naughty boy | liskook

02

baş ağrısı: lisa 5 dakika daha bekle yetişmek üzereyim

sakın yok yazma

✓✓

*

"Lisa dur!" 

 Jungkook çantasını sırasına atarak sınıfa girdiğinde Lisa tam Jungkook'u yok yazmak üzereydi. Lisa tek kaşını kaldırarak sınıfta görmeye alışık olmadığı simaya baktı.

"Hayırdır? Seni buralarda görmek bir mucize de."

"Komik değilsin sınıf başkanı."

 Lisa yoklamayı yazıp öğretmen sınıfa gelmeden sırasına oturdu. Sınıftaki tek boş yer kendisinin arkası olduğu için Jungkook arkasına oturmuştu. 

 Öğretmenleri Bay Jung hasta olduğu için ilk ders boştu bu yüzden herkes yanında getirdiği test kitaplarını çıkartıp çözmeye başladı. Ancak Jungkook 2 haftadır doğru düzgün sınıfa uğramadığı için bomboş test kitabını açtığı gibi geri kapattı. Ardından kafasını kitaba gömdü. Sınıf sessiz olduğu için uyumaya uygun ortam olarak algılamıştı çoktan beyni.

 Yüzünü hafifçe gıdıklayan yumuşak bir şey yüzünden kafasını sürekli ikide bir etrafa çeviriyor, gözlerini açmamak için yüzüne değen şeyle inatlaşıyordu. En son dayanamayıp eline alıp çekiştirdiğinde ince bir çığlık sesiyle elindekinin Lisa'nın saçı olduğunun farkına varmıştı.

"Hayvan mısın Jungkook saçımı çekmesene!" 

"Sende arkana atma yüzümü kaşındırıyor!" 

"Saçımı alıp sapık gibi yüzüne mi sürtüyorsun sen!" 

"Sen arkaya atıyorsun senin keçe gibi saçına mı kaldım ben." 

 Lisa bu dediğine kırılmıştı çünkü saçlarına her zaman ayrı bir özen gösterirdi ve her gece yatmadan önce düzenli olarak yıkardı.

"Test çöz Jungkook!" 

 Jungkook kızım önüne dönüp saçlarını yukardan toplamasıyla gözlerini devirmiş ve tekrar kafasını masaya gömmüştü. Ancak bu sefer onu uyutmayan başka bir şey vardı. Söylediği şey yüzünden uyuyamıyordu. Kızın saçları hayatında gördüğü en parlak ve yumuşak saçlardı ama inat ettiği için bunu ona söylemeye niyeti yoktu. Bu konuyu boş verip tekrar gözlerini yummayı deneyip kendini uyumaya zorladı.

*

"Jungkook kalk!"

 Çocuk kafasına yediği top şeklinde buruşturulmuş kağıtla sinirle gözlerini açtı. Kafasını kaldırdığında başında dikilen Jimin, Yugyeom, Sehun, Yoongi, Jaehyun ve Taehyungla ders boyunca uyuduğunu anladı. Gözlerini tekrar etrafa çevirdiğinde sınıftaki Lisa da dahil çoğu kişinin dışarda olduğunu gördü. Kalanlar ise ya kendi aralarında soru tartışıyor ya da kendi haline müzik dinliyordu. 

"Jungkook kalk da hoş geldin maçı yapalım sahada."

"Hadi gidelim kaybeden öğle arası herkese pizza ısmarlar."

"Tabi sen hiç kaybetmediğin için rahatsın." 

 Jungkook Yugyeom'un konulmasıyla omzuna kolunu attı ve göz kırptı.
Sahaya gittiklerinde alt sınıftaki çocukların topunu alıp çocukları kovaladılar. Kendi aralarında takımlara ayrılıp birkaç basket attıktan sonra Jungkook su içmek için köşeye geçti. Tribünlere gözünü gezdirdiğinde Lisa ve sınıfından henüz isimlerine aşina olmadığı birkaç kızı gördü. Lisa dışındaki diğer kızlar sahaya hayran hayran bakıyorlardı. Junkook biraz daha göz gezdirip tekrar oyunun içine dahil olmak üzereyken kısa boylu siyah saçlı bir kız yanına yaklaştı.

"Oppa nerelerdeydin telefonlarımı neden açmıyorsun!"

 Kız o kadar yüksek sesle bağırmıştı ki arkadaşları oyunu bırakıp kendi aralarında gülüşerek Jungkook ve Junkook un adını bile bilmediği kızı izlemeye başlamışlardı. Lisa ise yüzünü buruşturarak arkadaşlarını çekiştirerek oradan uzaklaşmaya başladı.

"Oppa! Bana cevap ver!" 

"Kızım sen de kimsin bir git başımdan." 

"Ben Jiwoon nasıl unutursun!"

 Jiwoon bağırıp Jungkook'un koluna asılmaktan başka bir şey yapmıyordu. 

 Junkook Lisa ile olan mesajlarını hatırladı ve bu kızın eski sınıfındaki başkan kız olduğunu hatırladı. Kızla çıkmadığından adı gibi emindi. Kızın kendi kendine dedikodular uydurduğunu anladı. Neredeyse bahçede olan tüm öğrenciler ikisine bakıyor ve kendi aralarında fısıldaşıyorlardı. 

"Bu çocuk kıza ümit verip ortada bırakmadı mı?"

"Duyduğuma göre Jungkook kızı kullanıp aldatmış." 

 Junkook sadece birkaç fısıltıyı duymasına rağmen çok sinirlenmişti. İnsanlar kendisinin ne yaptığını bile sormadan hakkında saçma sapan şeyler uyduruyorlardı.

"Jiwoon musun her nesin ben senin adını bile şimdi öğrendim. Takıntılı bir sapık gibi beni aramayı bırak ve hayatına bak. Seninle hiçbir zaman sevgili falan olmadım, sınıfıma gelip beni sorduran kişi sensen bırak artık!" 

 Kızın gözleri doldu. Ardından koşarak okula doğru ilerledi. Bahçedeki öğrencilerin ise kaos ihtiyacı karşılanmış olacak ki artık ilgilerini çekmediğinden dağılmaya başlamışlar. Lisa ise sahanın arkasında kimseye orda olduğunu fark ettirmeden olayları izlemişti. Ama bir türlü Jungkook'a güvenemiyordu. Haberi olsaydı kızı bu kadar terslemezdi diye düşündü içinden. Ortaokulda kendisi hakkında insanlar bilip bilmeden dedikodu çıkardıkları için bir tarafı Jungkook'a olanları sormasını söylüyordu.

*

sınıf başkanı: herkes gibi seni duyduklarımla yargılamak istemiyorum jeon 

sahada olanlar neydi?