TANITIM

496 69 7
                                    



Karanlık odanın içindeki tek canlı varlık... Genç kız dizlerini kendine doğru çekip duvara daha da yaslandı ve gözyaşlarına izin verdi. Oysa söz vermişti kendine artık kolay kolay ağlamıyacaktı. Verilen tüm sözler gibi bu da unutuldu. Bakışlarını oda da tekrar gezdirdi , buğulu gözleriyle az çok görüyordu ki görülebilcek sadece yatak vardı zaten. Ve karanlık... Belkide aylardır tek sırdaşı olmuştu bu duvarlar , gözyaşlarına , acısına , bağırıslarına şahit olan tek varlıklardı. Odanın kapısı günde en fazla üç kez açılıyordu, yemek ve ilaçlar yüzünden. Çocukken hep büyümeyi istiyordu oysa büyüyüp annesi gibi bi anne olucak , babası gibi biriyle evlenicekti. İstemsizce gülmeye başladı genç kız , aynı anda hem ağlamak hem gülmek ne ironi ama...
Çocukken masumdu , saftı, gerçek hayatı göremeyecek kadar kör, insanları duyamayacak kadar sağır, cesareti olamayacak kadar dilsizdi. Nerden bilebilirdi büyüyünce bu hale geliceğini , bilseydi ister miydi sanki...
Acı...en ağır şekilde vurulmuştu tam kalbinden. Mutluluk uzak bi kavramdı artık genç kız için. Pamuk prensesin kötü cadı çıkması , Dünya nın kare olması kadar saçma ve ulaşılmaz.
Yerinden hızlıca kalkıp tekrar bağırmaya başladı.Son günlerde rutin haline getirmişti bağırmayı ve duvarları tekmelemeyi. Bünyesi alışmıştı artık acıya , gözyaşlarına ve bu sessiz çığlıklara. Tek bir şey istiyordu... huzur. Belkide bi evsizin eve , bi öksüzün anneye muhtaç olduğu kadar muhtaçtı. Önceden olsa uyuşturucuda , içkide bulurdu huzuru. Yeni yeni anlıyordu yaptığı aptallığı, kaçmamalı ve hayata sıkı sıkıya tutunmalıydı o zaman gülmeyi unutmaz , gözyaşlarını hayatının merkezine koymazdı belkide. Ne zaman bu hale gelmişti genç kız ? Annesi ölüp onu bu hayatta yalnız yapayalnız bıraktıktan sonra mı , babası sırf kendisini suçlu hissettigi için yurt dışına gittikten sonra mı yoksa uğruna hayaller kurduğu , kendi kadar sevdiği adam onu terkettikten sonra mı ?
Ölüm...sadece dört harf ama genç kız yüzlerce hatta binlerce kez düşünmüştü. Belki jiletlerdi kendini yada asardı veya uçurumdan atlardı hiç olmadı ıssız bi sokakta gecenin bi yarısı arabanın önüne atlardı , belki öldüğünü bile duymazlardı.Ama onun için kurtuluş değildi , battığı bu çukurdan kurtaramazdı. Toprağın altına girmek ve yaptıklarının cezasını çekmek daha ağır geliyordu genç kıza.
Hiçkimse hakettiğini yaşamıyordu belki ama ölmek bu kadar basit olmamalıydı. Ne zaman ölücegimiz bilinmez belki bugün belki yarın ama bildiği tek gerçek vardı onun hikayesi daha yeni başlıyordu.

FISILTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin