1-Find His Soul, Lose Yours

19 2 0
                                    


Deep down we both knew you were trouble by design

Now I'm under your spell, trapped in a lie
Shouldn't have stood that close to the fire
No turning back, nowhere to run, nowhere to hide...


Baby we are fire.

Ruhum; bir çift el arasına alınmışçasına sıkışıyor, kalbim adeta binlerce iblisin avcuna verilmişçesine parçalara ayrılıyor gibi hissediyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ruhum; bir çift el arasına alınmışçasına sıkışıyor, kalbim adeta binlerce iblisin avcuna verilmişçesine parçalara ayrılıyor gibi hissediyordum. Gözardı etmeye çalışsam da vücudum bir süredir kilometrelerce koşumuşum gibi terliyor ve titriyordu. Öyle terliyordum ki çareyi üzerimdeki saten siyah gömleğin düğmelerini açmakta bulmuştum ancak pek işe yaradığı söylenemezdi.

Omurgamdan aşağı bir damla ter daha akıp saten gömleğimin ıslaklığına ıslaklık katarken ruhumu sıkıştıran eller onu yok etmeye ant içmiş gibi sıkıştırdı, kalp atışlarım başımı döndürecek derecede hızlandı ve burnumdan almaya cürret ettiğim nefesim soluk borumda takıldı.

Tamamen siyah döşenmiş odamda vücudumun verdiği tepkilerden kaynaklı odak problemi yaşadığımdan güç toplamak adına yaptığım meditasyonu yarıda kesip havada asılı kalmış olan bedenimi siyah örtüme bıraktım. Asılı durduğum süre boyunca sırt üstü uzanır pozisyonda meditasyonumu sürdürmeye çalıştığımdan iki yanımdan aşağı sarkan gömleğimin uçları, uzandığımda vücudumun yarısını açıkta bırakmıştı.

Uzandığım için bir nebze de olsa gevşeyeceğimi düşünürken daha da hızlanan kalp atışlarım kafayı yemememe sebep olacaktı. Beynim ve kalbim patlayacak gibiydi lâkin hiçbir şey yapamayacak haldeydim. Zira nefes almaya bile mecalim yoktu.

Altı kazıtılmış kuzgun siyahı, gözlerimi örten saçlarım bu defa örtüme dağılmış adeta bardaktan boşanırcasına akan terim ise yastıkta kabatasalak saç tutamlarımın şeklini oluşturmuştu.

Gözlerimi kapattım ve tekrar derin derin nefes almayı denedim lâkin hiçbir işe yaramıyordu. Gözlerim yaşarmaya devam etmiş ağrılarımsa yatakta büzüşmeme sebep olacak dereceye gelmişti.
Dudaklarım arasından acı dolu bir inleme kaçtığında kemiklerimi kırıyorlarmış ve sanki beni canlı canlı, tamamen dönüşmüş aç bir iblise öğün olarak veriyorlarmış da o, etimi parça parça kopararak yavaşça öldürüyormuş gibi hissediyordum.

Derken bir anda kesilen kalp ağrımla beraber usulca gözlerimi araladığımda yatağımın karşısında bulunan aynadaki görüntüm olanları kavramamamı sağlamıştı.

Yüzüm dahil bütün vücudumdaki damarlar kabarmış sağ tarafımdaki damarların çoğu koyu kırmızı renkteyken, sağ tarafımın bir kısmı ve sol tarafım boydan boya siyah damarlara ev sahipliği yapıyordu. Soyumdan bana geçen sklerasına kadar katran rengine boyanmış göz bebeklerimin içinde gördüğüm ruhum bana nefretle bakarken aynadaki yansımama ufak bir sırıtış verdim.

PiggybackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin