1

353 15 1
                                    

"Git ve bir binadan atla, belki sonraki hayatında bir özgünlüğün olur." İzuku'nun yüz ifadesi üzgünden şaşırmışa daha sonra tekrardan üzgüne ve öfkeliye dönerken Katsuki kötü niyetli bir şekilde güldü.

İzuku artık bıkmıştı, bu bardağı taşıran son damlaydı. Ayrıca artık yaşamanın bir anlamı olduğunu düşünmüyordu zaten.

Onu özleyecek tek kişi annesi olurdu. Ancak o bile İzuku'yu pek umursamıyordu.

O bir başarısızlık, küçücük vücudu için çok büyük hayalleri olan tuhaf bir hayrandı.

İzuku öfkesini kontrol etmek için ellerini yumruk haline getirdi. Yavaşça başını kaldırdı ve Katsuki'yle göz teması kurdu.

Zümrüt yeşili gözler, yakut kırmızısı gözlerle buluştu. İzuku'nun söyleyeceği şey karşı tarafı şok edecekti.

"Peki." İzuku olduğu yerden donup kalan ve otuz saniye önce yeşil saçlı çocuğun durduğu yere bakan Katsuki'nin yanından hızlıca geçerken, Katsuki'nin gözleri büyüdü.

Ancak İzuku, Katsuki'den kaçmak için olabildiğince hızlı koşuyordu. İzuku sonunda Katsuki'nin onu bulamayacağı bir noktaya ulaştığında, oturdu ve ağlamaya başladı. Hiç gözyaşı kalmayana kadar ağladı.

Sonra çantasına uzandı ve bıçağı çıkardı. Annesi bulamasın diye bıçağı çantasına saklamıştı.

Ayağa kalktı ve binanın çatısına tırmanmaya karar verdi. Zirveye ulaştığında, kenara oturdu. Bacakları sallanıyordu ve hafiften esen rüzgar yüzüne vuruyordu.

Kulaklıklarını çıkardı ve biraz müzik çalmaya başladı.

İzuku bıçağı koluna değdirip yavaşça sürüklerken nefes aldı ve yavaşça nefesini verdi. Bunu defalarca yaptı.

O farkına varmadan kolu kanla kaplanmıştı. Bu yüzden diğer koluna geçti.

İzuku şarkının ritmine göre bıçağı sürüklerken şarkıyı mırıldanmaya başladı.

Katsuki'yi gördü ve kollarına bakarken kıkırdadı.

Sonunda tatmin oldu ve bıçağı çantasına koydu.

Katsuki'nin, kesilmiş kollarını görebilmesi için kollarını hafiften öne hareket ettirdi.

İç çekerken kollarından aşağı kan damlıyordu.

Birkaç dakika sonra İzuku ayağa kalktı. Tehlikeli bir şekilde kenara çok yakın duruyordu. Ama ne de olsa bu kimsenin umrunda değildi..

İzuku, Katsuki'yi hala göz ucuyla görebiliyordu.

Ağlıyor gibi görünüyordu. Kacchan neden ağlıyor? Kacchan asla ağlamaz.

İzuku aklına aniden bir fikir gelince düşündü. Siktir et, neden Kacchan'a boyun eğmeliyim? İstediği bu değil mi? Öyleyse neden bu pisliğe istediğini vereyim ki? Ölmemi istiyor, bu yüzden ölmeyeceğim.

"Siktir" İzuku arkasını dönüp binadan çıkarken söylendi.

'Gizlice' izleyen Katsuki bunu görünce şok oldu. İzuku hem atlamamıştı hem de küfür etmişti.

Bu neydi şimdi lanet olası!? diye düşündü Katsuki. Neden kendisini bu şekilde yaralayıp atlamak üzereyken son anda fikrini değiştirdi ki ve neden onu bu kadar umursuyorum? Deku sadece işe yaramaz bir bok parçası!

Katsuki döndü ve evine doğru yürümeye başladı. Yarın Deku'yu görecek ve ona az önce ne gördüğünü soracaktı.

Yarın oldu ancak İzuku ortalıklarda görünmüyordu. Katsuki okuldan sonra İzuku'nun evine gitmeyi ve neden okula gelmediğini öğrenmeye karar verdi.

Çıkış zili çaldı ve Katsuki eşyalarını toplayıp sınıftan çıktı. Nereye gittiğini soran herkesi yumruklayacaktı. Neyse ki kimse sormadı ve onu yalnız bıraktı. Herkes bugün Katsuki'nin farklı davrandığını fark etmişti ama nedenini çözemediler.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir. En yakın zamanda yeni bölüm atacağım. Seviliyosunuz ♡

Deku, Why!? - Deku, Neden!? [TR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin