SG-1-

95 7 0
                                    

Yine bir okul sabahı. Saat 7.00 'de kalk giyin, alt durağa kadar yürü , o soğuk ta bide otobüsün gelmesini bekle daha kötü ne olabilir ki.Otobüs geldi ve bindim ağzı kokan , burnu akan, artist artist bakan, egosu tavan yapmış insanlar, bide otobüs ün ağzına kadar dolu olması adım atacak küçük bir yer bile yok.Ders tarih , sıkıcı aslında sıkıcı yapan öğretmen ağır çekimde konuşan kendi sorusuna cevap veren parmak kaldırınca bakmayan bir öğretmen.

Teneffüs oldu arkadaşım yok ama arada sırada konuştuğum bir iki kişi var.Okulun arkasında kalan kayalık lara gidik arkadaşım hema sigara uzatı, hayır kullanmıyorum dedim. O sigara içerken aşağıya indim suya bakarken arkamdan birşey geçtiğini hisedim, sağıma soluma baktım kimse yoktu. Kayalığın dibinde çok güzel bir deniz kabuğu vardı , onu almak için eğildim, ve arkamda bir çift kırmızı göz gördüm ve kayalık'lardan denize düştüm kafamı sert bir şekilde vurdum. Kendimden geçmiş bir halde denizin dibine doğru sürüklenirken birinin beni hızlı bir şekilde tutup çektiğini gördüm yüzünü görmemiştim sadece siyah giysi ve kolundaki dövmeyi görmüştüm, küçük bir şey di müzik nota'sıydı evet nota'ydı.

Suyun üzerine çıktığımda kimse yoktu yanımda sanki birden kayboldu. Arkadaşlarımın seslerini duydum, birkaç kişi suya atladı ve yanıma geldi, kendimden geçmiş bir haldeydim. Kıyıya çıktığımız da herkes başıma toplanmıştı kafam kanıyor du, ayağı kaldığım'da birden bayıldım, uyandığımda hastanedeydim.Ne olduğu nu fazla hatırlamıyordum. Doktor yanıma geldi annemler de arkasından geldiler, küçük ezilme olduğunu, 3 dikiş atıldığını ve geçici hafıza kaybı olduğunu söyledi, tek hatırladığım ailem di. Hastaneden çıkış için işlemlerini yaparken,koridorun en köşesinde ki duvarın orda birisinin beni izlerken gördüm , anneme 1dk dedikten sonra dönüp baktığımda kimse yoktu, saniyeler içinde kaybolmuş'tu sanki, neyse arabaya bindik ve eve doğru yol aldık. Eve geldik.

Odama geçtim ve yatağıma uzandım annemler leptopu, tableti şarj'larıyla beraber yanımdaki masaya koydular.Telefonda whatsap, instagram,facebook ve twitter den gelen mesajlara ve arkadaş isteklerine bakıyordum.Bir süre sonra uykum geldi ve uykuya daldım. Birden tam dibimde birisini gördüm bu yüz hiç yabancı gelmemişti, birden kalktım kimse yoktu sağıma soluma baktım hayal gördüğümü sandım ve geri yatım. Bir kaç gün sonra okula devam etmeye başladım.

Yürürken kafamdaki yaranın ağrısı çok kötüydü sanki ağır ağır can çekiştirerek öldürülüyormuş gibi neyse ders başladı falan filan ,öğle yemeği oldu arkadaş larımla yemek yerken kantinin kapısından biri girdi, iştahım birden kapandı. Çok güzel bir gülümsemesi vardı, saçları dikik ti ama çok yakışıyordu benden biraz uzundu, ve baklavalari vardı. Ama kimseyle çıkmamış benim gibi tek takılan biriydi.

Tam karşı masanın arkasındaki masaya oturdu. Arkadaşlarım la sohbet ediyor gibi davranıp arada hep ona bakıyordum.Bana sürekli olarak bakıyordu bi ara arkama baktım kimse varmı diye ama kimse yoktu, bi ara onun gözlerine dalmışım. Arkadaşlarım bir süre sonra kalktılar.

Masada tek kalmıştım, kulaklığı mı taktım ve telefon dan şarkı açtım, ona bakmamak için kendimi zor tutuyorum. 15 dakika sonra sınıfa gittim. O çocuk yani karşı masadaki yakışıklı çocuk hiç yabancı gelmiyordu. Okul bitti eve gitmek için otobüse binecektim ama ağzına kadar doluydu otobüs şoförü 10 kişi yi almadı.

Okulun oradada pek otobüs geçmez kaldım sap gibi , yine yürücem. Kulaklığı mı takmış son ses müzik açmış bir şekilde hafif dans haraketleriyle eve doğru yürürken, birden kafamdaki yara kanamaya başladı , başım dönüyordu. Doktorun dediği gibi soğuk ve esen havalarda dışarı çıkmamam gerektiğini söyledi ve dinlemedim. Annemi arayacaktım ama kontörüm yoktu...


Siyah GüzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin