İnsan; aklından geçenleri ifade etmekte zorlanır bazen. Acı verir sana. Aslında kimse analamaz seni. Yanında ne kadar arkadaşın olursa olsun kimse duyamaz içinde kopan fırtınaları. Aslında kimse görmez o çektiğin acıları. En yakınındır en büyük acıyı, zarari veren. İlk başta görmezsin o melek yüzündeki şeytan ifadeyi. Sonra anlarsın. Gözünden bir damla aktiğinda kimse göremez içinde kopan fırtınayı. Göremez. Çünkü anlayamazlar seni. Onlarda bu acıyı yaşamadiklari surece kim yaninda olursa olsun o icindeki canavari dinderemez kimse. Sadece o yüreğindeki aciyi onun gözlerine bakarak dindirirsin. Bi an unutursun herşeyi. Sadece ona odaklanirsin. Sebebsiz yere gulersin ama o bi anda yok oldugunda yine her şey eskisi gibidir. Yine icinde firtina kopar. Disardan belli olmasada yine o icindeki canavar haykirir, icini paramparca eder. Ama aslinda disardan o kadar sakin gözukursunki. Herşeyi içine atrsin,atarsin,atarsin ve artik patlama noktasina gelir insan. O icindeki minik canavar büyür zamanla. Artik tasiyamazsin bu koca canavarı. Artik anlamissindir sessizligin insana hiç birsey kazandırmadigini. Evet; arkadaşların o iki dudağının arasından çıkan o kelimeyi bekler. Herşeyi anlatmak istersin. Rahatlamak istersin. Ama bir türlü anlatamazsin işte. Bu durum insana ne kadar büyük acı da verse o içindeki aşk,sevgi hayata döndürür seni. Arkadaşların da etkilenir senden onlarda üzülür senin için. Yanındadırlar herzaman. Ama aslında seni hiç bırakmaayan, hep yanında olan sadece bir tek şey vardır. O da " SESSİZLİK "