Nezih, bu sene lise 1'e başlayacaktı. Yaz tatili boyunca Ortaokuldan arkadaşlarıyla görüşüyordu ve sürekli komşuları haydar amcanın oğlu mertle takılıyordu. Beraber PlayStation'un dibine vuruyorlardı. Tatilini son günleri de bitmişti. Okullar açılmıştı. Nezih üzerini giydi. Bir türlü şekil vermeyi beceremediği saclarına joleyi bastı. Okula doğru yol aldı. sınıfı 9-j 'yi buldu içeriye girdi. Etrafına şöyle bir baktı. Nezihin yüzü güldü çünkü ortaokuldan çoğu arkadaşı yeni sınıfındaydı. En arkada oturan kankası şükrü el salladı. Nezih yanına oturdu sarılıp kucaklaştılar. İlk hafta hocalarla tanışmaydı oydu buydu derken vakitte hızlıca geçiyordu. Nezihle şükrü sürekli beraber takılıyorlardı. Mahallede kola cips yapıyorlardı. Mahalle maçlarına gidiyorlardı. Arada mertte katılıyordu. Mert zaten yan sınıflarındaydı. Lise 1 bitmek üzereydi. Artık okulları asmalar başlamıştı. Havalarda epey sıcaktı. derslere gelenlerde sohbet ediyorlardı. Yan sıradaki güneş arkadaşı ayline "bu yaz napcaksın?" deyince şükrü de Nezihe dönüp kanka sen napcan nereye gitcen? Diye sordu. Nezihin tatil planı yoktu. Çünkü çalışması gerekiyordu. Maddi durumları çok kötü değil ama çokta iyi de değildi. Daha gecen gün annesi yeni taşındıkları apartmanda komşusunun 20 torba kömürünü taşıyıp bir tüp doldurmuştu. Bunu bir de nezihten saklamıştı. Duyar üzülür diye. Okul biter bitmez mağazada part time çalışmaya başladı. Yazı bu şekilde tüketti nezih. Okullar açılmadan bir hafta önce kankası mağazaya uğramış "kanka 2 yeni kız gelmiş mertte bizim sınıfa geçmiş" dedi. Şükrünün sevgili işleri falan yoğundu. Nezih bir türlü bulamamıştı huyunda suyunda biri. Şükrü bazı akşamlar nezihi evinden alır 2 tur atalım derdi. Gayesi kızların mahallesinden geçmek olurdu gezmek dolaşmak bahane. Gerçi o da sevdiğinden çıkmıyordu. Eğlence olarak görüyordu. Okul açılmıştı. Nezihle şükrü yine aynı yerlerine oturdular. Nezih arkası dönük çantadan defter çıkartacakken şükrü bak kanka yeni kızlar buymus diye duydu. Döndü, gözü sadece minyon tipli bembeyaz tenli kıza takıldı kalbi küt küt atmaya başladı. Kızardı,morardı arkadaşlarını toplayıp "beyler sevgilisi yoksa bu kız benim kimse uğraşmasına bozusuruz" dedi. Dersler başlamıştı haftalar geçmişti . nezihin tutulduğu kız meltem bir türlü Nezihi sevmiyordu. Aslında sevebilirdi ama nezih şımarıktı. Meltem ise sessiz, sakin,efendi bi kızdı. Çok terstiler. Nezih şımarıktı ama sınıfta okulda çok seviliyordu. Kankası şükrüden birkaç tavsiye aldı nasıl Konuşayım falan diye. Daha sonra sınıftaki kızlara söyledi. Nezihle beden dersinde görüş diye ikna edin diye. Meltem kabul etmişti konusmayı. Nezih söyleyeceklerini toparlayıp karşısına geçti
- Meltem, ben aslında göründüğüm gibi değilim. Seni sınıftan adımını attıgın günden beri seviyorum. Sen çok güzelsin. Kalbinin güzelligi yüzüne vurmus. Bana bir sans verir misin? Dedi. Meltem nezihe derin derin baktı. Düşüncem deyip arkadaşlarının yanına döndü. Nezih en azından hayır demedi diye sevinerek şükrünün yanına gitti. Şükrü sonra anlatırsın hoca top verdi sahaya gidiyoruz mac yapacağız koş lan diye bağırdı. Beden dersi bitti. İstiklal marşı okundu. Şükrü, nezih, mert beraber evin yolunu tuttular. Nezih bugünkü olanları anlattı onlar yorumladı. Her zamanki ayrılma yerleri olan halısahaya geldiklerinde biraz dikilip sohbet ettikten sonra sarılarak ayrıldılar.
Nezih apartmana girdiğinde bina yıkanıyordu. Annesi komsusu gülle birlikte binayı yıkama, temizleme işini yapmaya başlamışlar. Nezih usulca evin kapısını açıp içeri girdi. Ödevleri falan bitirdikten sonra meltem evet derse naparım diyerek kendini mutlu etmeye başladı. Düşündükce içi kıpır kıpır oluyordu. Pazar aksamı halısaha maçı için evden cıktı. Yan sınıfı bir türlü yenemeyip her hafta baklava ısmarlamaktan bıkmışlardı. Nezihin aklı yarın alacağı cevaptaydı. Maçta yine döktürdü ama 12-10 yine yenildiler. Tatlıcıya gelince servisten inip hep beraber yiyip içtiler. Daha sonra şükrü mert ve nezih evin yolunu tuttular.
Bölüm 2 - Çok Bağlandım
Pazartesi sabahı okula gttiğinde meltem nezihin yanına gtti. "Ben çıkmayı istiyorum. Ama inşallah yanlış yapmıyorumdur. Senin için bir hevessem ve beni hevesin geçince bırakırsan ben çok üzülürüm" dedi. Nezih gülümsedi hic öyle düşünme lütfen ben seni çok seviyorum dedi. Aylar geçmişti. Birbirlerine iyice alısmışlardı. Bazen parklarda bazen okulda bulusuyorlardı. Aralarından su sızmıyordu. Lise 2 bitmişti yaz tatilinde ara ara buluşuyorlardı. Simdi ki gibi watsapp o bu yoktu 10000 SMS vardı. Mesajlaşırlardı. Hic bıkmazlardı. Bir gün babasını erkenden arayan tahir astsubay tayinlerinin çıktığını söylemişti. Nezih yıkıldı. Hem de van gibi bir yere vıkmıstı tayinleri. Melteme anlattı üzüldüler ağlaştılar. Nezih ailesini ikna edemedi ekmek parasıydı gitmeliydiler. Meltem "ben seni beklerim nezih" dedi. Nezih meltemin onu çok sevdiğini biliyordu. Yazın sonuna doğru eşyalarını toplayıp vana taşındılar. Aylar geçti nezih okula alıştı. Yine aynı şekilde meltemle mesajlaşıyorlardı. Bazen de meltem dışarı cıkabildiğinde görüntülü sohbet ederlerdi. Nezih bir yandan da YGS lysye hazırlanıyordu. Girdiği denemede 3. Olmuş ve bedava dershaneye gitmeye hak kazanmıştı. Dershaneden sonucunu alıp eve geldiğinde meltemin mesajıyla saşirdi.
Bölüm 3- nezih gidiyor
Meltem " göz görmeyince insan soguyor. Ayrılalım" diyordu. Nezih o zaman görüşelim yazıp gönderdi. Babasının yanına koşup -baba dershaneyi bedava kazanmısım, üniversite sınavına dershanede hazırlancam kaydmı da yaptırdım deyince çok sevindi. Cidden nezih'i dershaneye göndermesi çok zordu. Bu mutlu haber onu çok sevindirdi. Nezih babasına dönüp "baba ben ankara'ya gitmek istiyorum" bir hafta kalsam yeter dedi. Babası bakarız deyip evden çıktı. Aksam üzeri babası biletlerle beraber geri döndü. Nezih yarın aksam yola çıkıyordu. Çok sevindi. Hazırlıklarını yaptı. Meltemle ne yapacaklarını nerde buluşacaklarını konuştular. O gece seviçten zar zor uyudu.
Sabah uyandı saçlarına fön cektirdi. Aksama kadar oturdu cartoon networkte sürekli dizi ve Johnny bravo izledi. Nezih haber izlemeyi dizi izlemeyi pek sevmezdi. Takip ettiği 1 2 dizi olurdu. Leyla ile mecnun fenomeniydi. Hic kaçırmazdı. Otobüs saati yaklaşınca hazırlanıp ailesiyle vedalaşıp çıktı. Yolun nerden Baksan 17 saat süreceğini biliyordu. Aslında ucuz uçak bileti bulmuştu ama daha önce hic uçağa binmemisti. Yüksekten de korkardı zaten. 17 saat yolculuktan sonra aştiden balgata halasının yanına indi hic uyumamisti. Tek istediği meltemi bir an evvel görmekti. Halasında yemek yiyip biraz kestirdi. Uyanınca yola çıktı dolmusla sincana geçti. Meltem parkta bekliyordu. Sımsıkı sarıldılar. Hasret giderdiler. Sohbet ettiler. Meltem annesinden çok izin koparamamıştı. Biraz durup gitmek zorunda kaldı. O gün nezih arkadaşı mertte kaldı. Gece boyu konuştular mesajlastılar. Ertesi sabah meltem izin alamadığı için gelmedi. Nezihle mert şükrünün yanına gittiler. Özlem giderdiler. Her zaman ki gibi pese gittiler.
Bölüm 4- ikinci buluşma
Ertesi sabah nezih parkta en güzel yeri tuttu. Etrafı ağaçlarla , güllerle kaplı olan bir çardaktı. Meltem bordo ruju, hafif makyajiyla geldi. Çardağa oturdular. Nezih dayanamayıp meltemi kucağına aldı. Dudaklarına yapıştı. Onca ayın hasretini dudaklarından çıkarır gibiydi. Meltem sıcacıktı. Nezih belinden sarılıp boynuna doğru indi meltemin gözleri kapalıydı. Ellerini nezihin boynuna dolamıs oturuyordu. Nezih meltemin o tatlı kokusunu içine doyasıya çekip meltemi kucağından indirdi.
Tatlı tatlı Nezihe baktı önündeki masaya kafasını koydu. Nezihe 'gel' dedi. Ve dudaklarını dudaklarından gezdirdi. Ne meltemin ne de nezihin daha önce sevgilisi olmuştu. Meltemin telefonu titredi arayan annesiydi eve çağırıyordu. Beraber kalktılar nezih kimse görmesin diye meltemin arkasına takılıp evine kadar gözetledi. Aksam üzeri mert, şükrü, bir de eski sınıflarından süloyla mahalleye çıkıp oturdular. Daha sonra parka çıkıp batak oynadılar.
