(Lila'nın ağzından)
Sabah uyandığımda mikey hala uyuyordu. Dün çok dolaştığımız için yorulmuş olmalıydı. Yataktan kalkıp kapıyı açtım ve aşağı indim.
Genelde hep hazır yiyorduk, dün draken birşeyler hazırlamıştı. Bu günde ben hazırlayayım diyerek, dün drakenin giydiği önlüğü giydim ve dolapları karıştırmaya başladım...
Biraz sonra sofra tamamen hazır hale gerirdim, bizimkilere bağırmaya başladım. MİKEEY DRAKEEN GELİİN.
Birkaç dakika sonra draken merdivenlerden inip yanıma geldi. Günaydın dedi esneyerek, bende günaydın dedim. Ve tekrar bağırmaya başladım; Mİ-.
Mikey de merdivende gözükünce sustum ve üzerimdeki önlüğü çıkartıp yerine astım.
Mikey de yanımıza gelip masaya oturdu, bizde oturup hazırladıklarımı yemeye başladık.
Biraz sonra mikey konuşmaya başladı; bugün toman toplantısı olacak, kahvaltıdan sonra hazırlanın. Dedi.
Toman toplantıları genelde önemli birşey olduğunda yapılır, acaba şimdi ne oldu.
Kahvaltı faslını hallettikten sonra bulaşıkları drakene kitledim ve yukarı çıktım. Odaya girdim, mikey üniformasını henüz giymemişti.
Bana bakıp;lila saçlarımı yaparmısın?dedi. Yaparım diyerek yatağa oturdum, o da önüme oturdu. Ellerimi yumuşacık sarı saçlarına uzattım. Üst kısmından tutam aldım ve bileğimdeki tokamla saçını sıkıca bağladım. Kafasını bana çevirdi, ağğ çok tatlı olmuştu.
Birden odaya draken daldı, bian irkildim. Ne yapıyon lan aklım çıktı dedim. E siz daha hazır değilsiniz hadi iki saattir sizi bekliyorum ,diyerek çıkıştı.
Tamam çık, biz üzerimizi değiştirip geliyoruz dedi mikey. Draken gülerek lila seni artık yollamıyor mu?
"Yo, neden yollasın sonuçta sevgilisiyim"
"Daha geçen günlerde giyinirken kapının önüne koyuyordu seni"(gülerek)
Ay draken hadi bi çık bak şimdide seni kapı dışarı koyuyorum geç kalıyoduk hani aa diyerek çıkıştım.
Draken kapıyı çarparak çıktı...
"çok mu serttim?"
"Yok, o takmaz öyle şeyleri kafasına."
Tamam ozaman hadi hazırlanalım.. biraz sonra ikimizde hazırdık. Odadan çıkıp drakenin yanına motorların oraya vardık.
Hadi gidelim diyerek motora atladı draken. Bizde binip kavgadan önceki alana gittik, burası toplantı alanıydı.
Motorlardan inip toplanmış adamların arasından geçtik. Kalabalığın içinde takemichiyi gördüm ve onun yanına doğru yöneldim.
Kolumda hissettiğim acı ile arkamı döndüm, mikey sertçe kolumdan tutuyordu üstelik bıçaklanmış kısımdan. Galiba o farkında değildi ama kolumdaki sargı bezi kanlanmıştı.
Mikey kolumu acıtıyorsun, birşey mi oldu? Gözleri kolumdaki sargı bezine kaydı, kanlandığını görünce hemen kolumu bıraktı.
"Özür dilerim bebeğim, galiba kolunu biraz sert tuttum."
"Neyse önemli değil, ben takemichinin yanına gidiyorum."(diyerek elimle takemichiyi gösterdim)
"Tamam, onun yanından ayrılma"
