Akşam olmştu , bir gün daha sona ermekteydi. Ailem hergün ki gibi saat 10.00'da ağaçevlerinin çatısına çıkıp yıldızları seyredeceklerdi. Akşam oldu saat 10.00 da herkes çatıdaydı. Yere yorganlar serdiler ve sırtüstü yattılar . Yıldızlar ne kadar da güzel görünüyordu. Bugün sanki bi farklydı bana birşeyi haber vermek istercesine , uyarmak istercesine parıldıyorlardı. Ben bu eşsiz yıldız deryasında bir nebze uyumaya karar verdim . Gözlerimi açtığımda güneş tepede yükseliyordu . Etrafıma bakındım hala evimin çatısındaydım , ama yanımda ne annem ,ne babam ,ne de kardeşim vardı. Sadece Maruk yanımda ayağa kalkmış bana doğru bakıyordu. Ayağa kalktım eve girdim. Kahvaltı hazırdı ama evde kimsecikler yoktu. Büyük ihtimalle dışarı dolaşmaya çıkmışlardır. Yarım saat bekledikten sonra sıkıldım bende dışarı çıkmaya onları aramaya karar verdim. Fısıltı ormanına girdim on dakika dolandım . Tam eve gitmeye karar vermişken kulağıma bir ses geldi . O sesin nereden geldiğini tahmin etmeye çalışarak yavaş yavaş ilerliyordum. Karşıma koskoca minibüs tarzında siyah bir araç çıktı. Bu arabanın burda ne işi vardı buraya kimse gelmezdi . İçimden 'bu aracın ailemle ilgisi olabilirmi ' diye düşündüm. Araçla aramda 10 metre kalana kadar yürüdüm . Artık aracın içinde ne olduğunu görebiliyordum . Filmli camın ardında uzun gri saçlı , yüzüne bakılırsa 50 li yaşlarda mafya babası gibi bir adamla kel simsiyah ceket giymiş iki adam konuşuyordu. Birden yukardan bir dal kopup düştü . Ödüm patlamıştı tabi bu gerginliğin ardından . Yukarı baktım aha ne göriyim bizim aile ağaçlara çıkmış minübüsümsü arabayı dikizliyordu. 'Ahh! Jaicee bir türlü doğru düzgün tırmanmayı öğrenemedin.' dedim. Kıkırdayarak ağaca tırmanmaya başladım . Tam zamanında ağaca tırmanmışım beş saniye daha bekleseydim adamlar beni göreceklerdi. Tam ben yukarı çıktığımda arabanın kapısı açıldı . Kel adamlar dışarı çıktı . Artık biz onların tam üzerindeki ağaçta duruyorduk . En ufak bir hareketimiz dikkat çekebilirdi. Adamlar aralarında konuşmaya başladı . Gri saçlı adam :
-Bana o şeyleri bulacaksınız ! Etrafa bir göz atın , bir şey bulabilirseniz ücretinizi 2 katına çıkarırım.
Adam bunu söylerken göz kırpıyor . Sanki bir şeyin duyulmasını istemiyor gibiydi.
+ Tamam patron . Sen bize güven hemen buluruz ve getiririz o şeyleri .
Bu adamlar şey derken göz kırpıyorlardı . İçimden düşündüm: Acaba ne arıyorlar . Değerli birşeymi acaba ? Minibüsün kapısı kapandı . İki kel adam yavaş yavaş ilerlediler. Az ilerde ayrıldılar teker teker aramaya başladılar aradıkları şeyi. Minibüs yola koyuldu ilerlemeye başladı adamlarda öyle. Babama soru işareti dolu bakışlar yönelterek ilk soruyu ben sordum : ' Eee baba ne yapıyoruz ?. Acaba ne arıyorlar yani şey dedikleri sanırım gizli birşey de onun için göz kırpıyorlar. Babam konuşmaya başladı: ' Bence şimdilik kahvaltımızı yapalım evimizde düşünürüz .' Annem başıyla onayladı : Evet canım . Haklısın ,ilk baş karnımızı doyuralım.' Ailecek ağaçlardan eve gidiyorduk . Eve geldik . Kahvaltımızı güzelce yaptık. Bugün adamlarlarla uğraşmama kararı aldık herkes dışarı odun toplamaya ve hayvan aramaya çıktı. Ben Fısıltı ormanında geziyordum . Bir çıtırtı duydum onun tarafa yöneldim. Bir patikadan döndüğümde sabahki gördüğüm siyah minübüs karşıma çıktı. Sonra herşey kararmaya başladı . İki kel adam gördüm burnuma kokulu bez bastırıyorlardı . En sonunda bilincim kayboldu , kendimi siyah boşluğa bıraktım .
Tüm okuyanlardan yorumlar bekliyorum lütfen değerlendirin . yeni karakterler katıcam . okuyan herkese teşekkürler çok merak verici bir duruma gelecek. :))))

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esrarengiz Güçler
AventuraArkadaşlar bu ilk hikayem. Olağanüstü şeyleri sevenler için iyi bir hikaye olduğunu düşünüyorum . İnşallah beğenirsiniz...