şiir kitaplığı

Bir Zaman Bir Manzara Bir Ayyaş

Manzara
Anlatırım seni, bazen mavi gökyüzüne bazen dolunay'a.
Yok oluyorum, ışığı sönmek üzere olan yıldızlar arasında.
Arıyorum seni bin bir samanyolu karanlığında.
Hiçbir gezegende bulamadım kalbini..
Yer yüzünde bul tekrardan beni,
Dar bir sokak ortasında değsin gözlerin gözlerime,
Bir şans daha geçerse elime,
Görürüm belki gözlerinde yaşattığın umudunu.
Son görüşüm olduğunu bilirim,
İstemem çıkmanı tekrar karşıma.
İşte böyle çelişiyorum kendimle, olmayan varlığınla.
Belki başka bir hayatta?
Tekrar bulursak birbirimizi söz veriyorum sana,
Her acının dermanını saklayacağım bir şehrin manzarasında.

Ayyaş
Şarap şişem ve sigaram kaldı birtek ellerimde.
Ne bir hayalin, ne de bir adın kaldı göz bebeğimde.
Ellerin, artık saramaz çocuk bedenimi,
Gülüşlerin, ısıtamaz buz gibi gecede içimi.
Apartman kapısı önünde gözlüyorum pencereni.
Belki cama çıkar. belki perdeni aralarsın farketmeden beni.
Saatlerimi kaybediyorum,
Karşı kaldırımında,
Beynim yavaş yavaş kaybediyor bilincini,
Dönüyor dünyam.
Çıkmıyorsun pencerene, aralamıyorsun perdeni,
Harap ediyorum kendimi senin yoluna.
Anlamıyorsun kaybettiğimi.
Bir harbe hazırlanır gibi yokluğuna hazırlıyorsun beni.

Zaman ihtiyacı

Bir saat döngüsü içerisinde yaşıyoruz,
Akrep ve yelkovan sadece bu ikiliden ibaretiz aslında.
Dönüş hızına göre hareket ediyoruz,
Yetişmeye çalışıyoruz hayatımızın kalanına,
Belki vaktinde varıyor, belki geç kalıyoruz.
Bizi seven insanlardan zaman istiyoruz ,
Onları sevebilmek için.
Peki neden?
Neden bizi sevenin sevgisini bir akreple yelkovan arasında bırakıp gidiyoruz?
Vaktimiz kısıtlı, üzülerek söylüyorum ki,
Ölüm, aşktan çok daha yakın bize.
Dönen bir yuvarlak içerisinde kaybolmayı göze alıyoruz.
Zaman istemeyin, zaman vermeyin.
Bir yelkovan ve akrebi katiliniz etmeyin,
Şimdi söyleyin, şimdi yapın, pişman olmayın.
Zaman hiçbir gecikmeyi kabul etmez.