Stay with me | hyunmin

あの季節が 今 目の前

Hyunjin telefonu cebine bıkakırken saklandığı ağacın altından ağlayan miniğine çevirdi bakışlarını.

İçi gidiyordu ay ışığının altında parlayan yaşları gördüğünde.

İşittiği hıçkırıkları kendine defalarca lanet etmesine sebep olurken kendi dolan gözlerini de aya çevirerek güçlü durmaya çalıştı. Miniğinin yanında güçlü durmalıydı, en azından öyle görünmeliydi.

Titreyen dudaklarının geçmesini beklerken parkta gezdirdi gözlerini. Seungmin ağlamak için dışarı çıktığını söylediğinde buraya geleceğinden emindi Hyunjin. Burası eskiden onların favori yerlerinden bir tanesiydi.

Belki diğer insanlara garip gelebilirdi ama ikisinin de garip huyları vardı. Bunlardan biri de birlikte diktirdikleri çift dinozor kıyafetlerini giyip parkta çocukları eğlendirmekti.

Her seferinde bir yığınla abur cubur alır, kıyafetlerle birlikte çocuklara dağıtırlardı. Bunun gibi ikili her zaman eğlenecek bir şeyler bulurlardı. Yeter ki birlikte olsunlar.

Aradan geçen yılların önceki hatıralarına baktığında mutlu bir insan olduğunu hatırlayabiliyordu Hyunjin. O zamanlar mutluydu. Mutlulardı.

Şimdi ise miniği uzaktaki bankta, kendisi ise ağacın arkasında gizlenirken akıtıyorlardı gözyaşlarını.

Hyunjin çabucak toparlanırken gözündeki yaşları sildi. O buraya ikisini daha da üzmek için değil, yıkıntılarından kalanları toplamaya gelmişti.

Saklandığı yerden çıkarken Seungmin'in oturduğu banka doğru ilerledi. Bu sırada kapşonunu başına geçirmeyi ihmal etmemişti.

Ne demişti Seungmin? Onu görmek istemediğini. O zaman görmezdi, bu yanında olmasına engel değildi.

Elleri titrerken hızlıca Seungmin'in yanındaki boşluğa oturdu.

Seungmin'e bakmıyordu, bakışları karşıdaki sokak lambasındaydı.

Seungmin bacaklarını kendine çekmiş, başını da dizlerine yatırmış bir şekilde ağlıyorken birden yanında hissettiği hareketlilikle buna son verdi.

'Gerçekten geldi mi?' diye düşünmeden edemedi. Emin olmak için ortamın kokusunu içine çekti.

Burnuna dolmaya başlayan tanıdık kokuyla başını dizlerine daha da yaslayıp dudaklarından bir hıçkırığın çıkmasına engel olamadı.