————
Jungwon kemiklerini titreten soğuğa daha fazla dayanamayıp göz kapaklarını araladı.
Perdenin kendi tarafına bakan kısmı kapalı olduğu için odanın yarısı tamamen karanlıktı. Ancak Jay'in tarafındaki cam açıktı, bu yüzden odaya bulutların arasından güçlükle parlayan güneşin ışıkları ve sonbahar rüzgarı yayılıyordu.
Uyandıktan ancak birkaç saniye sonra yalnız olduğu anlayabildi. Genelde Jay ile programları çok erken saatlerde başladığı için aynı anda uyanmaya alışmışlardı. Şimdi bu boş odaya uyanmak kafasında soru işareti oluşturmuştu.
Gözünden hala atamadığı uyku kırıntılarıyla yatağında oturur pozisyona geçti. Hemen gelen esnemeyle refleks olarak elini ağzına götürdü.
Bir süre daha, acaba tekrar yatsam mı diye düşünse de oda arkadaşının ortada gözükmediğini hatırlayıp onu aramaya karar verdi. Yatağın üzerinde duran beyaz tişört ve gri eşofmanları hiç incelemeden üstündeki pijamalarla değiştirip odadan ayrıldı.
Bugünkü dersleri öğleden sonra başlıyordu, yani önündeki dört buçuk saati odasında yatarak ve son birkaç haftadır her bölümünü kaçırdığı dizisini izleyerek geçirebilirdi. Fakat ilk olarak oda arkadaşının nereye kaybolduğunu bulması gerekiyordu.
Yatak odalarından çıkınca mutfak ve salonun birleşik olduğu odaya girip etrafı inceledi. Neyse ki çok geçmeden banyodan gelen duş sesiyle Jay'in nerede olduğunu anladı.
Banyoya yaklaştı, içeriye doğru seslenip seslenmeme arasında gidip gelirken aniden guruldayan midesiyle başını eğdi. Evet, doğru. Önce şu canavarı doyurması gerekiyordu.
Genelde yemekhaneden yemek yedikleri için buzdolabı çoğunlukla ısrarla aldığı çikolatalı süt ve çeşitli abur cuburlarla dolu olurdu. Ancak Jay arada bir kendi yemek yapmayı severdi, bu yüzden içinde yumurta ve pastırma gibi malzemeler de yok değildi. (Hepsini kendi parasıyla almasına rağmen hep iki kişilik yemek yapmakta ısrar ederdi.)
Ellerindekilerle ne yapabileceğini listelerken banyo kapısının açıldığını duydu. ❝Won-ah uyanmışsın.❞
Jungwon buzdolabından kafasını kaldırıp genci selamlamak için arkasını döndüğünde onu bu kadar yakınında bulmayı beklemiyordu.
Jay başını Jungwon'un omzuna koymuş buzdolabını inceliyordu. İkisi bu kadar yakınken yüzünde daha önce hiç fark etmediği soluk çilleri ve sıcak sudan pembeleşmiş yanakları görünce donup kaldı. Gencin nemli saçı ikisinin de omzunu ıslatıyordu. Yine de Jungwon kendinde bunu umursayacak gücü bulamadı.
Bir anda sessizleşen ortamı yumuşatmak için boğazını temizledi. ❝Sabah sabah yine pratik mi yaptın hyung?❞
Jay başını yana eğip bakışlarını siyah saçlı oğlana çevirdi. Yüzünü şöyle bir inceledikten sonra göz kırptı. ❝Evet. Ama merak etme, bu sefer kendimi çok zorlamadım,

ŞİMDİ OKUDUĞUN
jaywon || traniee days ✓
Fanfiction5+1 Jay beş kez Jungwon'u öptü, birinde ise öpülen kendisi oldu. jungwon × jay trainee!au + roommate!au | enhypen fanfiction