Bölüm 2 -Gümüşten Güveler

109 16 60
                                    

🎶 Aimyon, Harunohi

***

Siyah Fordu, çocukluğunun izleri bir bir silinen mahalleye girdiğinde belediyeciliğin taş söküp döşemekten daha evlâ işleri olması gerektiğini yazmayı koydu kafasına. Yolu kazsalar çıkan katmanlardan kaç yönetimin geçtiğini tespit etmek mümkün olurdu.

Bir de arabalar çoğaldıkça ortaya çıkan park sorunu vardı. Önceden sayılı kimselerde araba varken şimdi yol kenarına dizili arabalar marka yarıştırıyor, yayalara geçit vermeyen yanlış park sorunu ile de illallah dedirtiyordu. Hem neden egzozlarına filtre takmıyorlardı. Ya kaçak mazot kullananlara ne demeli, onlara filtre de kâr etmeyecektir.

Apartmanın önünde hâlâ sapasağlam durabilen dut ağacını selamlıyor, "Günaydın Fikret Bey."

"Günaydını mı kaldı ayol öğle oldu öğle!" diyor bir ses, kınadığı durumun aksine uykulu geliyor sesi. Elini göğsüne yaslayıp "siz miydiniz Jasmine Hanım?" diyor aldanışına hayret ederek.

"Yok, Fikret Beyin kötü niyet elçisiyim ben." diyor dut ağacını işaret ederek.

"Size de gün aydın Jasmine Hanım ve Fikret'in kötü niyet elçisi."

"Keyfine bal dökmüşler bakıyorum, evvelsi akşam Mendeburlar Cemiyeti ile kirlendiğini bilmesem sabaha kadar fındık kırmışsın sanırım."

KyungSoo o değilden omuzlarını silkti, "belki kırmışımdır."

"Mümkünatı yok, olmaz ay, o mendeburlar insanda heves mi bırakır."

"Belki mendeburları fena benzetmişimdir, hevesim yerine gelmiştir."

Jasmine'in gözleri, kalın camlarını kalın çerçevelerle saran gözlüklerinin ardından parladı, "ne diyorsun!"

"Dedim vallahi! Ay şu anarşik herifi çağırmasaydık diye ağladılar."

"Helal olsun be sana! Dur! Harçlığı hak ettin!"

KyungSoo bir ayağı merdivendeki duruşundan balkona döndü. Birinci katın balkonuna kuşluk vakti kurulup öğlen arşına kadar sokağı izleyen bu ihtiyarla yarım saat laflamadan geçemezdi. Eğer ki harçlık da koparırsa o günü kesin iyi geçecek demekti.

"Al sana on lira!" dedi övünerek, eline şap diye vurdu kırmızı kâğıdı.

"Beş lira değil on lira ha! Bugün fazla cömertsin Jasmine Hanım?"

"Oldum olası sevmiyorum gazetecileri, onları hakkıyla üzdüysen hak ettin bu on lirayı!"

"Hak etmişim o zaman evet." dese de kendi gazeteciliğini gözden geçirdi eve çıkana kadar. Jasmine, sevdiği aktör, hakkında çıkan karalama haberlerden sonra oyunculuğu bıraktığından beri düşman kesilmişti gazetecilere. Gerçi adamın oyunculuğu bırakmasının asıl sebebi ticarete yönelmesi olsa da Jasmine bir kere düşman olmuş ve diğer sebepleri reddetmişti.

"KyungSoo sen misin? Gece gelirsin sanmıştım."

Babasını, gazete okurken bulduğu koltuğunda sarıldı.

"Deniz kokuyorsun?"

"Denize girdim."

"Jongin'le miydin?"

"Hımm.. deniz kenarında evi olmuş. Bizim de başka yerlerde evimiz olsa-"

"Sen istiyorsan kendine başka yerlerden ev al KyungSoo. Her gün dünyaya biraz daha yabancılaşırken kim olduğumu unutmamak için bu mahalledeki izleri görmeye ihtiyacım var."

Yeşil Mürekkepli BalıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin