Mesaj bölümünden çıkıp telefonumu montumun cebime attım. İkinci sigaram da bitmek üzereydi ki sokağın başında siyah saçlı çocuğu gördüm. Gözlerimiz kesiştiğinde elinde tuttuğu poşetle öylece durup bana bakmaya başladı. Erken geldiği için şaşırıp hızla yerimden kalktım. Yanıma gelmesini beklerken o öylece durmuş elindeki poşete bakıyordu, yanıma gelmeye çekiniyor gibiydi. Onun yanıma gelmeyeceğinden emin olduktan sonra adım atarken "Hoşgeldin."demiştim yüzüme yerleştirdiğim gülümsemeyle.
Konuşması için dik dik yüzüne baktım ama beni takmayıp elindeki poşeti bana doğru uzattı.
" Bu ne?" dedim anlamaz bakışlarla poşete bakarken.
" Annem poğaça yapmıştı, beraber yeriz dedim."
zar zor çıkan sesi ve konuşurken gözlerime bakamaması, yüzümde kocaman bir gülümsemeye neden oldu."Bu bize yeter mi ki?"
"Ben çok yemem, iki taneyle doyarım zaten."
Yüzünde üzgün bir ifade oluşunca gülümsemem daha da büyüdü.
"Hadi gel, oturalım." deyip karşıyı gösterdim.
Kafasını sallayıp oturdu. Ben de hemen yanına kuruldum.
Sıkıca bağlanmış poşeti açıp ortamıza koyduğumda gözlerini bana çevirdi. Elime sıcak poğaçayı alıp kocaman bir ısırık alıp çiğnemeye başladım. Çok lezzetliydi.
"Çok güzel olmuş."
Gülümseyip o da eline bir poğaça alıp minicik ısırdığında kaşlarımı çattım.
"Kuş gibi yiyorsun."
Kaşları çatılırken yüzünü eğdi.
"Hiçte bile." dedi, minik bir çocuk gibi.
Göz ucuyla bana bakıp bana inat poğaçasından kocaman bir ısırık almıştı ve iki yanağı da şişmişti.
Şu an tam bir sincap gibiydi.
Karşımdaki tatlı çocuğa daha fazla dayanamayıp kahkaha attım.
"Çok tatlısın."
Kai, öksürük krizine girdiğinde korkuyla ayağa kalktım. Elimi sırtına atıp iki üç kere vurdum ama hala deli gibi öksürmeye devam ediyordu.
Elimdeki poğaçayı bırakıp hemen karşımızdaki bakkala koşup bir su aldım. Parasını vermeye gidecekken Kai'nin durumu aklıma gelince yaptığım aptallığı farkedip direkt yanına koştum.
Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Suyu ona uzattığımda büyük bir yudum içti. Yavaş yavaş kendine gelirken rahat bir nefes verdim. O hali beni çok korkutmuştu.
"Daha iyi misin?"
Hızla kafasını sallayıp yüzüme minnettar şekilde baktı.
"Teşekkür ederim."
"Rica ederim." dedim, yüzümdeki gülümseyle.
Hiçbir şey konuşmasak, sessiz sessiz otursak da yanımda olması beni sebepsiz mutlu ediyordu.
Poğaçayı yemeye devam ederken meraklı bakışları bana döndü.
"Sen arkadaşlarınla beraber değil miydin? Onlar nerede?"
Yüzüne aval aval bakakalmıştım, asla konuşamıyordum.
İşte şimdi yanmıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PAIN | | YEONKAİ
FanfictionMahallenin ağır abisi Yeonjun, mahalleye yeni taşınan Kai'ye mesaj atar.