Marinette Dupain Cheng
Pastada ki son dokunuşları yapar yapmaz bir göz attım ve elime not defterini alıp okumaya başladım gerçekten beyefendinin anlattığı gibi yapmıştım ve muhteşem olmuştu.
Üstümü değiştirmek için yukarıya çıktığımda evin halini görmem ile küçük bir kriz geçirmiştim, ev mi deseydik yoksa savaş alanı mı?
Her yer her yerdeydi ve eleanor ise yerde oturmuş çikolata yiyordu.
"eleanor! Bu odanın hali de ne böyle? Ne yaptın annecim sen?" televizyondan bana çevirdi kafasını ve güldü, onun gülmesine sadece tebessüm etmiştim. Kızmayacaktım istediği kadar dağıtabilirdi ne de olsa bu çocuktu ve her şeyi yapabilirdi.
"Marinette, müşteri geldi."
Aşağıdan alya'nın sesini duymam ile elimin ayağımın birbirine karışması an meselesi olmuştu
"geliyorum! Onunla ilgilen."
Eleanor'u orada yalnız bırakarak odama girdim ve hemen üstümü değiştirip rahat bir şeyler giyindim, kirli çamaşırları ise kirliliğe attım hemencecik aşağı indim gelen müşteri dünkü müşteriydi.
"hoşgeldiniz efendim."
"hoşbulduk, siparişim hazır mı? biliyorsunuz bu geceye yetişmesi lazım."
"Evet, evet, hazır isterseniz bir göz atın. Beğenmediğiniz bir nokta varsa düzeltebilirim."
"kontrol etmeme gerek yok, sizin gibi muhteşem bir bayan eminim ki elinden geleni yapmıştır. Bundan adım gibi eminim." utanarak gülümsedim ve başımı hafif öne eğdim oracıkta aklıma pasta gelmişti.
"!!?... Pastayı vermeyi unuttum."
İzin isteyerek beyefendinin yanından ayrıldım ve arka bölüme geçip pasta gibi şeyleri koyduğumuz dolabın kapağını açtım ardından pastayı çıkartıp tezgaha getirdim.
"bak, dediğim gibi adım gibi emindim. Muhteşem görüntüsü var."
"Um.. Teşekkür ederim."
Onunla hem konuşuyor hem de pastayı paketliyordum sanırım gelen müşterilerin en samimisi ve en iltifat edenlerinden birisiydi kendisi. Eh yani birazda yakışıklı-bir dakika, ne diyorsun marinette? Kendine gel.
"buyrun." paketi beyefendiye uzattım ve şirince gülümsedim.
"teşekkürler. Bu arada kaç yaşındaydınız?"
"21, um neden sordunuz?"
"Ah öyle mi? Daha küçük gösteriyorsunuz. 17 yaşında gibisiniz." gülerek önüme gelen saçı parmağımla geriye ittim.
"Evet, insanlar daha da küçük zannediyor."
"dünkü küçük hanım, kızınız mıydı?"
"Evet, kızım."
"evlisiniz yani?"
" evliydim fakat boşandım."
"anladım.her neyse kartınızı alabilir miyim? Sizi herkese önermek isterim."
"aa, şey ben çok teşekkür ederim gerçekten." tabiki buranın daha fazla işlemesini isterdim, bu yüzden bu teklifini asla geri çeviremezdim.
Kasanın oradan bir kart çıkardım ve ona uzattım, ilk kartı inceledi daha sonra yüzüme hatta gözlerimin içine baktı.
" teşekkürler, bayan marinette. "
Ben de teşekkür ederek konuşmayı burada sonlandırmıştık, kapıyı kapatıp arkama döndüğümde ise alya'nın manalı bakışlarına maruz kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗹 𝗼 𝘃 𝗲 𝗺 𝗲 𝗮 𝗴 𝗮 𝗶 𝗻 •𝗺𝗮𝗿𝗶𝗰𝗵𝗮𝘁 𝗮𝘂•
Fanfictionhiç bir şey, hiç bir şeye değmiyor. |𝗸𝗶𝘁𝗮𝗽 𝘁𝗮𝘀𝗮𝗿ı𝗺ı 𝗶𝗶𝗮𝗺𝗲𝗹𝗶𝗸𝗲𝗲'𝗲 𝗮𝗶𝘁𝘁𝗶𝗿.|