Bölüm 3

925 97 64
                                    

Bu gün mahalle, arkadaşımın ablasının evden kaçmasıyla çalkanıyordu. İşin tuhaf yanı arkadaşım Mahmut oldukca sakindi. Tabiri caizse mahalle yanarken o saçını tarıyordu.

Yanına ilerlediğimde annesinin ağıt sesleri doldurmuştu kulağımı. Eğer evde olanları Mahmut bize anlatmış olmasa üzülürdüm bu duruma. Ama kız dayaktan ve zorla evlendirilmekten kaçmıştı. Üstüne üstük ilgi bile duymadığı bir karşı cinsle evlendirilmekten.

Babası katı bir suratla elindeki tesbihi çekerken karısına bağırdı.

" Sus hanım sus, senin o kızın kepaze etti bizi millete. Bu saatten sonra bizim öyle bir kızımız yok. Madem günahkarlardan olmak istiyor günahı da sevabı da onun olsun."

Voltasını alıp gittiğinde kadının bağrışları artmıştı. Belli ki çiğeri yanıyordu.

" Anne bir sus ya, ölmedi ya gelir elbet sen merak etme."

Mahmut'un suratına baktım boş boş. Beş arkadaş ona destek olmak için gelmiştik ama o millete destek oluyordu. Bu çocuk ne zamandan beri böyle umursamaz olmuştu acaba.

" Mahmut sen gelsene şöyle bir."

Bizden bir yaş büyük olan Hakan elini Mahmut'un omzuna alıp köşeye çektiğinde hepimiz civciv sürüsü gibi takip etmiştik onları. Aynı mahallenin çocuklarıydık biz, beraber büyümüştük. Gizlimiz saklımız olmazdı.

Olurdu ama olmazdı işte.

" Sen hiç üzülmedin sanki?"

" Yok abi ne üzüleceğim. Kendi yolunu çizdi kız işte. Üzerimizden yükü gitti en azından."

Bir süre tuhaf tuhaf bakıştıklarında araya girdim.

" Mahmut, olur mu öyle şey sen ablanı çok severdin ne oldu şimdi birden."

" Dedim ya oğlum kızlardan hoşlanıyormuş diye. Bizde olmaz öyle şeyler."

Hakan Mahmut'un ensesine aniden çarpınca şaşırdım.

" Ulan ne yalan konuşuyorsun çocuğa gece ablanla seni görmüşler mahalleden çıkarken. Ne zaman böyle olduk biz be oğlum. Ne diye saklıyorsun bizden."

Ne? Hepimiz yere çöktüğümüzde Mahmut ensesini ovup gözünü kaçırdı. Gözleri dolmuştu.

"Dün ağzınızı aradım lan ben sizin, birinizde olur mu öyle şey demedi. Bende çekindim söylemeye işte."

İçim öyle bir ferahlamıştı ki sanki beş tane çikolatayı üstüste yiyip ertesi gün tek bir sivilce bile çıkarmamış gibi hissediyordum.

" Mahmut varya çok korktum babanın tarafındasın diye. İnsan ablasına kıyar mı hemcinsini seviyor diye."

Gidip sarıldım hemen ona.

" Tamam be minik ,elleşme."

Hep bir ağızdan güldüklerinde Hakan saçlarımı karıştırdı.

" Lan soracağım soracağım bir türlü soramadım. Kolundaki at nalı gibi saat ne iş. Hulk bileğimi sandın sen kendininkini be minik."

Saatli kolumu kendime çektim. O benim ganimetimdi. Üstün çabalarım sonucu almıştım ben onu. Laf söyletmezdim.

" O benim koruma kalkanım. Siz anlamazsınız."

" He he ondan."

Dil çıkarıp Mahmut'un kafasını ısırıp kaçtım hemen.

" Ahhh. Berke ne yapıyorsun be."

" Ohh olsun sana,  kötü insan olduğunu düşündüğüm icin çok üzüldüm ben. Akıllı ol bundan sonra."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 05, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Saatçi -GAY-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin