Hayat artık gerçekten çok zordu hiç bu kadar kötü olacağını tahmin edemezdim kardeşimden ve çocukluğumdan koptugum o bağrış dolu sabahtan bu güne çok şey değişmişti cihangirin evinde her ne kadar rahat olsam da bunun mahcubiyetini yaşıyordum geçimimi sağlamak için her ne kadar ıs başvurusu yapsam da hiç bir girişimde basarili olamamıştım bu yüzden olsa gerek ki piskolojim ıyi ce bozulmuştu ve artık hayata dair hiç bir umudum kalmamıştı artık para kazanıp hem cihangire ev konusunda destek olmak hem de kardeşimi yanıma almalıydım yine işsiz ve aylak bir biçimde eve dönerken bütün gün boyunca ıs aradigim için tamamen yorgundu bütün bedenim kendimi eve atıp duş alıp uyumak istiyordum zaten son zamanlarda bu rutin haline gelmişti kapıya doğru yaklaştım tam o sırada anahtarımı içerde unuttuğumu fark ettim cihangiri aradım fakat ulaşamadım kısa bir süre kapıda öylece oturup hayaller kurdum telefonun sesiyle irkildim arayan cihangirdi
- merhaba kusura bakma rahatsız ettim anahtarımı içerde unutmusum yakinlardamisin?
-Merhaba sorun yok bambu cafedeyim istersen sen de gel
Biraz düşündürdü bu yanıt beni beş kuruş param yoktu evinde kaldığım yetmezmiş gibi bir de böyle abartmazdım kahretsin anahtar onda mecbur gidecektim
-Tamam geliyorum görüşürüz
Telefonu kapattıktan sonra cafeye doğru yürüdüm hava hafif yağmurlu kulaklıkla müzik dinlemeye bayılırdım kulakligimi taktım ve patikalardan yürüdüm cafeye gelince masalarda Cihangiri aradı gözüm ama bu işte bir terslik var cihangir arakadaş dediği kişiler bunlar mi yani diye bi şaşırdım masada kırk yaş üstü iki kadın vardı emin adımlarla masaya geçtim ve selam verdim amacım anahtarı alıp hemen ayrılmakti fakat işler istediğim gibi gitmedi en yakın arkadaşım haline gelen cihangire daha önce ne iş yaptığını bile sormamıştım uzun ve anlamsız muhabbetten sonra gerçekten gitmem gerektiğini söyleyip ordan uzaklastim.
Mekandan uzaklaşmıştım çok doğru ilerlerken, başıma neler geleceği hakkında hiçbir fikrim yok çünkü o masada konuşulanlar, hiçte hoşuma gidecek şeyler değildi, hızlıca eve geldim, çantamı içeri bıraktım, duşa girdim duşun altına istemsizce gözyaşlarımı tutamadım. Sessizce arkadaşımın gelmesini beklerken uyuyakalmış arkadaşımın içeri girmesiyle uyandım. Kendime gelirken Cihangir'le bugün neler yaşandığı hakkında konuşmak istiyordum fakat pek fazla birşey söylemeyede cesaretim yoktu korkmaktan değilde bu kimsesizliğin vermiş olduğu bir trajediydi
sessizliği bozan, Cihangir olmuştu.
Bak geçimimi ve yaptığım, işi sormadın ondan dolayı sana anlatmadım ben aslında bir jigoloyum para karşılıği kadınlarla beraber olup geçimimi böyle sağlıyorum bugün masaya gelmiş olduğun kadınlarda bu akşam gidip görüşeceğim müşterilerim aralarında Banu, hanım seni gerçekten çok beğenmiş, seninle görüşmek istediğini söyledi.
Cihangirin bu söylediği karşısında afallamıştım daha önce böyle birşey evet duymuştum fakat ne olduğunu bilmiyordum. Bir yerlerden para bulup geçimimi sağlamam gerektiğini düşündüğüm için Cihangir'e, şöyle bir soruda bulundum
Nekadar kazanıyorsun ki.
Ücreti söylediğinden gözlerime inanamamıştım
Ve bundan sonra galiba, mecburiyetten de olsa Cihangir le bu akşam, kadınlarla buluşmaya gidecektim.
Peki, geleceğim.
Bak, Azat, Banu hanim memnun kalırsa gerçekten seni çok mutlu edeceğini adım gibi eminim.
Sinsi bir gülüş atmıştım çünkü bu konuda kendime güveniyordum Evet, ne yapmam gerektiğini biliyordum artık yukarı çıktım üstümü değiştirdim, duş aldım ve sadece Cihangir'i bekledim.
Cihangir arayıp, güzel haberi vermişti. Onlarda bizi bekliyordur hadi bakalım yeni bir macera mi
Arkadaşlar öncelikle merhaba, bu yazdıklarım içerisinde, noktalama Yazım İmla gibi kurallara dikkat edecek olan arkadaşları, önceden duyurumdur ben bunları sadece vakit geçirmek amaçlı yazıyorum lütfen bunlara takılmayın yapacağınız yorumlarda, hikayenin gidişatı hakkında yorum yapın tesekkurler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
J İ G O L
Non-Fictionparalı cinsel beraberlikler yasayan bir gencin günlüğü akıl almaz fantaziler ve tekliflerle çıktığı bu serüvende zorluklar ve bilinmeyenler ardından başlayan bir aşk öyküsü