Dışarıdan gelen kuş sesleri ile yattığım yerden kalkıp oturur pozisyona geçtim. Fazla başım ağrıyordu. Ellerimle başıma kısa da olsa masaj yapmaya başladım. Masaj yaparken aklıma dün olan olaylar geldi. Gözlerimi kapattım ve sadece ne kadar acı çektiğimi düşündüm.
Kendimi öldürmeye çalışsam yapamazdım. Steve nasıl bir tepki verir diye düşündüm. Evet, Steve'e kızgındım ama aynı zamanda da ona hak veriyordum. Her zaman ki gibi haklıydı...
Oturduğum yerden kalkıp yer de ki kırık camlara baktım. Kırık camlar da kendi gerçek yüzümü görmüş gibiydim. Saçlarıma dokundum, uzunca baktım ve aklıma geçmişten yaptıklarım geldi. Hemen yerimden kalkıp makas aramaya başladım. Bütün çekmeceleri açtım, kapadım ve sonunda makası buldum.
Makası saçıma dayadım. Sadece bir süre durup düşündüm. Kendimi sorguladım ve ani sinirle saçlarımı kestim.
Öncesine benzemeyen saçlarıma baktım. Aynı, Çavuş Barnes gibiydim ama asla onun gibi biri olamayacaktım.
Uzun bir süreden sonra ilk kez bu kadar kendimden memnundum. Sakince tuvaletten çıktım. Aklımda sakinleşmek için gidebilecek bir yer seçtim... ceketimi ve şapkamı alıp evden çıktım.
Yavaş adımlarla ilerliyor ve kendimi belli etmemeye çalışıyordum. Ellerim cebimde bir dükkana girdim. Dükkanın içinde en sevdiği çiçekleri aramaya başladım.
Ve oradaydılar... Papatyalar...
Çiçekçiden onları güzel bir demet yapmasını istedim. Bir kaç dakika bekledikten sonra kadın bitirdiğini ve alabileceğimi söyledi. Teşekkür edip çiçekleri aldım ve dükkandan çıktım.
Şuan aklımda sadece Dolores vardı...
huh uzun bir aradan sonra MERHABAAA 😭 ayht icime sinmedi, tam acunluk yapip en iyi yerde biraktim xksnxksmzksms
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bucky Barnes ♡
RandomEndgame'den sonra Bucky nasıldı? Olayları anlayabiliyor muydu? Steve'in neden böyle yaptığını anlayabiliyor muydu? Sam'den hala nefret mi ediyordu??