İlk gün

64 5 41
                                    

Jackle beraber büroya geldik. Beni herkesle tanıştırdı.

"Merhaba ben şef ripley memnun oldum."

"Bende Emily memnun oldum." Ripley uzaklaşınca Jack'e doğru eğildim.

"Iyy bu buruşuk mu patronumuz."

"Evet malesef ama iyi kadındır deme öyle"

"Tmm"

Jack beni ekibin kalaniyla tanıştırdı.

"Merhaba ben Angela Douglas cesetciyim bu da kocam Lars adli uzman"

"Merhaba memnun oldum"

"Merhaba ben Elliot teknik direkt- pardon uzman."

"Memnun oldum."

"Selam ben marina psikologum"

"Selam canım"

"Ben de Dupont tarihçiyim enchante"

"Memnun oldum ben de Emily"

Herkesle tanıştıktan sonra ofisime yerleştim. Lattemi içerken Jack geldi.

"Carmen yeni geldi o da diğer partnerin onunla da tanışmalisin."

Lattem nerdeyse boğazımda kalıyordu.

"Ne?? Bir partnerim daha mı var? Sen yeterdin aslında ya."

Sıkkın bir yüz ifadesiyle Carmen'la tanışmaya gittim. Bu donuk suratlı kadın yüzünden jack'i daha az görecektim demekki. Onunla da tanıştıktan sonra bir telefon aldık. Prens Albert öldürülmüştü.

Bütün gün cinayetini çözmekle uğraştık ama neyse ki gün batımından önce katili yakalamış ve Kont Rupertin bizi tutuklamasından kurtulmuştuk. İngiliz değiliz zaten nasi tutuklayacaksa salak.

Büroya dönerken günbatımınin güzelliğine bakakaldim. Durduğumu fark edince Jack de durdu.

"Noldu"

"Hiic gün batımı çok güzel de"

"Senin kadar değil"

Ona bakıp gülümsedim sonra utangaç bir şekilde başımı eğdim. Günbatımıni birlikte izledik. Farketmeden başımı onun göğsüne koymuştum o da saçımı okşuyordu. Geç olduğunu fark edince oturduğumuz banktan kalktık.

"Hadi kalkalım o zaman"

Yürüyerek buroya gittik. Ripley sabah Fransa'ya gideceğimi soyledi cok heyecanlanmıştım Paris'e gidiyordum Eyfel kulesini görecektim. Ve Amerika'daki Fransız fırınlarında hiç güzel Paris Brest yapmiyolar. Nihayet güzel Paris Brestler yiyebilcektim. Ama Jackin Londra'da kalacağını ve Carmen'la gideceğimi öğrendim. Üzücü oldu ama neyse paris brestler beni bekler.

Gece yarısı otel odamda valizimi toplarken kapım çalındı. "Gir" dedim. Gelen jack'ti.

"İyi geceler güzellik"

"İyi geceler canım noldu"

"Hiic seni özledim bi göreyim dedim."

"Hmm öyle mi. Bende seni özledim aslında."

Jack gülümsedi. "Çok tatlısın biliyor musun"

"Biliyorum. Sen de çok tatlısın ama"

Jack bana yavaş adımlarla yaklaşıp beni duvarla kolları arasına sıkıştırdı. Aramızda sadece birkaç santimetre kalmıştı. Dudaklarıma bakıyordu.

"Jack-"

Sözümü bitirmeme izin vermeden beni öptü. Ben de karşılık verdim. Öpücüğü çok tutkulu ve sıcacıktı, güneş gibi içimi ısıtmıştı adeta. Ellerimi saçlarına geçirdim, o da beni belimden tuttu. Ayrıldığımızda beni kucaklayıp yatağa taşıdı. Sonra işte bilirsiniz yatakta da yaptık biseyler ;)

Sabah uyandığımda uçağa yetişmek için hemen giyinip otelden ayrıldım. Jack'e sonra konuşacağımizi söyleyen bir not bırakmıştım. İçim içime sığmıyordu çok mutluydum ta ki o gün Carmen'la çalışacağımi hatirlayana kadar...

In love with a detectiveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin