🎶 Tanita Tikaram, Twist In My Sobriety
***
Bir mezun buluşması için gittiğiniz, kafeden, tavla oynadığınız bir kıraathaneden ya da eşcinsellerin takıldığı bir bardan çıktığınızı düşünün.. Bu cümleyi okurken kendinizi mezun, tavla oynamış ya da eşcinsel olarak hayal etmenize gerek yoktur. Kendinizi diğer inasanlarla birlikte iken daha iyi hissettiğiniz bir yerden çıkarken düşünün. Sizinle aynı sokakta ve size ait olmayan bir gölge, hiç haberdar olmadığınız bir kinle peşinizden geliyor. Siz ise eve giderken biraz meyve almayı, yarın işte yetiştirilmesi gerekenleri, belki annenizi düşünüyorsunuz. Yolda bir sokak kedisini seviyorsunuz. Belki çıktığınız yerde aklınızda kalan bir şarkıyı mırıldanıyorsunuz. Fakat ardınızdan gelen kinci gölge, kendisi kadar karanlığı bulduğu ilk yerde ardınızdan boğazınıza sarılıyor ve şarkılar söyleyen nefesinizi dehşetle kesiyor. Çırpınışlarınız ona zevk veriyor, çünkü hak olanı yapıyor, bir insanı kendi fikrince ilân ettiği günahlarından infaz ediyor. Bedeninizde hiç tanımadığınız bir elin bıçağı dolaşıyor. Yalvarışlarınızı geç kalmış bir tövbe gibi dinlerken cehenneme bir kâfiri daha yollayan ilah gibi hissediyor kendini. Hiç tanımadığı bir insanı sadece kendi yasalarında haklı olan bir gerekçe ile öldürürken kutlu bir iş yaptığına inanıyor. Mezun arkadaşlarınızla buluşmanız onun yasalarına karşı gelmeniz için yeterli olabilirdi, kıraathanede tavla için iki zar çevirmeniz günah olmaya yeterli ya da eşcinsel olmanız bıçağına göre olmanıza yeterli olabilirdi. Ve bedeniniz soğuyup da kaskatı kesilirken artık elinizde olmadan, istemsizce etrafa yaydığınız çürüme kokularından sizi fark edebilir, yerinizi bulabilirlerdi. Sizi bekleyen her şeyin, hayatın sizden öteki kıyısında kaldığı yerde kimse sizden hayatınızı çalan bu kinci gölgeye kininin, yaptığı infazın hesabını sormazdı. Nüfustan isminiz yaşayanlar defterinden ölümlüler defterine geçirilir. Geride kalanlar da ölümlü değilmiş gibi. Sizin için gözyaşı dökecek olanlara da teselli sözlerini sahte kılan oraya gittiyse hak etmiş, öyle biriyse hak etmiş diyen bakışların laneti sunulur. Onlar da kınama yargıları ile bu kutlu infazı alkışlayarak ödüllendirir, sonraki cinayetin bir parçası olurlar. Ne iş yaptığınız, ne okuduğunuz, ödediğiniz vergiler, alerjiniz, sizi huzursuz eden şeyler, en son izlediğiniz film, hayalleriniz, sevgiliniz, evcil hayvanınız, olduğunuz ameliyatlar, küçükken geçirdiğiniz hastalıklar, kazalar.. bunların hiçbirini bilmeden ve önemsiz bir şeymiş gibi.. kendileri için bunları yaşamaya devam ederken sizden almakta ne kadar haklı olduklarını sıradaki infazla gösterirler. Allah her insanı insan olarak yaratmışken, sözlerinde sevgiyi, affetmeyi, hoşgörüyü nefretten daha çok vurgularken kendini Allah'ın kırbacı sanan bu infazcılar Büyük Mahkemeden evvel kurdukları terazisi bozuk küçük mahkemeleri ile Allah'a karşı büyüklenmekteler.
Sizlere soruyorum;
Sevmek, insan öldürmekten daha mı büyük bir suçtur,
Sevmek, insan öldürmekten daha mı büyük bir günahtır.Janti Bey'in yazısından sonra telefon direklerinde, duraklarda, duvarlarda, araba sileceklerinde
Sevmek Suç Değildir, Öldürmek Suçtur.
Sevmek Günah Değildir, Öldürmek Günahtır.afişleri bulunur oldu. Apartman kapılarında, posta kutularında, gazetelerinin arasında, pencerelerinde, balkonlarında, parklarda banklarda her yerde bu afişler vardı. Yönetimden bir erkân kâğıt israfı yapıldığını, çevrenin kirletildiğini, insanları rahatsız eden yazıların herkesi ilgilendirmediğini söyledi. Bunun üzerine Janti Bey, kâğıt israfının maden ocağı için fazladan kesilerek israf edilen ağaçlardan elde edildiğini, çevre kirliliğini temizlemekle memur belediyenin temizlik işçileri olduğunu fakat cinayetler yüzünden güvensizlik, huzursuzluk, umursamazlıkla kirlenen toplumu temizlemek için henüz kimsenin memur olmadığını, insanları rahatsız eden yazıların kesilmesini istiyorlarsa yine insanları rahatsız eden cinayetlerin faillerinin bulunmasını ve bu nefret eylemlerinin önlenmesi için yetkililerin gerekeni yapmasını yazdı. Bir kesimin kimseyi ilgilendirmese bile cinayetin bizi ilgilendirmez kayıtsızlığının maktulleri ikinci kez öldürmek olduğunu savundu. Janti Beyden önce de bu cinayetleri orta yazısında kaleme alan Yeşil Mürekkep yönetimdekilerin cinayet karşısındaki lakayt tavrına ve onlarla aynı tutumda olan kitlesine yeniden yazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Mürekkepli Balık
ФанфикFESTA 3.0 BARCODE: KADI [A63B13C6C9] Kelime sayısı: 12.655