YongFelix
Günaydın sevgilim. Bugün sensizliğin 812. günü.
Deli gibi geri döneceksin umuduyla günlerini sayıyorum hala.
Ama ne yapabilirim sevgilim?
Ben seni bu kadar özlerken, bu kadar severken
ne yapmalıydım senin için?
Mutlu olduğumuz anların hatırına
bunu yapmama izin ver.
Söz sevgilim
bırakacağım seni,
tek tek anılarımızı silerken hafızamdan, el sallayacağım onlara.
Anılar demişken,
hatırlıyor musun?
Saçımı, sırf kırmızıyı seviyorsun diye boyattığımı
eve geldiğimde bana hiç yakışmadığını
parayla yatan kişilere benzediğimi söylemiştin.
Beni o gün ilk kez kırmıştın sevgilim. Ama saçlarımdan ötürü değil.
Yıldönümümüzü tek başıma, ağlayarak kutlamama izin verdiğin için.
Sorun değildi.
Demek ki havanda değildin.
Sinirle eline aldığın makası, saçlarımı kesmek için getirdiğinde
canının acıyacağını düşündüğümden, kendim kestim.
Sorun değildi.
En azından yaralanmadın.
Şimdi beraber oturduğumuz ağacın gölgesinde tek başımayım.
Elimde eskimiş anılarla dolu defterimize bakıyorum.
Sahi 3 senelik ilişkimizde ne çok anılar biriktirmişiz
Şimdi ise hepsi defterin son sayfasıyla kapanıyor.
Geldiğinizi görüyorum uzaktan.
Kırmızı saçlarına kafanı gömmüş kokluyorsun.
O ise gülümseyerek boynuna gömüyor yüzünü.
Yakışmış.
Kırmızı ona gerçekten ayrı bir hava vermiş.
Bana kısaca fahişelere benzediğimi söyleyen sen,
hep duymak istediğim isimle sesleniyorsun ona
'Kirazım.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mono Na Aware -物の哀れ - Changlix
Fanfic"Mono no aware". Geçici olan şeylerin farkında olmaya ve bunun verdiği üzüntüye deniyormuş. Tıpkı senin bana olan aşkın gibi. sözlerin gibi, bakışların gibi.