1

27 2 4
                                    

BAŞLANGIÇ


Uykusunda aniden düşüşü,korkuyla uyanmasına neden olurken kendine gelmeye başladığında algılarına ilk takılan ses annesinin çığlıklarıydı.Sophia De Jong her zamankinden farklı bir krizin içerisindeymiş gibi davranıyordu. Neredeyse çoğu zaman çığlıkların eksik olmadığı bu evde ilk defa farklı bir duyguyu hissediyordu Sheldon;Korku,endişe.Hızlıca doğruldu yattığı yerden.Uykusundan yeni uyanmanın verdiği sersemlikle doğruldu.Birkaç dakika kendine gelmeyi bekledikten sonra kalktı yattığı yerden.İçeri gittiğinde babasının annesini dövdüğünü görünce ne yapacağını şaşırdı.

Çocukluğundan beri bunların olduğunun bilincinde olsa bile olayı gözle görmek çok daha farklı bir etki yaratmıştı onda.Sadece duymak ve şahit olmak bambaşka olgulardı.Annesinin acıyı anlatan yüzü,iki büklüm bedeni,vücudunun kasılmasına neden olurken olduğu yerden bir adım daha ileri gidemeden kalakaldı.Bir el ondan izinsiz tüm bedenini sararmışçasına sımsıkı tutarken annesini izlemekten başka bir şey yapamıyordu.İçindeki susmayan o ses yeniden baş gösterecekken bir seslenişle buz gibi bakışları annesinde yeniden canlandı.

"Sheldon!"

"Anne!"

"Odana git tatlım.Bir problem yok tamam mı?"

"Ama.."

"Bebeğim lütfen.."

Her zaman böyleydi Sophia.Korumacı ve oğluna düşkün bir anneydi o.Oğlunun iyiliği ve mutluluğu her şeyin üstündeydi.Bu görüntüleri görmesinin onda yaratacağı etkiyi tahmin ettiğinden hemen odasına yollamayı tercih etmişti.Sheldon titreyen vücuduyla yatağa oturduğunda çığlık sesleri bir anda kesildi.Artık ayak seslerinin odasına yaklaştığını duyabiliyordu.Kapıyı açtığında annesinin yaralı yüzüyle karşılaştı.Beyaz teni,her daim kırılgan gözüken ama aslında dimdik olan vücudunun bir kısmı kanla kaplıyken onun gücüne yeniden hayran kaldı.Düşürmediği omuzları,eğmediği başıyla her şeye karşı gelebilecek güçteydi annesi.Mavi gözleriyle temas kurduğunda Sophia oğlunun yanına oturup sımsıcak bir gülümseme yolladı ona. Oğlunun parmak uçları patlayan kaşında gezinirken sorusuyla pınarlarına dolan yaşları geri itmeye zorladı kendini.

"Canın çok acıyor mu?"

"Hayır tatlım.."

"Burnun kanıyor anne."

"Sheldon,babanla boşanmaya karar verdik."

Bir süre hiç ses vermedi Sheldon.Sophia tarafından bu sessizlik bir kabullenme süreciydi.Oğlunun ellerini avuçlarının arasına alıp gözlerine baktı.17 yaşındaki oğlunu hala bebeğim diye sevmekten vazgeçmediği gibi önemli konuşmalarda da ellerini avuçlarına sığdırmaktan vazgeçmezdi.Onun için bir alışkanlık olan bu hareket Sheldon'u daima güvende hissettirirdi.Küçük bir çocukken annesinin masallarıyla uykuya dalarken son hatırladığı şey minik ellerini korumaya alan ellerdi.

"Bunun seni üzdüğünün farkındayım bebeğim.Ama babanla paylaşabileceğimiz hiçbir şey kalmadı."

Garip bir gülümsemeyle annesine döndü çocuk.Bunun ürkütücü olduğu gerçeği Sophiada garip bir etki yaratırken o,gülümsemeyle sadece 10 kelimelik cümleyi kurdu.

"Herkes hak ettiğini yaşamalı anne.Bazen bu ölmek bile olabilir."

1

Sophia evliliğini,hayatının büyük bir kısmını geçirdiği evine son kez bakıp eski model arabasına bindiğinde derin bir nefes aldı.Hayatının geri kalanını geçireceği o eski püskü eve gitmek içinden gelmesede bunu yapmak zorunda olduğunun farkındaydı.Sheldon için her zaman en iyisini düşünmeli ve daima bunun farkındalığıyla hareket etmeliydi.Şu an yaşantıya el veren bu koşullara ayak uydurmaktan başka bir çareleri yoktu.Sürekli bunu düşünüyor,içinden tekrar ediyor ve Sheldon'un  seveceğini düşünüyordu.En azından içini rahatlatmanın bir başka yöntemiydi bu.Uzun sürecek yolculuğa,yorulmaya değmesi gerektiğini umut ediyordu.Yanında oturan oğluna baktı.Geçen 2 haftada Fitzwilliam'dan boşanarak yeni hayatına başlamıştı bir bakıma ama o eve gitmek en büyük adımıydı.Birdenbire değişen bu düzene adapte olmak zorlu olacak olsa da zamanla her şeye alışacaklardı.

RUH BÖLÜMÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin