🖤9🖤

731 40 54
                                    

YORUM yazmayı ve VOTE atmayı unutmayın lütfen🖤

**********************************
Irene hanım İtalya'dan dönmüştü.Dönmesi hakkında ne hissedeceğimi bilmiyordum.Garip duygular içerisindeydim.Dönmesi Sehun beyin kafa karışıklığını azaltacağı için seviniyordum.Ama anlam veremediğim bir şekilde üzüldüğümü de hissediyordum.

"Bana kahve getirebilir misin Seo Yun?Bir de Sehun'un odasında hırkam kalmıştı.Kahveyi getirdikten sonra onu da getirirsen sevinirim." Irene hanımı kafamla onayladıktan sonra mutfağa gidip Yeena'ya bir kahve yapması gerektiğini söylemiştim.

Daha sonra üst kata çıkıp Sehun beyin odasına girmiştim.Sehun bey şu anda işte olduğu için,normalde haftaiçi her gün bu saatlerde işte olurdu,rahat bir şekilde odaya girmiş ve Irene hanımın hırkasını bulmak için odada gözlerimi gezdirmeye başlamıştım.

Irene hanımın hırkasının neden burada olduğunu merak etmiyor değildim.Bunu sorgulamanın haddim olmadığının farkındaydım ve sırf merak ettiğim için bile kendime kızıyordum.Bananeydi ya!Banane!

Tekli koltuğun üstünde bulunan hırkayı görünce kapının ağzında dikilmeyı bırakıp hırkayı almak için tekli koltuğun yanına gitmiştim.Hırkayı tam elime alıp arkamı döneceğim sırada odadaki banyonun kapısı açılmıştı.Reflesk olarak bakışlarım oraya dönmüştü ve gördüğüm manzara yüzünden duraksamak durumunda kalmıştım.

Sehun bey altına eşofman giymişti-ilk defa onu böyle görüyordum- ve üstünde hiçbir şey yoktu.Elindeki havluyla saçlarını kuruttuğu için henüz benim burada olduğumu fark etmemişti.Hazır fark etmemişken buradan çıkmam gerekiyordu.Ama ayaklarım hareket etmiyordu.Gözlerimi ise ondan alamıyordum.Ne oluyordu bana böyle?

Sonunda saçlarını kuruttuğu havluyu boynuna astığında gözleri beni bulmuştu.Beni burada gördüğü için şaşırmış olmalı ki o da duraksamıştı.
Hala onu süzdüğümü fark ettiğim an kafamı hızlıca başka yöne çevirmiştim.Niye bu kadar rezildim?

"B-ben sizin şirkette olduğunuzu sanıyordum...Irene hanım hırkasını burada unutmuş...getirmemi istedi.K-kusura bakmayın."

"Bu gün şirkete gitmeyeceğimi dün söylemiştim." söylemiş miydi?Hiç hatırlamıyordum.

"Öyle mi?Duymamışım..."

Gözlerimi etrafta gezdirirken daha fazla burada durmama gerek kalmadığını fark ederek izin isteyip kapıya doğru yönelmiştim.Elimi kapı koluna koyup kapıyı açmıştım ki Sehun bey hafif açtığım kapıyı eliyle geri kapatmıştı.Tam arkamda olduğunu hissedebiliyordum.Kalbim yine ve yine deli gibi atmaya başlarken sıcaklamaya başlamıştım.Bu gün hava niye bu kadar sıcaktı?

"N-ne yapıyorsunuz?"

"Gitmeni istemiyorum." söylediği şeyle yutkunmuştum.Bu adam niye böyle davranıyordu?Kalbime iyi gelmediğinin farkında değil miydi?

"Irene hanım kahve istemişti.İzin verirseniz gidip onu vermem gerekiyor."

"İzin vermiyorum." hala ona arkam dönük bir şekilde durduğum için biraz daha rahattım.En azından yüz ifadelerimi görmüyordu.Gözlerimi kapatıp bir süre öyle durmuştum.
Ondan kaçmaya çalışırken niye gittikçe daha da yakınlaşıyordum?

Ani bir şekilde omuzlarımdan tutarak beni kendine çevirdiğinde nefesimi tutmuştum.

"Eşiniz aşağ-"

"Sürekli onu bahane etmeyi bırakır mısın artık?"

"Bırakamam.Ayrıca bu bir bahane değil,gerçekler.Siz bana böyle yakınlaştıkça kendimi ne kadar kötü hissediyorum bilmiyorsunuz.Benim yüzümden bir kadının aldatılmasını istemiyorum.Evli bir adamla bu kadar yakınlaşmam yanlış ve ben bunun yanlış olduğunu bildiğim halde sizin yüzünüzden kendime engel olamıyorum."

Promise~Oh SehunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin