
dabi onu duymazdan gelip gülümsedi, eğildi ve lina'nın yanağına küçük bir öpücük kondurdu
dabinin bu haraketi ile karnında kelebekler uçuşan lina, dabiye daha sıkı sarıldı ve müziğin ritmine ayak uydurmaya çalıştılar.
..
flashback end
lina'yı bıraktığı koltuğun tam karşısınsa oturup bir sigara yaktı üstündeki tişörtü çıkartmış rahat olmaya çalışıyordu ama giydiği bol deri pantalon buna izin vermiyordu
umursamadı ve sigarasından bir nefes çekti
shigaraki ne demişti o gün
"kahramanı öldür" ah hayır "o kızı öldürmelisin" öyle bir şey söylemiştidabi onu gerçekten öldürmek istiyor muydu
aylar hatta yıllar sonra ilk defa gülmüştü ve o yerde dans ederken gerçekten iyi hissettiğini biliyordu
bu duyguları görmezden gelmeye çalışarak avına odaklandışimdi de öldürebilridi değil mi?
evi gayet ıssız bir yerde, ayrıca şuan uyuyor. onu yaksa kimsenin haberi olur muydu? olmazdıdabi sadist gülümsemesini tekrar takınıp sigarasını açık camdan aşağı fırlattı ve linaya doğru eğilip yüzüne yaklaştı
gülümsemesi söndü ve elinde küçük bir alev yaktı
elindeki alevi hafiften büyütürken bir yandan diğer eli ile linanın dağılmış saçlarını yüzünden çekti
"beni affedersin değil mi? sonuçta bu bir yarıştı ve ben kazandım hatta sana zaman bile verdim"
elindeki alevi linaya doğrulttu ve kulağına son kez fısıldadı
"sana aşık olmaktan korkuyorum"
hayır. ona aşık değildi, zaten sadece 2 gündür tanışıyorlardı genç ve güzel bir kız olduğu barizdi ama aynı zamanda 4 gün sonra dabiyi öldürmek için talimat alacak bir kızdı. ona güvenemezdi, zaten dabi aşka inanmıyodu"ne sacmaliyorsun bilinmezlik" lina gözlerini açmadan uykulu sesiyle konuştu
dabinin elindeki alev söndü
"tch" başını ellerinin arasına alıp odada birkaç tur attı
öldürmeliydi bu gün değilse yarın. linanın ölmekten başka bir şansı yoktu. uyurken ve sarhoşken ölse onun için daha iyi değil miydi hem? canı acımazdı
dabi ne zamandır bu kızın canının acımasını umursar olmuştu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DABİ +18
Fanfictiondabi x okuyucu // smut warning! °°°° dabi onu öldürmek için japonyaya gelen kahramanı arıyordu *** "seni öldürmek için gelen bi kahraman var dabi" dedi tomura dabi histerik bi kahkaha attı "heycan verici" "kadın hakkında bildigmiz her şeyi sana anla...