-17-
Bu gün benim doğum günüm . Bu gün benim nişanım . Bu gün benim kaderim . Bu gün benim boşluğa adım attığım gün .
Uzunca bir süre Lord 'u görememiştim . Onun olmadığı zamanda ise kendimi derslerime vermiş okulumdan mezun olmuştum . Sonuçlara göre iksir , karanlık sanatlara karşı savunma profesörü ve Seherbaz olabiliyordum . Bunlar benim icin onemli olsa da annem icin gereksizdi . Benim gelecegim zaten Lord 'un yanıydı . Benim işim ölümyiyen olmaktı . Benim hayatım buydu iste .
Ne kadar geçte olsa kabullenmiştim . Artık Lord 'a karşı boynum eğikti . Annem en sonunda bunu bana öğretmişti .
O artık Lord 'du . Ona adıyla bile hitap edemezdim . Çünkü annem böyle öğretmişti .
Annem en sonunda bana boyun eğmeyi öğretebilmişti . Canımı yaka yaka , etimi çiğneye çiğneye .
Ona adıyla hitap ettiğimi duyunca beni lanetlemiş fakat gücümden dolayı etki etmemişti . Bu sefer sırtıma aile yadigarı olan çakıyla uzun ve derin çizikler atmıştı . Babamın bundan haberi yoktu tabii . Olsaydı zaten annemi malikaneden sürgün ederdi .
Ama zaten annem haklı degil miydi ?
Benim ona adıyla hitap etmem hasisce bir hareketti . Onun karşısında reverans yapmamam , onu Lord kabul etmemem .
Annemin bana vermiş olduğu elbiseyi giymeden önce sargıyı yenilemiştim . Sifa büyüsü yapabilirdim ama annem ona da izin vermiyordu .
' Acıyı hissedeceksin Halley , yaraların kabuk bağlayana kadar acıyacak . '
Nişan kıyafetimi giydikten sonra aynada kendime bir göz attım . Eski benden ne bir kırıntı ne de bir çöp parçası kalmıştı . Bu ben değildim, bu annemin yarattığı kızıydı ve bu kızın çok sorumlulukları vardı .
Üstüme yakışacak bir şekilde asam ile saçlarıma dolgun bukleler yaptım . Aynadan bir daha sırtıma bakıp kontrol ettim . Elbise yaralarımı kapatıyordu .Merdivenlerden aşşağı elbise dikkat ederek indim . Salonda beni gören aileler bana yer açıp Lord 'un yanına gitmemi izledi . Karanlık Lord bana koluna girmem için elini uzatmıştı lakin ben annemin bana öğrettiği gibi ona reverans yaptım .
Kapıdan içeri girdiğimden beri sadece onun ayaklarına bakmıştım , annemin bana öğrettiği gibi , bu yüzden onu tam anlamıyla görememişti . Kafamı çok fazla olmayacak şekilde kaldırdım . Eli hala benim tutmalı bekliyordu . Elini tuttum , elleri buz gibiydi .
- Hoş gözüküyorsun .
- Siz de öyle Lordum .
Yüzüne bakmıyordum fakat şuan kaşlarının çatıldığına emindim . Derin bir nefes verip önüne döndü .
Annem ve birkaç kişi gelip bizi selâmlamıştı . Artık yüzük zamanıydı . Yüzükler hazırdı ama bize kimin yüzüklerini getireceğini seçmemiştik .
- Yüzükleri Malfoy getirsin , hem benim sadık ölümyiyenim hem de sen onu seviyorsun .
- Siz bilirsiniz Lordum .
Lord 'un dişlerinin arasından sinirlice bir şeyler fısıldadığını duydum ama pek anlamlı şeyler duymamıştım .
Arkadan kısık sesli bir piyano eşlik ederek Abraxas bize yüzükleri getiriyordu .
Bir deniz kabuğunun üstünde iki tane yüzük ve bir kabzalı hançer vardı . Lord benim yüzüğümü alıp bana taktı bende onunkini alıp ona taktım .Lord deniz kabuğunda olan kabzalı hançeri kabzasında çıkartıp kendi eline bir kesik attı . Daha sonra bana verip bende aynısını yaptım . Ellerimiz birbirini buldu .
- Karanlığım üzerine yemin ederim ki
- Karanlığım üzerine yemin ederim ki
- Seni koruyup , yanında olacağım
- Seni koruyup , yanında olacağım
Onun ruhunun benim ruhuma karıştığını hissediyordum . Artık biz 2 beden 1 ruhtuk .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kehanet Küresi
FanficTom Marvolo Riddle Bütün haklar Tom Riddle ' ın zümrüt gözlerinde saklıdır!