Yoongi bardaklara kola doldururken konuştu. "Bir şey söyleyeyim mi? Bence iki grubu birleştirmek çok güzel oldu."
Taehyung gülümseyerek bardağını aldı ve Jungkook'a bakarak hafifçe kaldırdı. "Bir şeylere vesile olmak güzel."
"Tıpkı hiç bitmeyen flörtünüz gibi."
Seokjin'in sözleriyle Jungkook ve Taehyung aynı anda öksürmeye başladı. Grup kahkaha atarken ikisi de kızarmaya başlamıştı. "Jin, sus istersen abi."
Seokjin sırıtıp geriye yaslandı. Güzel bir nisan günüydü. Min'lerin evinde yedi genç toplanmış sohbet ediyorlardı. "Bu sınav haftası hepimizi yordu."
"Aynen öyle."
Taehyung kolasından bir yudum alıp alayla Namjoon'a baktı. "Gerçi aramızda sınav haftasının ne olduğunu bilmeyen birileri var."
Namjoon etrafına bakındı. "Kimmiş onlar?"
Grup gülünce Namjoon kaşlarını çattı. "Heyyy! sınav haftasının ne olduğunu biliyorum. Sadece az çalışıyorum. Taehyung gibi kafamı gömmüyorum."
Taehyung gözlerini devirdi. "Sınavdan bir ders önce çalışıyorsun, Namjoon. Ayrıca ben kafamı derse gömmüyorum ama bu gidişle sana gömeceğim."
Namjoon hızlıca ayağa kalkıp Taehyung'a eğildi. "Kavga mı istiyorsun? Gel buraya bebeğim!" deyip göğüsüne vurdu.
Herkes kahkaha atarken Namjoon da gülmeden edememişti. Geri sandelyesine oturdu. Bakışlarını Jimin ve Hoseok çiftine çevirdi. "Anlatın bakalım siz nasıl çıkmaya başladınız?"
Jimin ve Hoseok birbirlerine bakıp gülümsedi. "Sanırım Jungkook sayesinde."
Tüm bakışlar Jungkook'a dönünce Jungkook sandalyesine istemsizce sindi. "Sadece sinirlenmiştim."
Jimin gülüp yerinde doğruldu. Hoseok'u gösterdi. "Hoseok ile her gün kavga ediyorduk. Hiç anlaşamıyorduk, yan yana durma sebebimiz sadece Jungkook'tu." gülümsedi. "Bir gün Jungkook bana 'sen Hoseok'tan hoşlanıyorsun' dedi. Jungkook deyince fark etmiştim ama yine de kabul etmiyordum. Sonra," Seokjin'i gösterdi. "Seokjin ile Hoseok'un okul çıkışı konuştuğunu görünce çılgına döndüm. Jungkook da sinirlenip söyledi."
Dördü şaşkınlıkla Jungkook'a baktı. Jungkook gamzeleri belli olacak şekilde gülümseyip kızardı. Yoongi, "Peki nasıl Jimin'in Hoseok'tan hoşlandığını fark ettin?" diye sordu.
"Aslında ben fark etmedim. Bir arkadaşım sayesinde fark ettim."
Taehyung kaşlarını çattı. "Kimmiş bu arkadaşın?"
"Tanımazsın."
Namjoon alayla gülüp Taehyung'a "Ne oldu Kim? Kıskandın mı yoksa?" dedi.
"Hayır, kıskanmadım." yerinde kıpraştı. "Sadece-"
"Sadece ne?" Jungkook beklenti dolu gözlerle Taehyung'un cümlelerini bekliyordu.
"Yok bir şey. Önemsiz."
-
"Yoongi'de para bol. Adam nereye harcayacağını şaşırıyor. Ben de Taehyung ile ortak çizgi roman kullanıyorum." sinirle nefesini verdi. "Hayat mı lan bu?"
Taehyung gülüp Namjoon'un elindeki albümü aldı. "Honeymoon mu? Ne alaka şimdi?"
Namjoon omuz silkti. "Ne bileyim Yoongi elime tutuşturdu. Bunu çalmamı istedi. Dışarıdaki havaya en uygunu buymuş."
Taehyung gülüp CD'yi bilgisayara taktı ve albümü incelemeye başladı. "Hey! Namjoon bu bizim en sevdiğimiz şarkı."
Namjoon başını çizgi romanlardan kaldırmadan "Hangisi?" dedi.
"God knows i tried."
Namjoon onaylayarak başını salladı. Pek takıyormuş gibi değildi. Taehyung aşağıda olan arkadaşlarının yanına indi.
"Hey!"
Jungkook gülümseyip "Hey!" dedi. Taehyung yanına otururken Yoongi, "Dediğim albümü koydun değil mi?" diye sordu.
"Evet. Neden Honeymoon'a bugün bu kadar çok taktın, anlamış değilim." dedi.
Yoongi derin bir nefes aldı. Hava güneşliydi ama Yoongi'nin içinde bariz bir sıkıntı vardı. "Hoşlandığım kızla kavga ettim. Yüzüme bile bakmıyor."
Hepsi kaşlarını çatmıştı. "Neden?"
"Boş verin, anlatmak istemiyorum."
Çatı katından yükselen sesle tüm bakışlar yukarı çıkmıştı. Namjoon pencereden sırıtarak bakıyordu. "Bugün Yoongi için hepimiz dertliymiş gibi davranacağız. Jimin, Hoseok ile öpüşme. Taehyung, Jungkook'u ellemeyi kes. Seokjin, espri yapma." Yoongi'ye bakıp gülümsedi. "Ve Yoongi, Deadpool serine bir süre el koyuyorum."
Yoongi'nin kısık olan gözleri irice açıldı. "Namjoon!" deyip hışımla sandalyesinden kalktı. Çalmaya başlayan şarkı ile Jungkook ve Jimin göz göze geldi. God knows i tried çalıyordu.
Taehyung gülümseyerek arkasına yaslandı. Ellerini ensesinde birleştirip gökyüzüne baktı. "Seviyorum bu şarkıyı."
Seokjin gözlerini kısıp şarkıyı anlamaya çalıştı. "Evet, biliyorum bunu. Bana dinletmiştin."
Taehyung başını onaylar biçimde sallayıp Jungkook'a baktı. "Güzel değil mi?"
Jungkook düz bir ifadeyle Taehyung'a baktı. Pekala, bunu beklemiyordu. "Evet, beğendim. Zaten biliyorum bu şarkıyı. Bir arkadaşım önermişti."
"Önermiş miydi?"
"Evet."
Taehyung şaşkınca Jungkook'a baktı. "Neden arkadaşın böyle bir şarkıyı önerme ihtiyacında bulundu?"
Jungkook omuz silkip tekrar sandalyesine yaslandı. "Aslında tam önerdi denemez. Bana birkaç sözünü yazdı, ben de buldum." Taehyung'un gözlerinin içine baktı. "Ben de beğendim."
Jimin sahte bir kahkaha ile Hoseok ve Seokjin'in bakışlarını kendine çevirdi. "Sizce Yoongi, Namjoon'u öldürür mü?"
Taehyung ve Jungkook bakışlarını birbirlerinden çekemedi. Taehyung'un üst dudağı keyifle havaya kalktı. Jimin bakışlarını Taehyung ve Jungkook'tan alamıyordu.
-
eee yok mu tahminler
ylvi kaçar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
god knows i tried │taekook
FanfictionTanrı biliyor ki yaşadım Tanrı biliyor ki öldüm Tanrı biliyor ki yalvardım Yalvardım, ödünç aldım ve ağladım Tanrı biliyor ki sevdim Tanrı biliyor ki yalan söyledim Tanrı biliyor ki kayboldum Tanrı bana hayat verdi ve Tanrı biliyor ki denedim tüm ha...