1 ♥ Ani Hüzün

51 1 0
                                    

28 MART 2015


Sabah alarmımın yüksek bir sesle çalmasıyla aniden yatağımdan fırladım.Akşamdan kalan yorgunluğumu hala üzerimden atamamıştım.Resmen yataktan kalkmak istemiyordum nede olsa bugün cumartesiydi.Neden bol bol uyumuyordum ki ? Bende biraz garibim yahu.

Yavaş yavaş doğrulmam her zamanki gibi etrafa göz gezdirmeme neden olmuştu istemsiz bir şekilde.Her sabah olduğu gibi sıradan insanlar gibi banyoya gidip sabah rutinimi yaptıktan sonra mutfağa geçtim.Mutfakta kendime sabah kahvaltısını hazırlamaya başladım ve arkadan da şarkı açtım keyfimin yerine gelmesi için.Ritmi yavaş olan bir şarkı açtım ama normal olarak bu beni daha da keyfimi kaçırdı.Ne yapsam bilemedim neden bu kadar üstümde bir çökkünlük vardı ? Anlayamadım.Sanırım ailemle birlikte olmadığım ve onları özlediğim içindi.En iyisi telefonumu alıp annemi aramalıyım diye düşündüm.Odama gidip telefonumu aldığımda 5 cevapsız arama ve 12 tane mesaj geldiğini gördüm.Kim olabilirdi ki zaten.Tabikii Tuğçe'ydi.Attığı mesajlar ise ''Ayça nerdesin ?'' 6 tanesi böyleydi.Evet hiç şaşırmayın 6 tanesi ''Ayça  nerdesin''

Sabah sabah nerde olucam ki? Delirticek bu kız beni yakında.Hemen alel acele mesaj attım ''Sanada günaydın Tuğçe''

*

Kahvaltımı ettikten sonra kendimi direk salondaki kanepeye fırlattım.Süper hareketlerim vardır.Televizyonu açtım ve sabah haberleriyle kendime geldim.Ama kötü haberleri izlemek yerine sağlık kanalına baktım ve sağlıkla ilgili şeyler izlemeye başladım.Yarım saat haber izledikten sonra saatin 12.00 olduğunu gördüm,birşeyler yapmanın vakti gelmişti.Tuğçe'yi arayıp dışarı çıkmak için sordum ve onada uygun olduğu için 13.00da bana 5 sokak ileride bir kafede buluşmaya karar verdik.

Odama girdim ve gardolabımı açıp karşısında 10 dakika dikildikten sonra ne giyceğime karar verdim.Çok abartmak istemediğimden sadece dar siyah kot pantolonumu giyip üstümede beyaz bir salaş tişört giydim.

*

Saat 13.00 oldu ve bende evden çıktım.Yakın olduğu için yürüyerek gitmeye karar verdim.Zaten yürümem lazımdı biraz, 3 gündür raporluydum ve evden çıkmamıştım.Bu yürüyüş bana iyi gelicek ve arkadaşımı görmekte keyfimi yerine getiricekti.

*

Sonunda buluşucağımız yere vardığımda Tuğçe çoktan gelmişte canı sıkılmış ifadelerle yüzüme bakıyordu.Kızgınlıkla ''Evet hele şükür sonunda geldin Ayça'' dedi ve kollarını göğsünde birleştirerek bana dik dik bakmaya devam etti.Bir şey olduğunu anlamamak mümkün değildi.Sakince ''Sana birşey olmuş kızım.Dökül hemen.''dediğimde birden ağlamaya başladı.Ben ise 4 yıllık olan arkadaşımın ağlamasını görmezden gelemezdim.Gidip yanına oturdum.Sarıldım ona ve omzunu okşadım.''Benim biricik kardeşimi kim üzdü söyle bakalım.'' dedim o ise bişey diycek durumda değildi.Ne olduğunu çok merak etmiştim açıkçası.Yavaş yavaş kendine geldi ve ''Onur'la ayrıldık.'' kelimeleri ağzından döküldü.Bu duruma şaşkınlıkla baka kalmıştım.1 yıllık ilişkileri nasıl oldu da böyle birden bire bitiverdi.''Kim bitirdi?'' diye sordum ve bana kızgınlıkla ''Benim bitiricek halim yok ya.'' diye cevap verdi.Umarım bu ilişkiyi bitirmek için bir sebebi vardır diye düşündüm fakat Tuğçe'nin kötü bir şey yapıcağını sanmıyorum.Ne olduda bitti acaba diye düşündüm kendi kendime.Eğer Tuğçe'ye sorsam şuanda bana büyük bir ses tonuyla bağırıp dikkatleri üstümüze çekebilirdi.

*

Bütün gün neredeyse sessizce oturduk.Ama Tuğçe'ye çok üzülmüştüm ve hemen Onur'u aradım.

****

''Merhaba Onur,nasılsın? ''

''Seni Tuğçe mi arattırdı ?''

''Hayır canım sadece ayrıldığınızı anlattı ve o çok üzülmüştü.Bütün gün ağladı.Neden ayrıldın açıklamak ister misin ?''

''Bir yerde buluşup anlatsam daha iyi olur Ayça.''

''Peki o zaman Browni kafede buluşalım görüşmek üzere.''dedikten sonra onun konuşmasına fırsat bile vermeden hemen evden çıktım.Çünkü çok merak ediyordum neden ayrıldıklarını.Çok meraklı olduğum için değil tabikii yani arkadaşımın iyiliği için eğer kötü birşey olduysa Tuğçe'yi uyarırdım,ama kötü bir şey olmadıysa barışmaları için aralarını yapmaya çalışırdım.Böyle bir arkadaşım ben.

*

Kafeye geldim ve geldiğimde saat 16.30du hala gelmedi Onur.Aradım açmadı.En iyisi biraz beklemekti.Beklerken bu kafede çok sempatik bir garson gördüm.Ve oturmuş bana bakıyordu biraz rahatsız olduğumdan dolayı dikkatini dağıtmak için el işareti yaparak yanıma çağırdım ve bir latte istediğimi dile getirdim.Belki az önce gözleri dalmıştı şimdi latteyi getirdikten sonra muhtemelen başkalarıyla ilgilenir.Derken Onur geldi onun da üzgün olduğunu gördüm belli ki isteyerek ayrılmadı.

''Merhaba Onur bu sefer lütfen sakince konuşalım telefondaki gibi seni buraya Tuğçe mi gönderdi deme lütfen.''

''Merhaba Ayça,kusura bakma çok kafam karışıktı ve kendime zarar vermemek için birinden sinirimi çıkarmam gerekti.Bunun sen olduğun için özür dilerim.''

''Sanırım isteyerek ayrılmamışsın hadi anlat bana ne sebep oldu ayrılmanıza ?''

''Benim babam ile onun annesi...''Nee sakın aklımdan geçen  şeyi söyleme sakın lütfen diye içimden binlerce kez dua ettim.Ama maalesef işe yaramadı.

''Tuğçe'nin annesi  ile babam 5 aydır ilişki yaşıyorlarmış.''dediğinde büyük bir şok geçirdim.

*

Çok şaşırmıştım bunu Tuğçe'nin öğrenmemesi gerekirdi eğer öğrenirse bir daha annesinin yüzünü görmek istiyceğini sanmıyordum.Peki ya Onur babasına ne tepki vermişti ?

Bir Aşk HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin