Tanrı onu yarattı. Dünya diye bir yere
attı ve beraberinde bir daha gelmemek üzere sert ve keskin adımlarıyla ortadan kayboldu. Kaybolmadan önce keskin bir hançerle bu dünyaya ait iki kalbi beraberinde aldı ve sonsuz boşluğa bıraktı.
Bir kalp varoldu kimsesizliğe ait dünyada ve iki kalp yok oldu bir aileyi yok ederek. Bir kalp bıraktı bir dahaki gelişinde daha fazla kalbi alıp götürmek için. İki kalp götürdü bir kalbi binlere parçalamak için.
Keskin bir pençe kavradı kalbimi. Bunun adı kimsesizlikti.
Keskin parmaklar kavradı kalbimi.
Bunun adı tutsaklıktı.
Keskin bir hançer battı ruhuma.
Bunun adı teslimiyetti.
Teslim oldum bir hançere, bir kimsesizliğe bir tutsaklığa.
Ve yine teslim oldum ruhuma , bir zehir gibi hayatımın ortasında yeşeren kimliği meçhul kişiye.
Teslim oldum...
Kara kuyuları andıran gözlere...
Bir is gibi kalbime yayılan hisse...
Heybetli bir bedene...
Yeni bir kurgu, yeni bir dünya ve yeni bir dünyanın içinde can bulacak insanlar yaratabilmeye geldim umarım başarılı olurummm :)
Şu platformda yeni bir dünyayı tamamlarken yanımda olmanız ve beraber inşa etmemiz dileğiyle 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak
Teen Fiction"Hadi bir dilek dile." dedi kara gözlerini yeşil gözlerime dikerek. "Neden... Neden kurumuş bir yaprak için dilek dileyeyim ki ?" diye sordum anlam veremeyerek. "Sadece kurumuş bir yaprak değil özgür bir yaprak. Özgür olmak istiyorsan özgürce davra...
