bir.

25 3 5
                                    

Bölüm Bir
╄━━━━━━━━━━━━━━━━━━╃

CAPE COD'UN BU KADAR SICAK VE RUTUBETLİ OLACAĞI AKLINA HİÇ GELMEMİŞTİ. Estrella seyahat kılavuzunu okumuştu ve buraların efsanevi Kral Arthur'un sarayı kadar mükemmel olacağını sanmıştı. Gerçi dalgınlıkla olsa gerek,seyahat kılavuzu,zehirli sarmaşıklardan, kenelerden,yeşil sineklerden,keskin deniz kabuklarından ve sakin görünen suyun altındaki güçlü akıntılardan bahsetmeyi de unutmamıştı.

Kitap aynı zamanda,dar yarım adalarda dolaşmanın tehlikeli olduğu,güçlü ve yüksek dalgaların kıyıda gezinenleri yere devirebileceği konusunda da uyarılarda bulunuyordu. Oysa şu anda Estrella,dalgaların kendisini kumların üzerine devirmesi yerine,Atlantik okyanusuna sürüklemesi için her şeyini verebilirdi. Astoria Bainbridge'den mümkün olduğunca uzağa kaçmak istiyordu.

Estrella hayatı boyunca kendini hiç bu kadar mutsuz hissetmemişti.

"...ve MIT münazara takımda olan ağabeyim iki yıl önce İskoçya'daki Dünya Münazara Turnuvasına gitti..." diyordu Astoria. Estrella,onun gözlerinin yeniden dolmaya başladığını görünce, düşüncelerine geri döndü. Astoria'nın iki ağabeyi de Massachussets Teknoloji Enstitüsü'nde okumuştu. Üstelik entelektüel arayışlarının yanı sıra,birer sporcu olarak da insanın gözünü korkutan başarılar elde etmişlerdi. Astoria da oldukça başarılı ve yetenekliydi,oysa bu yıl o da Estrella gibi lise üçe başlayacaktı. Davası Astoria'nın en sevdiği sohbet konusu kendisi olduğu için,son bir aydır Estrella'ya yaşadıklarını anlatıp durmuştu.

"...ve geçtiğimiz yıl Ulusal Münazara Şampiyonası'nın doğaçlama dalında ikinci olduktan sonra erkek arkadaşım dedi ki.."

Sadece bir hafta daha,diye geçirdi içinden Estrella. Bir hafta daha kaldı,sonra evime döneceğim. Bunu düşündüğü an gözleri özlemle doldu. Eve dönecekti,arkadaşlarının yanına. Kendini başarısız bir yabancı, deniztarağının ne olduğunu bilmeyen sıkıcı bir aptal gibi hissetmeyeceği yere.

"...sonra babam bunu senin için satın almamı ister misin,dedi. Ben de önce, olmaz,dedim ama sonra şey,neden olmasın,diye ekledim..."

Estrella denize baktı.

Cape aslında güzel bir yerdi. Çatıları sedir ağacıyla kaplı kulübeler,güllerin sarmaşık gibi dolandığı beyaz,ahşap çitler,verandalarda sallanan hasır sandalyeler,tıpkı kartpostallardaki kadar şirin görünüyordu. Her yanı saran yeşillikler,yüksek kuleli kiliseler ve eski tarz okul binaları,Estrella'nın kendini başka bir zaman diliminde hissetmesine neden oluyordu.

Ama bunun yanında her gün Astoria'ya katlanması gerekiyordu. Ve her gece Astoria'yı fena halde alt edebilecek zekice bir yorum üzerine çalışıyordu ama ertesi gün bu hayalini asla gerçekleştiremiyordu. Astoria'nın hissettirdiği en kötü şey ise Estrella'nın kesinlikle buraya ait olmadığıydı. Çevresinden çok uzaktaki bu sahilde,kendini karaya oturmuş bir yabancı gibi hissediyordu. California'daki küçük iki katlı evleri,şimdi gözüne cennet gibi görünüyordu.

Bir hafta daha,diye düşündü. Bir hafta daha dişini sıkman gerekecek.

Tabii bir de annesi vardı,son zamanlarda çok solgun görünüyordu ve sessizdi. İçini endişeli bir sızı kaplayınca Estrella hemen bu düşünceyi aklından kovdu. Annem gayet iyi dedi,içinden hararetle. Aslen buralı olmasına rağmen,tıpkı benim gibi yabancı hissediyor olmalı,

Elbette,sebebi buydu ve Estrella ne zaman evi özlediğinden bahsetse annesi fena halde mutsuz görünüyordu. Eve geri döndüklerinde her şey yoluna girecekti.

"Estrella! Sen beni dinlemiyor musun?"

"Ah,dinliyorum"dedi Estrella hemen.

"Ne söylüyordum?"

THE SECRET CİRCLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin