Bölüm 2

128 9 3
                                    

    ‘Gerizekalı neye bakıyorsun öyle ?’ kelimeler ağzımdan öylece dökülüyordu. Zaten başım zonkluyor bir de etrafımdaki gülüşme sesleriyle yeterince kötü duruma düşmemişim gibi biri de gelmiş karşımda mal gibi duruyordu. Kalkıp iki tane çakasım geldi. Ama canım çok yanıyordu. Neden önüme bakmadım diye kendi kendime söylenirken çocuk bana elini uzattı. ‘ Yardım etmemi ister misin ?’ diye bir ses duydum.Elinden destek alıp kalkacağım sırada elimi bırakıverdi. Sanırım artık bir popom yoktu. İçimdeki ses sen de şuna çelme tak da görsün gününü dedi . Ben durur muyum taktım çelmeyi çocuğa , çelmeyi takmamla yere düşmesi bir oldu. Ben nasıl gülüyorum öyle . Kendimden tiksindim ama olsun.Çok iyi gelmişti.Çocuğun karşısında piercing varmış, o kanıyordu.Benim de popom sızlıyordu. Napıyım kendi kaşındı piç. Cebimde her zaman bulunan mentollü peçeteyi önüne attım ve oradan uzaklaşırken ‘ah’ diye bir ses duydum, peçete mentollü olduğu için yakmıştı aman napıyım o kadar da olsun. Popomun acısıyla o kadar hızlı yürüyordum ki kilo bile vermiş olabilirim. Kafamı kaldırdığımda bizim siteye gelmiştim bile güvenlikçi baran abi kapıyı açtı. Hızlı adımlarla eve girdim.Merdivenlerin canını çıkara çıkara yukarıya çıktım. Odama girdiğimde yumuşacık yatağa kendimi bıraktım. O kadar yorulmuşum ki sabaha kadar uyumuşum . Telefon sesine uyandım. Tek gözümü açmadan telefona uzandım. Arayan eylemdi .Sabah sabah eylemle konuşacak halim yoktu. Telefonu yüzüne kapattım. Kaç kere aradı bilmiyorum.Ben de telefonu tamamen kapattım. 1 saat sonra eylem kapıdaydı. Bu kız bukadar şeyi benim için nasıl yapıyordu. Bana nasıl katlanıyordu acaba ? Yavaş yavaş aşağıya indim ve kapıya ulaştım.Eylem korku dolu gözlerle bana bakıyordu. ’ Bir şey oldu sandım gerizekalı niye açmıyosun telefonunu ?’ Tepki bile vermeden içeri geçmesi için işaret ettimı. Bu kız neden bana bu kadar düşkündü bilmiyorum. Güzel sayıf ve çevresi olan birinin benimle arkadaşlık yapması tuhaf deyil mi ? Bunları bir kenara koydum şimdilik. Bunu daha sonra uzun uzun düşüneceğim .Eylemi dikkatlice dinlemeye başladım. Yine beni insan içine çıkarmay çalışıyordu. Önce istemedim , çok israr ediyordu.Neymiş sitede gitar çalıçaklarmış bahçede ateş yakçaklarmış.Mantıklarına öliyim onların. Sahilde olursa geleyim dedim. Eylem hemen atladı ve tontiş yonaklarımı sıkıp evden ayrıldı. Ben de hazırlanmaya başladım. İnce göstersin diye siyah giyinmeye karar verdim.Siyah Jean pantolon ve üstüme miracle yazan siyah t-shirt ümü giyecektim.Duş aldım, duştan sonra saçlarıma bayılıyorum.Kendimde tek sevdiğim özellik ti sanırım.Hafif dalgalı saçlarımı sprey sıkarak belirginleşmesini sağladım. Az kıza benziyim diye eyelenier süreyim dedim . Ama arkadaş bu ne böyle yarım saattir uğraşıyorum.Biri olsa biri olmuyo .Sürüp sürüp silmekten gözlerim kızardı.Sikeyim böyle işi. Kendimle uğraşmayı bıraktım, telefonumu alıp evden çıktım .Sahile gidip gitmemekte kararsızım. Hala yürüyorum.Sanki ayaklarım beni dinlemiyor.Ben düşüncelerimle boğuşurken sahile gelmişim bile .Hava çoktan kararmıştı. Etrafıma bakındım ama bizimkileri göremedim .Nerede olduklarını bilmediğim için eylemi aradım. Verdiği adrese göre gitmeye başladım.Yürümekten yorulmustum.Etraf çok kalabalıktı her yerde insanlar vardı. Bir yere yetişmeye çalışıyorlardı. Aralarından geçmek bir hayli zor oluyordu.En sonunda pes ettim , biraz dinlenip soluk almaya ihtiyacım vardı.Denize bakıp rahatlamaya çalışırken telefonumdan en sevdiğim şarkıyı açtım

Bunlar güzel günlerimiz

Daha beter olacak herşey

Dünya zaten yalan dolan

Kaderden kaçamaz insan

Vurulmuş kalbinin ortasından

Aynaya bakmam kendimi bilmem

Hayat acıtınca dünyayı sevmem

Ne yazıkki tek tabanca

Serseri doğdum serseri ölecem

Müzikle herşeyi unutmuşum sadece şu anı düşünerek dalganın sesi ve soğukluğuyla ürpererek şarkıya dalmıştım ki birden bitti.Şarkı bitince bizimkilerin yanına gitmeye karar verdim. Ama az önce dinledşğim şarkıyı tekrar duymaya başladım . Sesin telefonumdan geldğinin zannettim, ama telefondan gelmiyordu. Etrafıma bakınırken şarkının nereden geldiğini anlamam uzun sürmedi. Gitarın sesini takip ettim gittikçe yaklaşıyordum. Sesler artmaya başladı ve içeriye girdim içerisi çok hoş görünüyordu. Çimenlerin üstünde renk renk minderler ortaya yakılmış büyük bir ateş bir köşede duran gitarlar ve etrafa düzenlice konulmuş pikeler vardı.Köşede oturmuş birkaç kişiyle konuşan eylemi gördüm. Hemen yanına gitmeye başladım.Eylem ‘ vay be ne güzel olmuşsun ‘ dedi içimden kendimi tebrik ederek sadece gülümsemeyi tercih ettim. Ayakta durmak istemiyordum . Eyleme minderlere oturacağımı söyledim, ve o kalabalıktan ayrıldım. Daha sessiz bir yer arıyorudum. Bunun yerine müziği daha rahat duyabileceğim bir yeri tercih ettim.Mindere oturdum ve kendimi müziğin büyüsüne kendimi teslim ettim. Bir çocuk gitarla sevdiğim müziği çalıyordu ama ben kim olduğunu bile bilmiyordum. Öğrenmeden de bitti bile . İçimde hayal kırklığı olmuştu.Uzaktan gelen biri vardı . Tanıdık geliyordu. Bi saniye bu o çocuk değil miydi ? yok canım daha neler. Beynim bana oyun oynuyor olmalıydı ,ama ona çok benziyordu. Elinde gitarı bize doğru yaklaşıyordu. Yüzünde tuhaf bir sırıtış vardı. Yanımıza yaklaştığında ancak tanıyabilmiştim ağzımdan tıslama şeklinde ‘hassiktir’ çıktı .Yanımdan geçip gidecek fiye beklerken geldi yanımda durdu. Yanımda durduğunda sigarasının kokusu parfümünü bastırdığını çok net anlayabiliyordunuz. Eylemin yanındakilerle konuşurken bana da kaçamak bakışlar atıyorsun. Sanırım beni tanımıştı.Yüzü tuhaf bir şekle girmişti . Gülümsemesini bastırıyor gibiydi .Eylem sohbetin içine beni çekmeye çalışıyordu.Ama ben kısa cevaplar vererek sıyrılıyordum .Eylemin tanıştırma çabalarından sonra adının sarp olduğunu öğrenmiştim.Neden olduğunu bilmiyorum ama sarpa bakmaya başlamıştım. Sanırım dikkatimi çekmişti. Yada sabah ona yaptığım mentol saldırısı beni ona tanımaya itiyordu. Onu incelemeye başladığımda gerçekten adıyla dış görünüşü arasında bir uyum vardı. Kaşında piercingin yanında bir bant vardı. Sanırım o düşmeden sonra olsa gerek. Sol kulağında küpesi , saçları hafif dalgalı ve gözleri elaydı. O da tıpkı benim gibi şişmandı. Fakat şişmandan öte havalı bir tipi vardı. Herhalde sadece boktan tipi olan bendim.Ona bakmam sarpın dikkatini çekmiş olacaktı.Bana göz kırparak gamzesini göstermeye çalışıyo sanmıştım ama ne oldu der gibi bakıyordu. Havalı olduğundan üstüne basa basa söylüyordu. Sanki ben hayatımda bölye gamze görmedim. Bende bırak gamzeyi tek gözümü bile kırpamıyordum. Bir insan bu kadar mı yeteneksiz olur. Ben bunları düşünürken çocuğun gözleri hala üzerimdeydi “kızım sana diyorum cevap versene !” ne diyeceğimi bilmiyorum. Sana bakıyorum diyemezdim. Etrafa baktım ve havada uçan dilek balonlarını gördüm. “sana değil arkandaki dilek balonlarına bakıyordum” dedim. Bugün şans benden yanaydı. Benim söylememle herkes oraya bakmaya başladı. Eylemde mal mal bana gördün mü gördün mü diye bağırıyordu nu kız ne zaman büyücek. Bu durumdan da kurtulmuştum. Bizimkileri kendime inandırmıştım ama Sarp pek de inanmış gibi bakmıyordu. Tek kaşını kaldırmış sert bakışlarını üzerimde hissediyordum.içimdeki ses kalk git kızım kalk daha fazla kendini mal durumuna düşürmeden kalk diyordu. Sanırım bu sesi dinleme zamanıydı. Aklıma gelen ilk yalanı söyledim. Çantam bankta kaldı diyerek kalktım. Yürümeye başladığımda Sarpı düşündüğümü fark ettim. Sahil soğukluğunu hissettiriyordu. Gökyüzü bol yıldızlı ve dilek balonluydu. Başımı yukarı kaldırmış bakarken omzumda birinin elini hissettim. Kim olduğuna bakmak için döndüğümde gülümseyen ve o kocaman gamzelerini gözüme gözüme sokan Sarpı gördüm. “tamam anladık gamzelerin var gözüme sokmana gerek yok ” dediğimde yine gamzelerini göstere göstere  gülümsedi bilerek yapıyordu sanırım.yanıma oturdu o da gökyüzünü izlemeye başladı ikimizde susmuş gökyüzü izliyorduk. “Noldu niye geldin” diye sorduğumda “sen soru sormadan duramaz mısın” dediğinde ne diyeceğimi bilemedim. Biraz bozulmuştum sanırım. Derin bir nefes aldı ve “sadece gelmek istedim geldim ” dedi. Ne desem bilemedim “ya gerçekten geçen gün yaptığım için özür  ….” Cümlemi tamamlayamadan parmağını dudağıma götürdü ve beni susturdu. O kadar nazik dokunmuştu ki kalbim birden çıkıcak zannettim. Yüzümün de kıpkırmızı  olduğuna eminim. Daha çok yaklaşmaya başladı biz ne ara bu kadar yakınlaşmıştık?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 19, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BİR MUCİZE YETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin