Çiçek|

267 21 27
                                    


Jungkook
Taehyung
Ne kadar kaldı?

Taehyung
Varmak üzereyiz
En fazla 20 dakika

Jungkook
Otogar da bekliyorum seni

Taehyung
Tamam<3
(11.28 Görüldü)

°

Jungkook sıkıntıyla telefonu cebine yerleştirdi.Taehyung'a demese de yaklaşık iki saatir otogar da sevgilisini bekliyordu. Emindi Taehyung'a deseydi kızardı ona çünkü hava oldukça soğuktu, Jungkook her ne kadar kabul etmese de çok çabuk hasta olan biriydi.

Beklemeye devam ederken yanından çiçek sattan yaklaşık 50-60 yaşlarında duran çiçekçi kadın geçti. Jungkook'un gözleri çiçeklere takıldı. Oldukça güzellerdi.

Özellikle Beyaz Lale dikkatini çekmişti. Beyaz lale saflığı, temizliği temsil ederdi. Taehyung beyaz lalelere bayılırdı.

"Pardon bakar mısınız?" kadın duyduğu sesle arkasına döndü. Jungkook'a baktı."Söyle oğlum"dedi. "Ben bir tane beyaz lale alabilir miyim?" dediği şeyle kadın beyaz laleyi çıkarıp ona uzattı. Jungkook parasını verdik den sonra laleyi aldı. Çok güzel kokuyordu, heycanla bakınmaya devam ederken ona doğru koşarak gelen küçük çocuğu fark etmemişti.

Küçük çocuk ona sertçe çarpınca Jungkook'un elindeki Beyaz lale yere düşüp çamura bulanmıştı. Jungkook laleye bakarak yüzünü somurtu.

Nasıl Taehyung'a kirlenmiş çiçek verebilirdi ki?

Çocuğa dönüp yüzüne baktı. Küçük çocuk korkuyla bakıyordu. "Ben özür dilerim dilerim. Bilerek olmadı. Sadece babama çiçek alabilmek için çiçekci kadına yetişmeye çalışıyordum." Jungkook yere eğilip çocuğun yüzüne bakarak gülümsedi. "Sorun değil. Korkmana gerek yok" kafasını kaldırarak çiçekci'nin gittiği yöne baktı, kadın çoktan gözden kaybolmuştu.

Çocuk hala üzgün gözlerle ona bakıyordu. Jungkook tekrardan ona doğru dönerek "ah... Hadi ama öyle bakma sorun değil ikimizin de sanırım sonradan çiçek alması lazım iyiki sen yere düşmedin. Yoksa elbisen kirlenirdi." çocuk rahat bir nefes alıp biraz daha Jungkook'a baktı.

"Sende mi babanı bekliyorsun?"dedi. Bu dediği Jungkook'u güldürmüştü.
" Hayır, bende benim için önemli birini bekliyorum ama bu babam değil.Senin adın ne bakalım?"

"Adım Kim Taegguk" dedi.

"Çok güzelmiş adın bende Jeon Jungkook" ikisi biraz daha sohbet ettiler ardından gelen otobüs sesiyle heycanla ayağa kalktılar. Çocuk kısa bir veda ederek koşarak annesinin yanına gitti.

Otobüs'den Taehyung indi. Jungkook gördüğü şeyle yıkıldı.

Sevgilisi'nin esmer teni solmuştu. Oldukça zayıflamıştı, gözlerinin altı morarmıştı. Tam anlamıyla çökmüştü. Taehyung her ne kadar makyajla saklamaya çalışsa da pek başaramamıştı. Jungkook'un gözleri dolmuştu hemen gozünü silip Taehyung'a koştu ikisi sıkıca sarıldılar.

"Taehyung hâlâ eskisi gibi çilek kokuyorsun"dedi. Jungkook sevgilisinin kokusunu içine derince çekerek. Yalan söylediğini ikiside biliyordu. Taehyung çilek değil, hastane gibi kokuyordu...

Ayrıldıkların da ikiside birbirlerinin gözlerine baktı. Taehyung'un bakışları bile solmuştu. Jungkook'un gözleri ise hâlâ eskisi gibi parlıyordu.

Taehyung derince baktı, o an düşündü bu kadar hayat dolu gözleri nasıl kendi bataklığıma çekerim buna ne hakkım var? Nasıl kendimle birlikte onu da öldürürüm?! Oysa ki herkes kendi sevdiğini öldürürdü.

Jungkook derince nefes alarak Taehyung'a onunla birlikte bekleyen arkadaşını gösterdi. Taehyung la birlikte çok iyi anlaşmıştı çocuk...

Ardından arabaya binip aileleri ve arkadaşlarıyla buluştular. Herkes Taehyung'un nasıl çöktüğünü fark etmişti aynı zaman da herkes sormaya da korkmuştu...

 Herkes Taehyung'un nasıl çöktüğünü fark etmişti aynı zaman da herkes sormaya da korkmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


son | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin