Battaniye üzerimden çekilirken 7 saatlik uykunun yetersizliğine sızlanıyordu vücudum. Yeontan'ın dışarıya çıkma saati çoktan gelmişti ama ben şiddetli baş ağrısından gözümü bile açamıyordum ve üzerimden çekilen sıcak battaniyemin yokluğu vücudumu titretiyordu. Bu yüzden Yeontan'ın oyun isteğini reddedip biraz daha uyumak için battaniyeyi tekrar üzerime çekmeye çalıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ancak Yeontan'ı durdurmadı bu. Oyun oynadığımı düşünüp hırıltı ve havlamalarının arasında battaniyenin üzerinde tepinmeye devam etti. Onu dışarıya çıkarmak istedim ama kollarım battaniyemi bile zar zor tutuyordu.
Sonunda yorganı çekiştirmekten vazgeçip yüzüme hedef alınca yorganı yüzüme kadar çektim. Sadece biraz daha uyumak istiyordum. Yüzümü yastığa iyice gömdüm ve kokusunu içime çektim. Babamın ölümünden sonra evden getirdiğim kıyafetler ve eşyalar arasında evimde tek kalan eşyası yastığıydı. Bir süre sonra takıntı haline getirmemem için Hoseok diğer eşyaları atmam konusunda ikna etmişti. Yastığını da kokusu sindiği için atmaya kıyamamıştım.Çoğu zaman kokusu gitmesin diye de sadece sarılıp uyurdum. Sarıldığımda sanki ona sarılıyormuşum gibi geldiği için de uzun süre yatakta kalmak istememe sebep oluyordu.
Ama bu kez yatakta kalma sebebim sadece uyku isteği değildi. Vücudumdaki dün geceden kalma kırgınlığın da hafiften ortaya çıktığını hissediyordum. Midem bulanıyordu ve elimin tersiyle boynumu kontrol ettiğimde biraz da ateşimin olduğunu hissediyordum.
Yatağın içinde Yeontan'dan korunayım derken havasız kalınca mide bulantısı daha da gün yüzüne çıkıyordu ama nefesimi kontrol altına almaya çalışıyordum.
T"Taaan babaya biraz izin verir misin? Şu anda seninle ilgilenemem. "
Hobi hyung seslerimizi duyup uyanmıştı. Küçük hızlı adımlarla koridorda odaya doğru yaklaştığını duyabiliyordum.
H"Taetae kalk artık hadiii. " dedi odanın içine yürürken.
Ben mızmızlanınca çok da sıkı tutamadığım yorganı kolayca üzerimden sıyırıp zar zor açık tutabildiğim gözlerime baktı.
H" Bu ne hal amınakoyim gece beşik mi salladın. Alt tarafı birkaç ay içmedik hemen de ağzın yüzün kaymış kalk bir duş al hadi dışarda kahvaltı edelim. Yeontanı da götürürüz. Hadi yine iyisin tek çıkarmana gönlüm el vermedi. " dedi göz kırpıp dün geceki iddiayı hatırlatırken.
Göz kapaklarımı sıkıca kapatıp mide bulantımı görmezden gelmeye çalıştım.
T" Öyle değil hyu-öğğaavk" ama işe yaramamıştı.
Birden gelen ani bulantıyla odamın sağ köşesinde kalan banyoya koştum. Lavaboya ulaşır ulaşmaz musluğu açıp ağzımdaki mide bulantımı daha da azdıran tadı suyla temizlemeye çalıştım.
