Otuz sekizde bir İstanbul da sadece bir numaraya oynarsanız kazanma ihtimaliniz budur. Bir yıldırımın tepenize düşmesi biraz daha zor bir ihtimaldir belki , yedi yüz binde bir lotoyu tutturmakmı ?
Boş verin ....
Ama benim evsiz kalma ihtimalim epeyce yüksekti . Anneannem Sahra 'nın evine taşınmaksa annemin en berbat fikriydi .
Annem arabayı durdururken " Burası cok güzel , değil mi ? " dedi .
Omuzumu silkip arka koltuğun camından anneannemin evine baktım . Yüzyılın başında yapılmış, haki yeşili bir barakaydı gördüğüm. istanbulun bende uyandırdığı ilk izlenim cok basitti: apartmanlarla dolu bir yer .... Görebildiğim kadarıyla bütün espirisi buydu.
Annemin arabasının gıcırdayan kapısını iterek actım . Ağustosun sonlarıydı , Eskişehir den İstanbul 'a kadar 1441 km yolu bozuk bir klimayla gelmiştik . Su gibi terlemiştim .
" Beşe varmadan geliriz demiştin." dedi anneannem ön kapıyı aceleyle acan anneme seslenerek , " saat altıyı geciyor " Beş yıldır anneannemi görmüyordum ama hiç deyişmemiş . Aynı kıvırcık gümüş rengi saclar, keskin gözler ve en sevdiği penbe renk rujunu sürdüğü büzüşük dudaklar .
"özür dilerim , trafiğe takıldık " diyerek annem onu hızlıca kucakladı.
" Bütün paranı yatırdığın o cep telefonunu da kullanmadın yani ? " diyerek annemin üstünü başını cekiştirerek anneannem geri cekildi " böyle acık sacık giyecek kadar da genc deyilsin artık " diye ekledi.
İceriye girdiğimizde ev cok pis kokuyordu. " Evde hic temizlik yapmadınmı sen " dedi annem . Ama anneannem yine aynı acıtasyonla " nasıl yapıyım ben , yaşlandık artık yapamıyorum " sen yıllardır aynıydın anneanne , yapmak istemiyorum demiyoda . Ben evi dolaşmaya başladım annem seslendi " Elçin istediğin odayı sec " tamam anne " ev cok deyişikti ürkütücü alt kattaki depo diye kullanılan oda cok hoşuma gittti . Karanlık pencere bile yok ama yinede güzeldi " anne ben burayı beyendim " annem "ama Elçin burası karanlık eminmisin " anneannem bilmişliğiyle " ben sana diyorum bu kızı doktora götür sen " ben öfkeli bi şekilde " doktora gitmesi gereken kişi ben deyil sensin ben bu odada kalıcam biraz tadilatla eminim güzel olucak " dedim ve bana birşey demeden gittiler .
Karnım cok acıktı " anne yemek ne zaman yiyecegiz " büyükannem " yemek hazırlana kadar dışarda dolaş " tamam diyerek dışarı cıktım . Dışarısı biraz korkutucuydu sessizdi .Bir bisiklet var eski cocukluğumu hatırlattı babamın benimle ilgilenişini , bisikleti kullanmaya başladım bisiklet yolu var oraya gittim bi kac kişide vardı bisiklet süren . Dengemi sağlıyamadım başka bisikletli birine carptım düştüm . " iyimisin " dedi sesi okadar ictendiki yüzüne bektığımda beyaz teni siyah gözleri korkutucuydu ama yinede cok güzeldi , siyah dalgalı sacları cok güzeldi konuşamadan ona baktım . tekrar etti " iyimisiniz" ben kendimi toplamaya calıştım " şey evet iyiyim " elini uzattı .Elini tuttum sanki kalbim yerinden cıkıyordu . "teşekkür ederim " diyerek oradan uzaklaştım . Cok güzeldi , annem "ne yaptın " ben hala şakın bir şekilde " hiç hiçbirşey yapmadım " diyerek masaya oturdum . Hızlıca yemeyimi yedim ve odama gittim etrafı topladım . Boya almak icin annemle dışarı cıktık . Odam icin karışık renklerde boya aldım . Eve döndüğümüzde , cocukluk arkadaşım Duygu gelmişti . Cok özlemiştim onu hemde cok , eşyalarımızı taşıyıp boya işini başlamıştık bile . Odam tahmin ettiğimden daha güzel olmuştu .....
Yeni bir hayata , okula , arkadaşlara ve belkide yeni bir sevgiiye neden olmasın ki .....
Ben hazırım oyun başlasın :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELSA
ChickLitİnsan başına geleceklerden haberdar deyildir . Bir gün biriyle tanışırsın sana ne olduğunu nerden geldiğini unutturur .Sadece onun için elinden ne geldiyse yaparsın , kendinden vaz gecersin ama yinede sen kaybedersin .